Çünkü büyük bir olay. Evliliğimiz. Hayatımızın geri kalan kısmı. | Open Subtitles | لانه شىء هام ، انه زواجنا سيظل معنا الى الابد |
Düşmancılık senin oyununun büyük bir parçası öyle değil mi? | Open Subtitles | العداء هو جزء هام جدا من المداعبة ، أليس كذلك؟ |
Ulusal Bilim Madalyası alan Craig Venter ve Nobel Ödülü sahibi Ham Smith. | TED | نرى هنا الفائز بالميدالية الوطنية للعلوم كريغ فينتر والفائز بجائزة نوبل هام سميث. |
Bir sonraki dayanılmaz bağlantım gibi, Astro şempanze Ham. | TED | مثل رابطي التالي ، أكثر الروابط التي لا تقاوم ، رائد الفضاء الشامبانزي هام |
Gerçek anlamda milyonlarca insanın yaşamına önemli değişiklikler getirebilme ve küresel çapta koruyucu hekimlik konusunda bir fırsat penceresi ile karşı karşıyayız. | TED | إذن توجد فترة زمنية حرجة علينا صنع فرق هام ليتمكن من التأثير على حياة ملايين البشر ونمارس الطب الوقائي على مستوى علمي |
Beş numaralı hatta Bay Hamm'dan acil bir telefon var. | Open Subtitles | عِنْدَي مكالمة طارئُة على خَطِّ خمسة مِنْ السّيدِ هام. |
Bak, bazen verdiğin sözleri tutmak çok önemlidir ama bazen de... | Open Subtitles | انظر بعض الأحيان الأمر هام الإيفاء بالعهود لكن في بعض الأحيان |
Ancak bunu yapmadan önce şunu sorgulamak istiyorum, kar amacı gütmeyen kuruluşların Dünyayı değiştirmekte ciddi bir... rolü olduğuna inanabilir miyiz? | TED | لكن قبل ذلك اريد ان اسأل ان كنا حقاً نؤمن بان القطاع غير الربحي يلعب دور هام في تغيير العالم. |
Bu mühim ve gerçekten seninle açık sözlü bir konuşma yapmak istiyorum. | Open Subtitles | هذا هام للغاية ، و أود حقاً أن أخوض محادثة صادقة معك |
Burada senden daha büyük bir şeyin parçası olma şansın var. | Open Subtitles | هنا لديك الفرصة لتكون جزء من شئ هام شئ أكبر منك |
Anne, bu yazki şiir kampı hakkında büyük bir karar aldım. | Open Subtitles | أمي,هناك قرار هام يجب ان اتخذه بشان مخيم الشِعر هذا الصيف |
Uyku ve uyanık kalma döngümüz oldukça hassas bir dengede ayrıca fiziksel ve ruhsal sağlığımız için büyük önem taşıyor. | TED | هناك توازن دقيق في دورة نومنا واستيقاظنا، ولها دور هام في الحفاظ على صحتنا العقلية والجسدية. |
Web geliştiricisi olarak çalıştığım işimde benden daha büyük olma ihtimali olan bir şey üzerinde çalıştığımı hissetmiyordum. | TED | خلال عملي كمطوّر مواقع، لم أشعر بأنني أعمل على شيء هام. |
Ham'ın hayatındaki bu iki olay arasında, kendisi uzaya gitti. | TED | في الوسط من هاتين النقطتين من حياة هام فقد طار في الفضاء |
Fakat bunu yapıyorsanız Craig Venter ve Ham Smith'in | TED | لكن مادمت بها ، عندها تستطيع أخذ عمل كريغ فينتير و هام سمث. |
West Ham'ın 13 yaş altı futbol takımı gezisi vardı. | Open Subtitles | لقد كان ذلك في جولة نادي ويست هام الكروية تحت 13 سنة |
tek farkla, Susskind sandviçinde daha çok jambon (Ham) olurdu" dedi. | TED | ولكن الفرق الوحيد ان ساندويش " سوسكايند " سوف يحوي " هام " أكثر |
Bu yaşantımızın çok önemli bir parçası, yaşamımızın üçte biri uykuda geçiyor. | TED | إنه جزء هام في حياتنا، يفترض أن نمضي ثلث أعمارنا في النوم. |
Hamm ve Potato, siz de vites ve düğmelerle ilgilenin. | Open Subtitles | هام و بوتيتو تعاملوا مع العتلة والمقبض |
Bazıları oldukça faydalıdır. Bazıları ise ekosistem için önemlidir. | TED | البعض منهم مفيد جدًا. البعض منهم هام لنظامك الإيكولوجي. |
Fakat gerçekler bundan daha farklı çünkü genlerimizin yanı sıra ciddi hastalıklara yakalanmamızda çevrenin ve yaşam biçiminin de büyük rolü var. | TED | ولكن الواقع بعيد كل البعد عن ذلك، لأنه بالإضافة لجيناتنا، فإن لبيئتنا وطراز حياتنا دور هام في تطوير العديد من الأمراض. |
Allah bizi mühim bir iş için seçtiğinde bunu kabul etmeliyiz. | Open Subtitles | وحينما يختارنا الله من أجل عمل هام لابدّ أن نستسلم للأمر |
Teşekkür etme fırsatı vermemiştin. O kitap benim için çok önemliydi. | Open Subtitles | أنت لم تعطنى الفرصه لكى أشكرك فهذا الكتاب هام بالنسبة لى |
O listede ben yokum, fakat gelin ile bazı acil işlerim var. | Open Subtitles | والاس بيفورد. أنا لست في القائمة. ولكن لدي عمل هام مع العروس. |
Hiç bir önemi yok. Ben şu an burada olmadığıma göre. | Open Subtitles | هذا غير هام ، إذا اعتبرنا أننى غير متواجد هنا الآن |
Bir şey ekleyerek bitiriyorum; benim için çok önemli ve değerli. | TED | دعوني أنهي بقول شيء هام للغاية وعزيز على قلبي: |
Diane, herhangi bir birleşme Chumhum'da üç yıllık bir pencere gerektiriyor. | Open Subtitles | دايان أي اندماج يستلزم احتكار أرباح تشام هام لنا لـ3 سنوات |
Seksten keyif almanda duygusal bağlılık önemli bir rol oynuyor mu? | Open Subtitles | هل الارتباط العاطفي له دور هام في قدرتك على الاستمتاع بالجنس؟ |