"bir çok" - Translation from Turkish to Arabic

    • العديد من
        
    • الكثير من
        
    • الكثير مِنْ
        
    • بالكثير من
        
    • كثير من
        
    • لكثير من
        
    • العديد مِنْ
        
    • هناك العديد
        
    • عديده
        
    • كثيرة في
        
    • هناك عدة
        
    • كثيره
        
    • في عدة
        
    • بالعديد من
        
    • الكثير في
        
    Her bir görev tabi ki bir çok alt seçimlerden oluşuyordu. TED وبالطبع كل مهمة مكونة من العديد و العديد من الاختيارات الفرعية
    Burada tipik bir durum var, erkek ve dişi birleşir,bir çok döl oluşur. TED إذن هنا حالة نموذجية، ذكر يقابل أنثى، وينتج عن ذلك العديد من الذرية.
    Suudi Arabistan bir çok insanın çabalarını engelleyerek insanların yaşam standartlarını yükseltti. TED رَفَعتْ السعودية مستوى المعيشة بينما قامت بإحباط العديد من المساعي الإنسانية الأخرى.
    Açık okyanusta bir çok hayvan var -- birçoğu ışık yapabiliyorlar. TED هناك الكثير من الحيوانات في المحيط والعديد منها يمكنه انتاج الضوء
    Mesela astroloji: bir çok rasyonalist gibi, ben de balık burcuyum. TED علم التنجيم، مثلا: مثل الكثير من العقلانيين، أنا من برج الحوت.
    Her organizasyonda bunun gibi önemli bir çok insan ve makina takımları var. TED والآن، سيكون هناك العديد من فرق البشر والآلات الهامة جدًا في كل تنظيم،
    Ve tekrardan genişletmeye çalıştığınızda, pörsüdüğünden dolayı, bir çok engelle karşılaşılır. TED ثم عندما تحاول توسعته لأنه بدء بالإنحسار تواجهك العديد من الإختناقات
    bir çok insan Nevada Çölü'nde kaybolur... ve asla tekrar bulunmaz. Open Subtitles العديد من الناس تاهوا فى صحراء نيفادا ولم يُسمع عنهم ثانية
    Öldürme yetkisi var ve bunu bir çok kez kullanmış. Open Subtitles مُصرح له بالقتل وقد قام بذلك فى العديد من المرات
    O zamandan beri insanoğlu bir çok felakete dayandı, fakat hiçbiri, bugün ki karşılaştığı durum kadar vahim değildi. Open Subtitles و بدأت البشريه منذ ذلك الحين تتحمل العديد من الكوارث و النكبات لكن ليس بخطورة هذا الذى نواجهه اليوم
    Bu doğru , Majesteleri ... bir çok kafa kesildi. Open Subtitles . .. إنه حقيقي فخامتك عبرت خلال العديد من الناس
    Burası Taş Şehri, bir çok eski savaşçının yetiştiği yer. Open Subtitles هذه هي المدينة الحجرية حيثما أتي العديد من المحاربين القدامي
    bir çok insan öldürüldü ve katil dışarıda. Ve benim peşimde. Open Subtitles لقد تم قتل العديد من الناس، والقاتل لايزال في الخارج ويطاردنـي
    Elbette kullandığımız bir çok teknolojinin de bununla ilgisi var. TED بالتأكيد، الكثير من التقنيات التي نستخدمها لها دور في ذلك.
    Örneğin, dinlenmekte olan bir beyin bir çok alpha dalgası yayma eğilimindedir. TED فعلى سبيل المثال، الدماغ الهادئ يميل إلى توليد الكثير من موجات ألفا.
    Amerika'da bir çok eyalette bundan daha az insan var. TED الكثير من الولايات في أمريكا لديها عدد أقل من الساكنة.
    Doğrusunu söylemek gerekirse, yumurtalıksız doğan bir çok hastayla çalıştım sahiden. TED وبالفعل لقد عالجت الكثير من الناس الذين ولدوا دون غدد تناسلية
    Bir doktormuş ve lüzumsuz yere bir çok ameliyat yapmış. Open Subtitles هو كَانَ أيضاً طبيب. أدّتْ الكثير مِنْ الجراحةِ الغير ضروريةِ.
    bir çok özelliğim var ama unutkanlık onlardan biri değil. Open Subtitles أنا أتمتع بالكثير من الصفات، لكن النسيان ليست واحدة منها
    Böyle bir çok düşünce Airstream için römork üretimine geçti. TED كثير من هذه الأفكار وصلت إلى إنتاج مقطورات الإير ستريمر
    Şimdi, bir çok yorumcuya göre kültürel adaptasyon birikimi ya da sosyal öğrenme hikayenin sonudur. TED لكثير من المعلقين، التأقلم الثقافي المتراكم، أو التعلم الاجتماعي، هو نهاية الحكاية.
    bir çok şarkısında insanları hükümeti devirmeye teşvik ediyor Open Subtitles إنها تَدْعو لسقوطِ الحكومة في العديد مِنْ أغانيها
    Bekle, hayır. Size evren hakkında sormak istediğimiz bir çok sorumuz var. Open Subtitles انتظرا ,لا لدينا اسئله عديده لكما عن الكون
    Burada, Birleşik Devletler'de, dünyanın bir çok ülkesindekinden daha iyi olmayan sonuçları almak için kişi başına daha çok para ödüyoruz. TED هنا في الولايات المتحدة الأمريكية نحن ننفق مالًا كثيرًا للشخص الواحد من أجل نتائج ليست أحسن من دول كثيرة في العالم.
    Benim kadar iyi biliyorsun ki istismar için bir çok kanıt vardı. Open Subtitles أنت تعلم كما أعلم بأنه كان هناك عدة إدعاءات عن سوء المعاملة.
    Birçokdüşünceden ve bir çok uykusuz geceden sonra, işte kararım. Open Subtitles بعد تفكير عميق وليالي كثيره من النوم هذا ما قررته
    Roy tek başına takılmaya başladıktan sonra bir çok büyük şehre ekipman gizledi. Open Subtitles , بعد روي رحل منفردا هو ثبت معدات تخفي في عدة مدن رئيسية
    Diana'nın da bahsettiği gibi, bizim hayvanlarımız bir çok araştırmaya dahiller. TED وكما ذكرت ديانا، فإن حيواناتنا تشارك بالعديد من الأبحاث الدراسية المختلفة.
    Ve hayatımda, dünyada olan bir çok şey -- ve yiyecekle takıntılı olan bir kişi olmam-- gerçekten de bir çoğu bu sene değişti. TED لذا ربما خلال فترة حياتي سيتغير الكثير في هذا العالم وكمهووسة بالغذاء و ما يتعلق به تغير الكثير من هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more