"قوي" - Translation from Arabic to Turkish

    • sert
        
    • güçlü bir
        
    • sağlam
        
    • güçlüsün
        
    • kuvvetli
        
    • güçlüdür
        
    • güçlüyüm
        
    • iyi
        
    • sıkı
        
    • güçlüydü
        
    • büyük
        
    • güç
        
    • güçlüymüş
        
    • gücü
        
    • dayanıklı
        
    - İçtiğiniz şey çok sert bayım. - Ne demezsin. Open Subtitles ـ هذا شراب قوي فعلا يا أستاذ ـ كما تقولين
    Önemli olan ne kadar sert vurduğun değil ne kadar iyi vurduğun. Open Subtitles ما أريدك فعله,ليس ضربها بشكل قوي لكن كيف تتقنين الضربه انظري الي
    Şimdi, bu, güven kaymasının nasıl davranış ve tüm sektör çerçevesinde meydana geldiğine gerçekte güçlü bir örnek, hikayeyi geriye döndüremezsin. TED الآن، هذا هو توضيح قوي حقًا كيف بمجرد أن حدث تحول الثقة حول السلوك أو القطاع بالكامل، فلا يمكنكم عكس القصة.
    sağlam kanıtı olmadan ne kadar iyi olduğunun hiç önemi yok. Open Subtitles لكن مالم يكن لديّها دليل قوي لا يهم كم هي جيّدة.
    Piku-Han! Hey, Oldukça güçlüsün... Open Subtitles حتى إنه لم يحاول ضربه ,إنك حقاً قوي من أنت على أية حال ؟
    Beklenmedik olan yanı yumuşak ama aynı zamanda kuvvetli bir mıknatıs olması. TED الشيء الغير متوقع بخصوص هذا هو أنه لين، لكنه كذلك مغناطيس قوي.
    Küçük olan, oğlan, çok güçlü. Eminim kız da güçlüdür. Open Subtitles الأصغر، صبي إنه قوي جداً أراهن أن الفتاة قوية أيضاً
    Röntgenlerde omurganın boyun kısmında sert bir travma durumuna uygun kırıklar olduğu görünüyor. Open Subtitles الأشعة السينية تظهر تشظياً في الفقرات العنقية مما يتوافق مع جرح قوي حاد
    Park Han Byul ve Lee Hyori de var. Ne sert bir karşılaşma! Open Subtitles هناك الأنسة بارك هان بيول و أيضاً لي يو ون ًهذا قوي جدا
    Tüm bu sert adam klişesini yapmak zorunda olduğunu anlıyorum ama ikimiz de biliyoruz ki gerçektende bir kadına vurmayacaksın. Open Subtitles حسناً، أعلم أن عليك أن تٌظهر أنك قوي وما شابه لكن اسمع، كلانا نعلم أنك لن تقوم بضرب سيدة حقاً
    Hayır. Naylonla, tek ve güçlü bir ip teli yapılıyor. Open Subtitles لا، الأمور أبسط الأن سنصنع خيط فردي قوي من النايلون
    - Bu güçlü bir motivasyon olabilir. - Evet olabilir. Open Subtitles ــ يبدو أن هذا محفز قوي ــ أجل, يبدو كذلك
    Şunu kabul etmeliyim ki çok daha güçlü bir Goa'uld'un temsilcisiyim. Open Subtitles أنا يجب أن أعترف بأني مجرد مبعوث لجواؤلد قوي أكثر بكثير.
    Geçtiğimiz gün herkesin bilgisayar oyunları hakkında sağlam bir görüşü olduğunu öğrendik. TED سمعنا سابقا أن الكل لديه رأي قوي عن ألعاب الفيديو
    Saat ikiyi gösteriyor. Mahkemeye gitme zamanı. Kendi konuşmasını sağlam kitlesiyle alkışlamak, muhaliflerininkini de yuhalamak gerek. TED إنها الساعة الثانية والوقت بالنسبة له ليكون في المحكمة مع جمهور قوي من عملائه لتهتف لخطابه وتستحقر خصمه.
    - Sen güçlüsün, ne yaptığından haberi olmayan salak bir çocuk değilsin. Open Subtitles أنت قوي وجنبا إلى جنب. أنت لست بعض طفل البكم الذي لا يعرف ما تفعله.
    Elim çok kuvvetli değil. Oyun dışı kalmam çok zor olmaz. Open Subtitles ورقي ليس قوي , لن يستغرق الكثير للفوز علي بهذا الدور
    Ölüm sonrası için umut değil ama şu an Afrika için bir umut çünkü inananlar güçlüdür. TED ليس الأمل ما بعد الحياة الدنيوية، ولكن الأمل في أفريقيا اليوم، لأن الإيمان قوي ومؤثر.
    Bu şekille onu kırmadan oynayabilecek... kadar güçlüyüm. Open Subtitles أنا قوي الآن و يمكنني اللعب بهذه الأدوات بدون أن أكسرها
    Tavuk çiftliğinde güçlü, iyi bir horoz işime yarar doğrusu. Open Subtitles أعتقد انّك ستكون جيداً .. ديك قوي في بيت الدجاج
    Aman tanrım belalı tiplere bayılırım özellikle sıkı kalçalı belalılara. Open Subtitles يا إلهي، أنا أحب القوي خصوصاً قوي ذو مؤخرة جيدة.
    Dünya'ya meteor çekecek kadar güçlüydü. Open Subtitles قوي بما فيه الكفاية لسحب نيزك إلى الأرض.
    Ben, büyük Reis Koşan Ayı, aşkı için her zorluğa göğüs gerer-- Open Subtitles أنا زعيم كبير دب قوي,يجب أن أتحدى كل شيء من أجل الحب
    Bir kişi değerlendiriliyor ve dünya üzerinde kimin kim olduğunu söyleme otoritesine sahip tek bir güç var. TED تقييم شخصٍ ما يؤخذ بعين الاعتبار و هناك لاعبٌ قوي في العالم مع صلاحية القول لتحديد من يكون.
    Martin belli ki Rowling'in oğlu oldukça güçlüymüş. Open Subtitles مارتن، من الواضح أن ولد راولنجز لا بدّ وأن جاء قوي جدا
    Nehrin güçlü akımlarında gücü azalan bir tekne gibi... ..sadece kendi hareketiyle bir gözlemci tarafından incelenebilir. Open Subtitles بالضبط مثل المركب إنحِدار نهر قوي التيارات لا تسوق الضرورة لحركتِها الخاصةِ
    Üzerinde seks yapılabilecek kadar dayanıklı bir bulut tarafından sarılmış gibiyim. Open Subtitles كأنك مغلفه بالغيوم و قوي كفايه لنمارس الجنس عليه حسنا ..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more