"annem" - Translation from Turkish to Arabic

    • أمّي
        
    • أمى
        
    • امى
        
    • ماما
        
    • والدتى
        
    • أمي كانت
        
    • كانت أمي
        
    • أمنا
        
    • أم
        
    • والدتنا
        
    • أُمي
        
    • الأم
        
    • أمك
        
    • والدتي
        
    • أن أمي
        
    Hem kendi Annem hem de sizlerin anneleri için çalmak istiyorum. TED أريد أن أعزف قليلًا من أجل أمّي و كل أمّهاتكم كذلك.
    O sırada Annem gelip bana kilise okulundaki öğretmenimin öldürüldüğünü söyledi. Open Subtitles عندما أمّي جاءت فيها وأخبرتني تلك معلّم الأحد كان قد قتل.
    -Hayır, Annem uzun yıllar önce öldü ve o zaman yalnızca babam kalmıştı. Open Subtitles كلا , لقد ماتت أمى منذ سنوات وبعد ذلك كان هناك أبى فقط
    - Sana önlerden yer ayırırız. - Annem için bile yapmam bunu. Open Subtitles سنعطيك مكان أمامى فى النفق لن أفعل ذلك حتى من أجل أمى
    Bir kaç gün sonra resimler eve geldiğinde Annem nasıl ağlamıştı. Open Subtitles و عندما وصلت الصورة بعد عدة أيام ظلت امى تبكى كثيرا
    Annem çalışmaya başlayana kadar her gün babama yemek hazırlardı. Open Subtitles أمّي تعمل العشاء لأَبِّي كُلّ يوم قَبْلَ أَنْ تبدأ بالعَمَل.
    Babam gittiğinde, Annem beni Big Brother programına sokmuştu, o zaman Roy'la tanıştım. Open Subtitles عندما أَبّي تَركَ، أمّي وقّعتْني فوق للبرنامجِ الكبيرِ الأخَ، وأنا حَصلتُ على روي.
    "Annem, biraz yağ ve ekmek karşılığında ipek bluzunu vermişti." Open Subtitles أمّي تاجرت فى بلوزة حريرية من أجل بعض الزبد والخبز
    Küçükken Annem trafik kazası geçirmişti. İki bacağını... - ...birden kaybetti. Open Subtitles حسناً، عندما كنتُ صغيراً، تعرّضت أمّي لحادث سيّارة وفقدت كلتا ساقيها
    Annem bugün boşanma belgelerini doldurdu. Artık resmi olarak dağılmış bir yuvadan geliyorum. Open Subtitles ملأت أمّي أوراق الطلاق اليوم, لقد أصبح الأمر رسمياً, أتيتُ من بيت محطّم.
    Bilemiyorum. - Annem haklı mı diye görmek için izliyorum. Open Subtitles أراقبكم، لأنّي أريد أن أعرفَ إن كانت أمّي على حقّ
    Annem, minik hıyar turşularının hâlâ revaçta olduğu... dönemden kalma garip bir yaratık. Open Subtitles إن أمى مخلوقة غريبة الأطوار وهى معتادة على عادات قديمة الأزل ومعقدة للغاية
    - Annem beni öldürecek. - Geri vereceğiz. - Evet. Open Subtitles ستقتلنى أمى حتما هذه المرة سنعيدها له ثانية، حسنا ؟
    Monica nihayet annesini Meksika'dan buraya getirmeyi başarmıştı... ve Annem bir parti veriyordu. Open Subtitles مونيكا تمكنت أخيراً من إحضار أمها من المكسيك و أمى كانت تعدّ حفلاً
    Annem ve babam seni evden atıyor, onların suçu oluyor. Open Subtitles طردك ابى و امى من المنزل و كان هذا ذنبهم
    Annem, zayıf büyük göğüslü ve tepeden aşağıya "Selam" diyen kadınları sevdiğini anlatırdı. Open Subtitles ماما اخبرتني أنه كان يحب النساء النحيفات صاحبات الأثداء التي تنتصب وتقول هاللو
    Bilirsiniz, pekçok kadın viskiden hoşlanmaz ancak benim Annem Tennesseeli idi. Open Subtitles معظم النساء لا يفضلن الويسكى و لكن والدتى كانت من تينيسى
    Annem kız istemiş, bu yüzden beni kız gibi giydirirdi. Open Subtitles أمي كانت تريد بنتاً لذا كانت تجعلني أرتدي أزياء البنات
    Annem bir canavardı fakat o oğullarının akli yetersizliğini kaldıramadı. Open Subtitles كانت أمي فظيعة , لكنها لم تربي أولاد ناقصي عقل
    Soğuk günlerde Annem iç çamaşırlarımızı mikrodalgada nasıl kuruturdu hatırlar mısın? Open Subtitles أتتذكرين كم كانت أمنا تدفئ ملابسنا الداخلية بالمكرويف في الأيام الباردة؟
    Ama başka Tiggerlar yok mu? Benim bir Annem var. Open Subtitles أنا عندي أم أليس لديك عائلة في مكان ما أيضاً؟
    Kötü olan oydu. Annem niye 85 Valium aldı sanıyorsun? Open Subtitles هى كانت لئيمة لماذا برأيك والدتنا تناولت 85 حبة فاليوم؟
    O gün Annem kendisini fena etmiş ve içime bir kapak yerleştirmişti. Open Subtitles تلكَ الليلة , أُمي ضحّت بـ نفسها لـ إنقاذِ من هذا الجانب
    Annem bir adamla kalıyordu. Birkaç yıl içinde sen de kalacaksın. Open Subtitles بقيت الأم مع رجل في غضون سنوات قليلة، يجب عليكي ذلك
    Devam et! Eve git! Annem asla, seni beslememe izin vermez. Open Subtitles هيا ، أذهبي للبيت ، أمك لن تدعني أعتني بك أبداً
    Annem kampta kalmıştı ve o zamandan beri onu görmüyordum. TED تركت والدتي ورائي في المخيم، ولم أرها منذ أن غادرته.
    Beni kilisesine davet etti. Sence Annem gitmeme izin verir mi? Open Subtitles لقد دعاني إلى كنيسته هل تظن أن أمي ستدعني أذهب ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more