| Böyle iki büyük yeteneğin Sardunya'da beraber çalışmaktan zevk alacaklarına Eminim, ve bu da Anglo-Sovyet işbirliğine yardımcı olacak. | Open Subtitles | أنا متأكد بأن اثنان مثل هذه المواهب ستستمتع بالعمل سويا في ساردنيا والتي ستجعل من التعاون الإنجليزي السوفييتي حقيقة |
| Fakat onlar gruptu. Bu işleri yapanın ise tek adam olduğuna Eminim. | Open Subtitles | لكنها كانت مجموعة، وأنا متأكد بأن هذا هو من صنيع رجل مفرد |
| Bak bir kaç gün zihnini dinlendir. Herkesin bunu anlayacağından Eminim. | Open Subtitles | اسمع، خذ بضعة أيام، صفّي تفكيرك أنا متأكد بأن الجميع سيتفهم |
| Burada ne yaptığınızı ya da kiminle şey yapacağınızı hepiniz merak ediyorsunuzdur Eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد بأن جميعكم تتسائلون ما الذي تفعلونه هنا أو مع من ستفعلونها |
| Amanda'nın yeni aşamaya hazır olduğuna emin değilim. | Open Subtitles | لستُ متأكد بأن أماندا جاهزة للخطوة التالية |
| Eminim baban sana dürüstlüğün en iyi politika olduğunu anlatmıştır. | Open Subtitles | أنا متأكد بأن والدكِ أخبركِ بأن الصدق هو أفضل سياسة |
| BG: Bu yılın başlarında, Yunanistan'ın maliye bakanı olarak yaşadığınız tecrübeyi Eminim çoğumuz merak ediyordur. | TED | برونو: أنا متأكد بأن العديد من الأشخاص هنا يتساءلون عن تجربتك كوزير مالية اليونان في وقتٍ سابق من هذه السنة. |
| Eminim ki, İngiltere sizlere minnettarlığını göstermek isteyecektir. | Open Subtitles | أنا متأكد بأن انكلترا ستعبر لك عن امتنانها |
| Eminim rahibe olmadan önce, ne olduğunu bilmek isterdim. | Open Subtitles | انا متأكد بأن لديها الخبرة الكافية قبل ان تصبح راهبة |
| Bana anlatmak istediğin şeyler olduğuna Eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد بأن هناك أشياء تريدين اخباري بها |
| Bana söylediğin her şeyin doğru olduğuna Eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد بأن كل شيء أخبرت بأن ني حقيقي، |
| Eminim birlikte çalıştığı moronların çok derin bir sanat görüşleri vardır. | Open Subtitles | أنا متأكد بأن أولئك البلداء يتعاملون بإحساس عميق حول الفن |
| Pınarı kurutan, Tanrı'nın davranışı olmadığına Eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد بأن مشكلة الينبوع لم تأتي هكذا قضاء وقدر |
| Eminim kızın kendi arkadaşları da vardır. | Open Subtitles | أنا متأكد بأن الفتاة لديها . صديق خاص بها |
| Pili olduğunu hatırlamıyorum, ama Eminim bu normaldir. | Open Subtitles | أنا لا أتذكر بأن سيكون عنده البطاريات، لكن أنا متأكد بأن أنه بخير. |
| Biri üzerine oturdu. Eminim tadı iyidir. | Open Subtitles | جلس عليها شخص في الحافلة أنا متأكد بأن طعمها لم يتغير |
| Zamanla düzelecek. Eminim herkes seni anlayışla karşılar. | Open Subtitles | أنتِ فقط تحتاجين للوقت أنا متأكد بأن الجميع يتفهم ذلك |
| Bulldog. Eminim ki, dünyadaki her genç kadın yüzünü yakmak isterdi. | Open Subtitles | متأكد بأن أي شابة في العالم تحب إطلاق النار على مجموعتك لكن كاري هنا لرؤيتي |
| Bluzumun içinde. Anladım. Eminim oraya bakmak Maris'in aklına gelmeyecektir. | Open Subtitles | أتفهم الأمر، متأكد بأن ماريس لن تفكر بالبحث هناك |
| Bir şey var ama. Bunun iyi bir fikir olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هناك أمر أخير، أأنت متأكد بأن هذه فكرة جيدة؟ |
| İçkiye yeniden başlamanın bugün günü olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد بأن اليوم هو اليوم الذي تفسد فيه الامور؟ |