| Bunlar Julian Hodge'a ait olmalılar, gerçek katile. ihtiyacımız olan kanıt bu. | Open Subtitles | لابد انها تعود الى جوليان هوج القاتل الحقيقي هذا البرهان الذي نحتاجه |
| Amiral, balinaların bize ait olduğunu ve istediğimizi yapabileceğimizi düşünürsek nesillerinin tükenmesine sebep olanlar kadar büyük bir suç işlemiş oluruz. | Open Subtitles | أيها الأميرال، إنْ كنا نفترض، أن تلك الحيتان ملك لنا تفعل كما نأمرها، سنكون مُذنبين مثل أولئك الذين تسببوا في انقراضها. |
| Bruin Battalion, Bravo Bölüğü benim ait olduğum grubun adı bu. | TED | بروين بتاليون، سرية برافو، هذا هو اسم المجموعة التي أنتمي إليها. |
| Başlamadan önce bu eve ait bazı şeyleri geri vermem gerekiyor. | Open Subtitles | قبل ذلك لابد أن أعيد بعض الأغراض التى تخص هذا المنزل |
| Bu kitap karıma ait. Benim için duygusal bir değeri var. | Open Subtitles | هذا الكتاب يخص زوجتي و أنا أحتفظ به فقط لقيمته العاطفية |
| Kertenkeleyi geri alıyorum. Buraya ait olmayan yaratıklar kendi doğal habitatlarına geri dönmeli. | Open Subtitles | . المخلوقات التي لاتنتمي الي هنا يجب ان تعود الي موطنها الاصلي الطبيعي |
| Pardon, çocuğun ve çiçeklerin ait oldukları yere gittiklerinden emin olur musunuz? | Open Subtitles | حسناً معذرةً أيمكنك التأكد بأن تعود هذه الزهور و الفتى إلى مكانهما؟ |
| Fatura evinden 1,6 kilometre uzaktaki bir silah dükkanına ait. | Open Subtitles | فاتورة البيع تعود إلى متجر على بعد ميل من منزله |
| Başka birisine ait bir şeyi görüp de ondan alırsam? | Open Subtitles | ماذا لو رأيت شيئاً أردت أخذه وهو ملك لشخص آخر؟ |
| Haewon Ortaokulu ve Lisesi anneme ait olduğu için sınırlarımı aşmamam gerektiğini söylüyorsun? | Open Subtitles | بما أنّ مدرسة هاي ون ملك أمي بالنهاية تخبرني أن لا أتعدى حدودي |
| 12 tane var. Bir tanesi Çin tarafından yapılmakta, diğer 11'i bize ait. | TED | واحدة هي قيد البناء من طرف الصين وال11 المتبقية ملك لنا. |
| Ve nihayetinde, geri dönmeliyim çünkü ait olduğum yer orası. | Open Subtitles | وآخيراً لابد لي من العودة إلى المكان الذي أنتمي إليه. |
| Çok zeki bir kadın. Çünkü, benim 5. Cadde'ye ait olmadığımı biliyor. | Open Subtitles | امرأة في غاية الذكاء لأنها عرفت أنني لا أنتمي إلي المستوي الراقي |
| Bu para Kızılderililere ait. Ben onların topraklarında büyüyüp avlandım. | Open Subtitles | إنها تخص أولئك الهنود لقد كبرت و طاردوني في أرضهم |
| Bu manevi değeri olan bir obje ve tüm müminlere ait. | Open Subtitles | إنه غرض ذو قيمة باهظة و يخص أولئك الذين يؤمنون به |
| O beden bana ait! Başına buyruk davranmana izin vermeyeceğim! | Open Subtitles | هذا الجسم ملكي لن اسمح لك بالتصرف كما يحلو لك |
| Peki size ait çek nasıl oldu da Watergate hırsızlarının hesabına geçti? | Open Subtitles | كيف تظن أن الشيك الخاص بك قد وصل إلى حساب أحد اللصوص؟ |
| İyi de, oraya ait olup olmadığına karar verebilecek en iyi yargıç benim. | Open Subtitles | حسناً , أنا أفضل من يقرر إن كنتِ تنتمين إلى هناك أم لا |
| Kendisini sunduğu yabancılar aracılığıyla sevgilisine daha fazla ait oluyordu. | Open Subtitles | انها تنتمي إلى حبيبِها الي كُلّ الغرباء أعطتْ نفسها ايضا |
| Banyolarını kendim yapıyorum. Kendime ait bir karanlık odam var. | Open Subtitles | أنا أيضاً أحمض الصور بنفسي ، لدي غرفتي المظلمة الخاصة |
| ait olmadığımızda yine çirkin oluruz. | TED | و سوف نكون قبيحين مجددا في مكان لا ننتمي اليه |
| Buraya bak, ilk olarak, bu evdeki hiçbir şey sana ait değil. | Open Subtitles | أنظري، في المقام الأول، أياً من غُرف هذا المنزل ليس ملكاً لكِ |
| Yasal olarak buraya ait olmadığın andan beri, size mahkumunuzla birlikte kalmanız emredildi. | Open Subtitles | بما أنه لا ينتمى الى هنا قانونيا تم اعطاء أمر بالبقاء مع سجينكم |
| Her operasyonun kendine ait... kendilerini hazırlayabilecekleri böyle bir yerleri vardır. | Open Subtitles | كل فريق كان يملك واحدا ليكون المكان الذي يحضرون فيه عملياتهم |
| Gulf Körfezi çöllerindeki şahsa ait bir dağda yapımı başarıyla bitirildi. | Open Subtitles | هنا في صحاري شاطئ الخليج جبل خاص كلفت و بنيت بنجاح |