"يجب عليك" - Translation from Arabic to Turkish

    • gerek
        
    • zorundasın
        
    • lazım
        
    • Sen
        
    • gerektiğini
        
    • iyi
        
    • etmelisin
        
    • gerekmiyor
        
    • de
        
    • gerekecek
        
    • gerekeni
        
    • gerekmez
        
    • Bunu
        
    • Onu
        
    • gerekir
        
    Görüyorsun ki Shawn, bazen o kadar derine inmene gerek yoktur. Open Subtitles ذلك صحيحُ. أرأيت أحياناً، شون، لا يجب عليك الحَفْر لتصل للعُمقِ.
    Onları durumdan haberdar etmen gerek, yoksa bu işi unut... çünkü akşamları ve hafta sonları burada olman gerekiyor. Open Subtitles يجب عليك ان تصل معهم الى ترتيب او حتى المحاوله بالذلك تستطيع ان تبغى في المساء وفي الاجازات هنا
    Harvey, anlamak zorundasın sana buradan kendi başına gitme izni vermeye yetkim yok. Open Subtitles هارفي، يجب عليك أن تفهم ليس لدي الحق لتركك ترحل من هنا لوحدك
    O harekete geçene kadar, senin ivme kazanmış olman lazım. Open Subtitles يجب عليك أن تحترس بمرور الوقت , يزيد من حركته
    Sakin ol, Pony. Hepsi geçecek, oğlum. Sen sakin ol, oğlum. Open Subtitles خذها برفق, بوني, ستكون بخير يجب عليك ان تهدأ يا رجل
    Şimdi neden acı duyduğumu ve ne yapman gerektiğini söyleyeceğim. Open Subtitles الآن سأخبرك عن سبب حزنى و ما يجب عليك فعله
    Ve bu yüzden bence Sen dükkana gidip alışverişimizi yapsan daha iyi olacak. Open Subtitles ولهذا اعتقد بانه يجب عليك الذهاب الي المركز التجاري من اجل التزود بالامدادات
    Eh endişelenmene gerek kalmadı. Nasıl olsa bir daha asla geri dönmez. Open Subtitles حسناً, لا يجب عليك أن تقلق لأنه لن يعود إلى هنا أبداً
    Erkekler ona sürekli cinsel yönden yaklaşır, senin kendini onlardan ayırman gerek. Open Subtitles ,حسنا الشباب يتقربون منها طوال الوقت, لذلك يجب عليك فصل نفسك عنهم
    Bak dinle. Artık benim gösterime katılmayı düşünmene gerek kalmadı. Open Subtitles لذلك يجب عليك ألاّ تقلق من وجودك في عرضي السحري
    Bu tip büyük harcamalar yapmadan önce bana danışman gerek. Open Subtitles تعلمين أنه يجب عليك اسشارتي أولا عند شراء شيئ كهذا
    Çünkü onunla Sen çalışmak zorundasın ve yavaş yavaş gitsen iyi olur. Open Subtitles حسناً, لان عليك العمل معها وهذا الصوت يبدو ان يجب عليك الذهاب
    ben abimin istediği herşeyi yaparım... ama önce bir şeyi öğrenmek zorundasın. Open Subtitles افعل اي شيء يريده اخي لكن يجب عليك ان تتعلم شيئا اولا
    Olay yeri çizimlerim için ölçü almam lazım. Çekilir misiniz? Open Subtitles يجب عليك الأبتعاد حتي أستطيع أن أخذ رسومات لمسرح الجريمة
    Sen onların arkadaşı değilsin, artık baba olmaya başlaman lazım. Open Subtitles يجب عليك البدء في كونك والدهم ، وليس زميل اللعب.
    O zaman belki başka bir flört servisi için çalışma gitmek gerektiğini. Open Subtitles إذاً ربما يجب عليك ترك العمل في خدمة التعارف عن طريق الآخر
    Gücüm yerine gelmeden önce şehri terk etsen iyi edersin. Open Subtitles أعتقد أنه يجب عليك مغادرة البلدة قبل أن أستعيد قواى
    Bu çok çaba gösterdiğin anlamına gelir. Dinle Jackson, bana yardım etmelisin adamım. Open Subtitles يعني انا اجهد نفسي قليلا اسمع جاكسون , يجب عليك ان تساعدني اخي
    Çünkü web sitemi kullanman için benim görüşlerimi paylaşman gerekmiyor. Open Subtitles لأنه لا يجب عليك ان تشاركنى فلسفتى لتستخدم موقعى الالكترونى
    Bu denizaltılar buna dayanacak şekilde yapılıyor. Bir de yelkenlileri görmelisin. Open Subtitles تلك المركبات صممت لتتحمل ذلك ربما يجب عليك تجربة سفينة بحرية
    O yargıca olumlu rapor vermemi istiyorsanız Bunu hak etmeniz gerekecek. Open Subtitles إذا أردتني أن أعطي القاضي تقرير إيجابي يجب عليك أن تستحقه
    Bizimle gel. - Bunu yapamam beyler. - Sanırım yapman gerekeni yapmalısın. Open Subtitles لا أستطيع فعلها يارفاق حسنا أفترض أنك ستفعل ما يجب عليك فعلة
    Arka tarafında bir tulumba vardır, yani su için endişelenmeniz gerekmez. Open Subtitles توجد مضخه في الخلف, لا يجب عليك ان تقلق حول الماء
    - Ok, bu şey biraz serttir ve bence Onu... Open Subtitles هذا صعب قليلا لذلك يجب عليك أن تلعبى وأنتى تشربين
    Bazen kendinle dalga geçmen gerekir. Kendi zayıflıklarından falan bahsetmelisin. Open Subtitles أحياناَ يجب عليك أن توجه اجعل النكتة من تعبيرك الشخصي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more