Birçok şirket bu durumda iflas etmişti, ancak Tim direnmeyi seçti. | TED | الكثير من الشركات تُغلق في تلك المرحلة، ولكن تيم اختار القتال |
Bu yüzden birçok şirket veya kolluk kuvvetinin kullandığı bir yöntem var. Her bir dosyayı, benzersiz sayı dizilerine çeviriyorlar. | TED | لذلك، معظم الشركات أو وكالات إنفاذ القانون الذين يملكون هذا المُحتوى يمكنهم ترجمة كل ملف إلى تسلسل فريد من الأرقام. |
şirket için hiçbir şey yapmadığımı söyledin. Bir deneyim dedim ben de. | Open Subtitles | قلت أنني لم أفعل شيء من قبل للشركة لذا ظننت ان أحاول |
şirket yöneticileri kötü insanlar... ama bu olay gerçekten benim hatam. | Open Subtitles | .. مدراء الشركة ناس قساة و لكن كل هذا حدث بسببي |
Dakikada 1 papel alacağım diye zamanını boşa harcıyorsun ve çalıştığın ahlaksız şirket parmağını oynatmadan senin dört katını kazanıyor. | Open Subtitles | انت تهدرين وقتك لدولار لدقيقة وهذه الشركه التي تعملين لها فاسده لئيمه تفعل اربعة اضعاف بقدر ما تفعلينه انت للاشيء. |
Sonunda şirket, uzun dönem yeniden yapılanma hakkında açık bir biçimde konuşmaya hazırdı. | TED | شركة المرافق كانت مستعدة أخيرًا للتحدث بثقة حول إعادة التطوير على المدى البعيد. |
şirket Amerikası'ndaki, yeni evrim kuralı, anlaşılan o ki, zayıfların hayatta kalması olmuş. | Open Subtitles | القانون الجديد للتطور في الشركات الأمريكية يبدو أنّـه يُعزّز مقولة البقاء لغير الأصلح |
Mezun olduktan sonra bir çok şirket bana teklifte bulundu. | Open Subtitles | بعدما تخرجت .. العديد من الشركات قدمت إلى عروض عمل |
Siz şirket domuzları istediğiniz her şeyi satın alabileceğinizi düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | انتم يا خنازير الشركات تظنون انه بإمكانكم شراء اي شيء |
Alışık olduğunuz iki yüzlü şirket politikacılarından olmadığım için üzgünüm ama bu yüzden son iki saattir ter döküyorum. | Open Subtitles | أنا آسف لأني لست بارعا في خطاب الشركات المزدوج كما كنت تريد لكنِّي كنت أعمل جاهدا على هذا لساعتين |
Nasıl bir şirket yılbaşı ikramiyesi için şirket hissesi verir ki? | Open Subtitles | أي نوع من الشركات تعرض أسهما بالشركة كعلاوة عيد الميلاد ؟ |
Yeteneğini şirket için kullandı. İş gezilerine çıktı, müşterileri yemeğe götürdü, falan. | Open Subtitles | وما قام به للشركة هو التجول في الأرجاء واصطحاب العملاء لتناول الطعام |
Hayatımın son beş yıIını yanlış şirket için çalışarak harcadım. | Open Subtitles | لقد اهدرت السنوات الخمس الأخيرة من حياتي للعمل للشركة الخاطئة. |
Altı ay önce, o şirket bir İngiliz-Fransız ortaklığı tarafından satın alındı: | Open Subtitles | منذ ستة أشهر تلك الشركة اُكتسبت عن طريق إتحاد شركتين إنجليزية وفرنسية |
Burada yazdığına göre, bu şirket bu etkinlikler yüzünden İtalya'da kapatılmış. | Open Subtitles | وتقول ان هذه الشركة تم طردها من إيطاليا بسبب تلك الأنشطة |
Ama daha önce dediğim gibi, hep şirket için çalışmayacağız, değil mi? | Open Subtitles | ولكن كما قلت مسبقاً لن نظل دائماً نعمل فى أوقات الشركه, أليس كذلك ؟ |
Ve her yıl onlardan on yılda bir milyar insanın hayatını olumlu bir şekilde etkileyecek bir şirket yada ürün yada hizmet başlatmalarını istiyoruz. | TED | وفي كل سنة نطلب منهم بدء شركة أو منتج أو خدمة والتي من الممكن أن تؤثر إيجاباً على حياة البلايين من الناس خلال عقد. |
Haber şu ki; şirket, benim Tulsa'daki ofisin başına geçmemi istedi. | Open Subtitles | طلبت منّي شركتي أن أرأس مكتبنا في تولسا. |
şirket yasal masraflar dahil olmak üzere 5 milyon$ verecek. | Open Subtitles | المؤسسة تدفع 5 ملايين دولار لتعويض الأضرار بالإضافة لأتعاب المحاماة |
Bana sorarsan, kitaplıktan daha fazlasını isteyen bir şirket. | Open Subtitles | إذا سألتنى.. فإنها كانت تفضل شركه أكثر من مكتبه |
- Paravan şirket olsa bile bir yerlerde ithalat kayıtları olmalı. | Open Subtitles | لابد أن يوجد أي سجلات لوارداته، حتّى ولو عبر شركته الوهمية. |
Halka açılmak isteyen bir şirket için bir çeşit para toplama yolu. | Open Subtitles | ببساطة, إنها طريقة لرفع رأس المال للشركات التى تحاول أن تكون عامة |
Merak etme, şirket için DVD hazırlıyoruz, yani kimse görmeyecek. | Open Subtitles | لا تقلق إنه ديفيدي خاص بالشركة لذا لن يشاهده أحد |
Daha geçen hafta bir şirket avukatının kafatası çatlağını inceledim. | Open Subtitles | أنا كنت أعطي درس عن الصدغ لشركة محامات .الأسبوع الفائت |
Verilen tarihte para, deniz aşırı bir bankadaki şirket hesabına yollanır. | Open Subtitles | وفي يوم التحصيل سترسل حوالة بأسم شركتنا الى مصرف بعيد عن الشاطئ |
Bir vakıf ya da şirket adına, alırlar, belki de. | Open Subtitles | فيقومون بالبيع عن طريق شركة أو مؤسسة او ما شابه |
şirket müşterilerimize ek olarak, 25 yabancı ülkeyi temsil ediyoruz. | Open Subtitles | بالإضافة إلى زبائننا المتعلقون بالشركات نحن نمثل 25 بلد أجنبى |