"arada" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالمناسبة
        
    • الوقت
        
    • حال
        
    • معاً
        
    • وبالمناسبة
        
    • بالمناسبه
        
    • معا
        
    • أحياناً
        
    • غضون
        
    • بينما
        
    • بالمُناسبة
        
    • بين
        
    • أثناء
        
    • سوية
        
    • سوياً
        
    Bu arada bunlar ne olduğunu görebilelim diye yavaşlatılmış çekimler. TED بالمناسبة ستكون كل العروض بطيئة حتى نستطيع رؤية ما يحدث
    Bu arada, o ekip Amerika'daki arazi araçlarının yeni kuşağının bir sonraki modelinin ne olacağına dair altı farklı fikir üretti. TED بالمناسبة, ذاك الفريق صنع ستة مفاهيم أخرى للنموذج الذي بدوره سيكون الاقتراح للجيل القادم بعد الـ أس يو في في أمريكا.
    Ve bu arada bütün bunlar Uluslararası Astronomi Birliği tarafından yapılıyor. TED وهذا كله تم القيام به، بالمناسبة من طرف الإتحاد الفلكي الدولي.
    Amelia'dan bu yana Elphberg siması, bizden birinde arada sırada ortaya çıkmıştı. Open Subtitles و هناك وجه مشابه لعائلة الفبرج يبرز فجأه من ذلك الوقت فصاعدا
    Siz kimsiniz bu arada, tüm bu soruları sorup duruyorsunuz? Open Subtitles من أنتم على أي حال لتسألوا كل تلك الأسئلة ؟
    Tüm bunları bir arada toplayan Gamification Summit'e de başkanlık ediyorum. TED كما أرأس قمة التلعيب، وهي حدث يجمع كل تلك الأمور معاً.
    Bu arada, eşyalarımı yukarı çıkartır mısın acaba? Olur mu? Open Subtitles بالمناسبة, قد ترغبين فى اصطحاب اشياء عدة معك للدور العلوى
    Bu arada, düşünüyordum da Kaptan Gregg'in şu portresini tavan arasına kaldırabiliriz. Open Subtitles بالمناسبة ، كنت أفكر في أن نضع هذه اللوحة للكابتن جريج بأعلي
    - Bu arada onunla akşam için sözleşti. - Doldurulmuş hayvan başıyla mı? Open Subtitles ـ بالمناسبة ، سيأتي معها الليلة إذا راق لك ذلك ـ المُعجب ؟
    Bu arada, bütün gün o tembel ev sahibimize ulaşamadım. Open Subtitles بالمناسبة , لم أستطع الوصول إلى مالك العقار طوال اليوم
    Bu arada, Charlie'ye olanlar konusunda... çok üzgün olduğumu söylemek istiyorum. Open Subtitles بالمناسبة,أريد شخصياً أن أقول لك كم انا آسف لما حصل لتشارلي
    Bu arada, Davis ve Sweet'in_BAR_yarın benim ekibimde olmalarını istiyorum. Open Subtitles بالمناسبة,أرغب بأن يكون سويت و ديفيس في فرقتي للإسناد غداً
    Bu arada, aranızda son zamanlarda kötü para çıkaran oldu mu? Open Subtitles بالمناسبة , هل كان احدكم يستخدم مالاً مزوراً بالفترة الاخيرة ؟
    Bu arada, yarış pistinin yanında küçük bir Uzakdoğu dövüş sanatları gösterisi yapacak. Open Subtitles أوه ، بالمناسبة ، راولي سيعرض بعضاً من الفنون القتالية بجانب مضمار السباق
    Bu arada, gelecek sefer dövüştüğünde... giysilerine sahip çıkmaya çalış. Open Subtitles بالمناسبة فى المرة القادمة وأنت تقاتل حاول أن تحتفظ بملابسك
    Bu arada kıtaların çarpışmasından, oluşan bir deprem toprağı ikiye ayırdı. Open Subtitles فى هذا الوقت كانت القارات كأرض واحدة ثم قسم الزلزال الأرض
    Tatlım Kitabı ben yazdım. Bütün iyi iksirleri bu arada. Open Subtitles عزيزتي أنا التي كتبت الكتاب التعاويذ الجيّدة على كلّ حال
    Aletin bazı tartıları var ve her şeyi bir arada tutuyor. TED ويملك الجهاز بعض المقايس ومؤشر لكي تجمع كل هذه المعلومات معاً
    Bu arada, ABD ekibindeki ikinci koşucu Chryste Gaines dünyadaki en hızlı kadın. TED وبالمناسبة فإن كريستي جينز، المتسابقة الثانية بالمنتخب الأمريكي هي أسرع امرأة على الأرض.
    Bu arada, o teypte benim hakkımda söylenenler, doğru değildi. Open Subtitles بالمناسبه ما قيل عنى فى هذا الشريط لم يكن صادقا
    Iki ayri doneme ait iki farkli medyayi bir arada kullanmisti. TED وضع معا اثنين من وسائل الإعلام المختلفة من فترات زمنية مختلفة.
    Ayrıca konuştuğumuz gibi, arada sırada iç çamaşırı giymek çok rahatmış. Open Subtitles عدى إرتدائي لملابسك الداخلية أحياناً والذي كما تناقشنا ، يريحني جداً
    Bu arada, sizi öldürmeye çalışan kişiyi yakalamak için yardımınız gerekiyor. Open Subtitles في غضون ذلك، نحتـاج مسـاعدتك لإمسـاك أيا كان من حاول قتـلك.
    İstersen çavuş mahkuma bakabilir bu arada da yemeğini yer. Open Subtitles إذا تحب العريف هنا يمكِنُ أَنْ يحرسْ سجينكَ بينما يَأْكلُ.
    Sadece 1 kere dans ettim ve seni deliye çevirmek içindi bu arada. - Başarımı alkışlayın. Open Subtitles لقد كانت رقصة واحدة، والتي كنت أريد أن أجعلك تبدو مجنوناً، بالمُناسبة أنظر إلى نجاحي
    M.Ö. 539'daki ile 2003'teki ve arada yaşanan olaylar arasındaki paralellikler çok şaşırtıcı. TED وأوجه الشبه بين أحداث سنة 539 قبل الميلاد وسنة 2003 وما بينهما مذهلة.
    Bu arada kız kardeşim delirmek üzre. Durmadan arıyor. Merak içinde. Open Subtitles أثناء ذلك، أختي ستصاب بالجنون عندما تتصل بي وهي قلقة عليه.
    Aylar süren ayrılıktan sonra nihayet buluştular ve sonbahara dek bir arada kalacaklar. Open Subtitles واخيرا وبعد شهور الى جانب جمع شمل هم سيبقون الآن سوية حتى الخريف.
    Bir arada kalabilmeniz için bana ihtiyacınız olduğu çok açık. Open Subtitles الأمر واضح بأنكما تحتاجاني هنا لنبقى سوياً نحنُ كالعائلة الآن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more