| Sana söylemek istemiştim. Hepsini elime yazdım. Gördün mü hepsi burada. | Open Subtitles | نويت إخبارك و كتبت كل شيئ علي يدي ، أتري ؟ |
| Her yıl, şu kapının yanında dururduk ve her yıl, elime şöyle yazardı: | Open Subtitles | كُلّ سَنَة كنا نَقِف قُرْب ذلك الباب وكُلّ سَنَة كان يكتب في يدي |
| elimde olan bir şey yok. Yani, bu benim görevim. | Open Subtitles | الموضوع يخرج من يدي , انسة ميلانو اعني انها وظيفتي |
| Çünkü hayatının palmini elimde tutuyorum. Demek artık çalmaya da başladık. | Open Subtitles | لاني عندي حياته في كفة يدي عظيم، لذا نحن نسرق الآن |
| Bir tane güveden korkup tam elimin üstüne koca bir kütük düşürdü. | Open Subtitles | نايلز أوقع خشبة كبيرة مباشرة على يدي عندما أجفل من قبل فراشة |
| Savunmam şu ki elimden sosisli sandviçimi çalmıştı bunu evlatlık bir çocuğa yapamazsın. | Open Subtitles | في دفاعي لقد سرق النقانق من يدي ولايمكنك فعل ذلك لطفل متبنى سابق |
| Yani tam olarak ellerime bakınca tuhaf bir şey hissediyorum ama.. | Open Subtitles | أعني, فعلياً , لدي هذا الشعور الغريب عندما أنظر إلى يدي |
| Ama omurgamda bir tümör ve ellerimde kızımın kanıyla kalakaldım. | Open Subtitles | وانتهى بي الأمر بورم في ظهري ودماء ابنتي تملأ يدي |
| Ben o parayı elime alana kadar sen de kıza dokunamayacaksın. | Open Subtitles | لأنك لن تضع يديك على الفتاة حتى أضع يدي على النقود |
| elime para verince, gideceğimi ve başımın çaresine bakacağımı mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | تعتقدين يمكنك أن تضعي مالاً بين يدي و سأذهب لأهتم بنفسي؟ |
| Tamam, şimdi senden konsantre olmanı acının kollarından akıp elime ulaşmasını sağlamanı istiyorum. | Open Subtitles | حسناً، أريدكِ أن تركزي وتسمحي للألم بالتدفّق خارجاً من خلال ذراعكِ إلى يدي |
| elime kan sürdüler -sol elime bana tecavüz edeceğini söyledi. | Open Subtitles | سكبت الدماء على يدي يدي اليسرى لقد قال أنه سيغتصبني |
| elimde sıradan görünen bir yumurta tutuyorum. Acaba öyle mi? | Open Subtitles | أمسكها في يدي تبدو مثل البيضة العادية ، أليس كذلك؟ |
| Kan var ve elimde boş mermi kovanı tutuyorum. Bir tüfek fişeği. | Open Subtitles | لقد وجدت دم ، وفي يدي الان غلاف فارغ ، خرطوشة بندقية |
| Patron, elimde lânet bir mühürle iki sene boyunca bir departmanda tıkılı kaldım. | Open Subtitles | أيها الرئيس, أنا عالق بهذا القسم منذ سنتين. مع ختمٍ لعين في يدي. |
| Bu ufaklığı elimin tersi gibi geliyorum. Yüce Tanrım, bu da nedir? ! | Open Subtitles | أعرف هذا الرجل الصغير مثل خلفية يدي يا إلهي ، ما هذا ؟ |
| inanılmaz derecede zayıf. Zıpladığım zaman kısa bir süreliğine yer çekimini yenebilirim ama bir protonu elimden çıkaramam. | TED | أستطيع بسهولة هزم الجاذبية عندما أقفز . لكن لا أستطيع أن أخذ بروتون من يدي. |
| Ve beni bir yetişkin olarak tanımak isteyen kadın beni nihayet tanıdığında bir kutu küle dönüştü ve benim ellerime kondu. | TED | وكأمرأة ارادت ان نتعارف كبالغين تعرفت علي, تحولت الى صندوق من الرماد تم وضعه بين يدي. |
| Ama omurgamda bir tümör ve ellerimde kızımın kanıyla kalakaldım. | Open Subtitles | لقد انتهيت بتورم في النخاع الشوكي ودم ابنتي على يدي |
| Bu, bilgi akışının kesin olarak okuyucunun ellerinde olduğu anlamına gelir. | TED | هذا يعني أن نسبة انتقال المعلومات تقع تمامًا في يدي القارئ. |
| Bir kadın kıyafetlerini çıkarırken elinde palet ve fırçayla dikilmeyi. | Open Subtitles | الوقوف هُناك وفي يدي فرشاة وولوحة بينما الامرأة تخلع ملابسها. |
| ellerimi ellerine koymama izin ver, ve sana başarının sırrını fısıldayayım. | Open Subtitles | دعيني اضع يدي في يديك وسوف اهمس في اذنيك بسر النجاح |
| bana bir bardak ve çay poşeti verdiler ve nehri işaret ettiler. | TED | وتسلمتُ في يدي قدحاً وكيساً من الشاي وحسناً، أشاروا لي نحو النهر. |
| O benim sağ ve sol kolum bazen de beynim. | Open Subtitles | انها يدي اليمنى و اليسرى و هي بعض الأحيان عقلي |
| Ya da karının eline ya da arkasına vermek istediğin. | Open Subtitles | أو تمنيت أن يكون بين يدي زوجتك أو في مؤخرتها |
| Önümde diz çökmeli... ve sağ elimi öpmelisin, söz verdiğin gibi. | Open Subtitles | كلا، زوبــار يجب أن تنحني أمامي وتقبل يدي كوعد منك لي |
| ellerimi açıp "Merhaba" diyerek, insanların kadınsı sesimi duymalarını sağladım. | TED | أرفع يدي وأحييهم، حتى يتمكن الناس من سماع صوتي الأنثوي. |