Bu büyük kralın herşey için vakti var, bir insan olmaktan başka. | Open Subtitles | هذا الملك العظيم لديه وقتاً لكل شئ فيما عدا الوقت ليكون رجلاً |
Çünkü iyi bir insan olmaya çalışıyorum, fakat sen yoluma çıkıyorsun. | Open Subtitles | لأنني أحاول أن أكون إنسانة طيبة، ولكنك تواصلين الوقوف في طريقي. |
Ne kadar iyi bir insan olsan da kimse sana: | Open Subtitles | بغض النظر عن كونك انسان رائع لن يأتي شخص ويقول |
Üç kadını öldüren birine bir insan nasıl âşık olabilir? | Open Subtitles | كيف لأى احد ان يجب رجلا قتل ثلاثة نساء ؟ |
Bu doğru, tedavi edilen her bir insan için 49 ameliyat yapıldı. | TED | هذا صحيح، تم إجراء 49 عملية جراحية على كل شخص تمت مساعدته |
... davamızıbaşarabileceközelbir yetisiolan sadece tek bir insan var ve... | Open Subtitles | بأنه يوجد رجلاً واحداً لحركتنا للتحرير صاحب مصدره من النور |
Eğer bu şey bir insan veya hayvan değilse nedir? | Open Subtitles | إذاً, إذا لم يكن رجلاً ولا حيواناً, ما عساه يكون؟ |
Bana sıradan bir insan olmadığımı, ateş ve elementlerin tımarcısısın diyor. | Open Subtitles | يقول إني لست رجلاً من العموم ولكني مروض النار وعناصر الطبيعة |
Bu, insanı iyi bir vasi kılmasa da kötü bir insan da kılmıyordu. | Open Subtitles | ومع أن ذلك لم يجعلها وصية جيدة، إلا أنه لم يجعلها إنسانة سيئة. |
Manidardır, ki benim vücuduma bir yazar olarak ama bir insan olarak da yaptıracağım tek dövme bu olabilirdi. | TED | ولسخرية الأمر أعتقد ربما أنه الشيء الواحد الأهم الذى كان يجب أن أوشمه على جسدي .. بصفتي كاتبة، لكن أيضاً بصفتي إنسانة. |
Elf kültürüne hayran olan başka bir insan daha gördüğüme seviniyorum. | Open Subtitles | انه رائع ان اقابل انسان اخر يشاركني شغفي عن حضارة الاقزام |
Size bir insan götü çizmeniz için, bir kaç kağıt bırakıyorum. | Open Subtitles | أنا اتعامل مع قطع من الورق وسوف ترسمون مؤخرة انسان واحد |
ama ayrılıyor olduğunu duydum ve buraya gelip sana, benim hayatımda ne kadar önemli bir insan olduğunu ve seni özleyeceğimi söylemeliydim. | TED | ولكني علمت أنك سترحل، فقررت ان أتي و أخبرك أنك كنت رجلا مهما للغاية في حياتي ، وأني سأفتقدك. |
Elinizde zengin bir insan karışımı vardı. Birbirinden farklı düşünen insanlar, her zaman yenilik için gerçekten iyi bir şeydir. | TED | لذا كنت تحصل مزيجا غنيا من الأشخاص، أصحاب تفكير يختلف من شخص لآخر، وهذا الأمر دائماً ما يكون مفيداً للإبداع. |
bir insan kılı gözün görebileceği en küçük şey kadardır. | TED | شعرة الإنسان تعتبر أصغر شيء يمكن أن تراه العين المجردة. |
bir insan denizinde yüzüyoruz -- -- Ortanca Dünya'nın sosyal versiyonu. | TED | نسبح في بحر من البشر.. نسخة إجتماعية معدلة من العالم الوسط. |
Ben böyle bir insan ya da eş olmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون هذا النوع من الأشخاص أو الزوجات |
Yani, bir insan kılının çapına, 10 tane insan hücresi sığdırabilirsiniz. | TED | يمكن أن تضع 10 خلايا بشرية على امتداد قطر شعرة إنسان. |
En azından et yiyen şişman bir insan fare değil. | Open Subtitles | على الأقل هيَ ليست إنساناً بديناً بصفات هامستر ويأكل اللحم |
bir insan cenini, dört buçuk aylıkken sürüngen kuyruğuna sahip olur. | Open Subtitles | فى عمر الاربعة شهور والنصف الجنين البشري يكون له ذيل كالزواحف |
Kusura bakmayın, ama... neden bir insan bir Goa'uld'a konukçu olmak ister ki? | Open Subtitles | لا أقصد معارضتك ، لكن لماذا يريد بشرى التطوع ليكون مضيفا لجواؤلد ؟ |
bir insan deliyse, senin olduğun gibi, deli olduğunu... biliyorsun değilmi ? | Open Subtitles | عندما يكون الشخص مجنون مثلك هكذا, هل تعرف 000 أنت مجنون ؟ |
WPR: Ama ölçeklendirilecek bir insan sayısı yoksa şu anda bu hesapları gözlemleyen kaç kişi çalışıyor ve yeterli sayıyı nasıl belirliyorsun? | TED | ليس هناك عدد من الناس قابل للقياس، لكن كم من الناس لديك حاليا يراقبون هذه الحسابات؟ وكيف تحدد ما هو كافٍ لاحتياجاتك؟ |
Bak, o mutsuz bir insan. Hayatında bazı şeylere ihtiyacı var. | Open Subtitles | اسمع، إنها انسانة تعيسة، أقصد أنها بحاجة إلى شئ في حياتها |