Kendimi Tanrı'nın mucizesi olarak gördüğüm için Beni bağışlar mısınız? | Open Subtitles | هل يمكنكم أن تسامحوني لاعتقادي أنني معجزة من الله ؟ |
Mukhabarat bunları bulursa, bana neler yapacağını tahmin bile edemezsiniz. | Open Subtitles | إذا إكتشفت المخابرات الأمر سيفعلون بي أموراً لا يمكنكم تخيلُها |
Dikkat dikkat. Baylar, bayanlar; bir dakikanızı rica edebilir miyim lütfen? | Open Subtitles | إنتبهوا هل يمكنكم أن نتنبهوا لى ايُها السيدات و السادة ؟ |
Eğer iklim değişikliğiyle ilgi alıntılarla ilgileniyorsanız, onları da yine burada görebilirsiniz. | TED | وهناك أيضاً إقتباسات يمكنكم رؤيتها، اذا كنتم مهتمين بإقتباسات حول تغير المناخ. |
En tatlı intikamın, mutlu ve özgür bir hayat sürmeniz olduğunu görebilir misiniz? | TED | هل يمكنكم رؤية أن أحلى انتقام هو أن تعيش حياة سعيدة وكاملة وحرة؟ |
Yardım edeceğinize söz vermiştiniz, fakat bunu yapamazsınız, öyle değil mi? | Open Subtitles | لقد وعدتوني بالمساعده يا رفاق ولكن لا يمكنكم ذلك اليس كذلك |
gördüğünüz gibi düşmeye başlayınca bot karşı tarafa geçti, ve adam da orada duruyor. | TED | يمكنكم رؤية أنها بدأت تتدحرج هنا، والقارب قد تحرك إلى الجهة الأخرى، والرجل يقف هناك. |
Onu koruyabileceğinizden tatmin olmadan tanıklık etmemesi yönünde tavsiye veriyorum. | Open Subtitles | أنا أنصح بألا يشهد قبل أن أطمئن بأنه يمكنكم حمايته |
Siz piçler Beni burada tutamazsınız, dostum. Bu çok saçma. | Open Subtitles | أنتم أيها الملاعين لا يمكنكم إبقائى هنا هذا هراء لعين |
- Neyse, hayvanat bahçesi Beni hediyelik eşya dükkanına transfer etti. İnanabiliyor musunuz? | Open Subtitles | نقلت عملي الى محل التحف التذكارية بعد ذلك هل يمكنكم ان تتخيلوا ؟ |
Ya şeytanı beraberce öldürürüz ya da siz pislikler Beni yiyebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكننا القضاء على الشرير معاً أو يمكنكم أيها الأوغاد الضعفاء أكلي |
Mukhabarat bunları bulursa, bana neler yapacağını tahmin bile edemezsiniz. | Open Subtitles | إذا إكتشفت المخابرات الأمر سيفعلون بي أموراً لا يمكنكم تخيلُها |
Heathrow'un son sekiz saat içindeki yolcu listelerini elde edebilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنكم الحصول على قوائم مسافرين هيثرو في الثمان ساعات السابقة |
Bu midenin sadece kirliliği yok etmek için değil, aynı zamanda, kirlilikten elektrik üretmek için nasıl kullanılabileceğini görebilirsiniz. | TED | يمكنكم أن تروا كيف يمكن استخدام هذه المعدة ليس فقط للتعامل مع التلوث لكن أيضا لتوليد كهرباء من التلوث. |
- Hey! Bunu yapamazsınız! - Oh, hey, üzgünüm, bahsetmeyi unuttum. | Open Subtitles | مهلاً ، لا يمكنكم فعل ذلك أووه ، مهلاً ، آسف |
gördüğünüz gibi Japonya geceleri yoğun burada. | TED | يمكنكم مشاهدة اليابان مشغولة بالليل، هناك. |
Bu yüzden kokteyl parti etkisi var: Bir partideyken, biriyle sohbet ediyorsunuz buna karşın başka biri isminizi söylediğinde bunu farkedebiliyorsunuz ve Onu dinlediğinizin farkında bile değildiniz. | TED | وهو ما يسمى تأثير الحفلات فإذا كنتم تجرون حديثًا أثناء حفلةٍ ما يمكنكم تمييز أسمائكم من دون أن تدركوا أنكم كنتم تصغون |
monogami olmak için tekeşli genini inşa edebilirsin. doğal olarak çok eşli olduğun zaman | TED | يمكنكم هندسة فأر البراري ليكتفي بزوجة واحدة في حين أنّه في الأصل لا يكتفي بزوْجة واحدة. |
Yani tahmin edebilirsiniz ki, anlık karar vermek zorunda olan polis memurları için bu fazlasıyla zarar verici olabilir. | TED | وهكذا يمكنكم تخيل، رجال الشرطة الذين عليهم اتخاذ قرارات فورية يمكن أن تكون في مركز صنع القرارات الضارة جدًا. |
Bir yıl sonra. Ama ayda bir telefon görüşmesi yapabilirsiniz. | Open Subtitles | بعد سنة , ولكن يمكنكم الإتصال مرة واحدة في الشهر |
Sen bile değişklik olsun diye olmadığın bir kişi gibi giyineblirsin. | Open Subtitles | طبعاً يمكنكم ارتداء ملابس غير التي ترتدونها عادة كنوع من التغيير |
Hepiniz mezunlar toplantısına gidiyorsunuz ben de gözcülükte sıkışıp kalıyorum, öyle mi? | Open Subtitles | يمكنكم جميعاً الذهاب إلى حفل جمع الشمل وأنا عالق في دورية بلهاء؟ |
Ya da puanlarınızı biriktirerek, 55 puanı bozdurduktan sonra annelik bluzunu alabilirsiniz. | Open Subtitles | او يمكنكم ان تجمعوا نقاطكم معاً وتستبدلوا 55 نقطة بخميص الحوامل هذا |