Onu korkutmam gerekiyordu ama sanırım bunları Daha önce de duymuştu. | Open Subtitles | كان يجب أن أفزعه ولكنى أحسست أنه سمع هذا من قبل |
Bu konuyu Daha önce de konuştuk. Önce parayı almalısın. | Open Subtitles | نحن اتفقنا على ذلك من قبل اهم شىء هو النقدية |
Pardon, Daha önce de dediğim gibi, baba bu odadan biri | Open Subtitles | آسف، كما قلت سابقاً الوالد هو شخص موجود في هذه الغرفة |
Belki Daha önce de kancaya takılmıştı ve bu aklına geldi. | Open Subtitles | ربما علقت في خُطاف قبل ذلك و تتذكر جزءا مما حدث |
İnsanlar Daha önce de başkasının hayatını yaşayarak mutlu oldu. | Open Subtitles | استطاع الناس عيش حياة أفضل من هذه المستعارة قبلاً |
Böyle konularda tecrübesiz olanları Daha önce de görmüştük ama bu? | Open Subtitles | لا خبرة هو أمر وحيد لقد مررنا بذلك مسبقاً لكن هذا؟ |
Daha önce de söylediğim gibi sizin kastettiğiniz şekilde değil. | Open Subtitles | مثلما قلت لك من قبل ليس بالطريقة التي تفكرين بها |
Sinirli değilim. Bunu Daha önce de yaşadım, hepsi bu. | Open Subtitles | لستُ متعكّر المزاج فقط ، مررتُ بكل هذا من قبل |
Evet. Masrafları kesmeye gelmişti. Bunu Daha önce de duymuştuk. | Open Subtitles | نعم، كان هنا ليقلل الرواتب لقد سمعنا هذا من قبل |
Bak, eminim Daha önce de duymuşsundur ama lisede zirvedeysen, işin bitmiş demektir. | Open Subtitles | إسمعي, أعرف بأنكِ سمعتي هذا من قبل لكن إن فشلتي بالثانوية سيُقضى عليك |
Buffy, bunu Daha önce de defalarca söyledim ama, dikkatli ol. | Open Subtitles | لقد سمعتني وأنا أقول لك ذلك من قبل ولكن كوني حريصة |
Daha önce de söylemiştim, bir başkan seçmek için acele etmemeliyiz. | Open Subtitles | لقد ذكرت ذلك من قبل ينبغي لنا أن نسارع لانتخاب الرئيس |
Sana Daha önce de söylemiştim bunların herhangi birini yaparsak kendi isteğimizle yapacağız bazı budalaların bizi korkutup kaçırması nedeniyle değil. | Open Subtitles | لقد أخبرتك سابقاً ، حينما نقوم بأيٍ من هذه الأمور، فسنقوم بها بشروطنا الخاصة وليس لأن هناك وغداً يجبرنا على الرحيل |
Daha önce de belirttiğim gibi üçlü bir trajedi oynayacağız. | Open Subtitles | و كما كنت أقول سابقاً هذا الروايه لها ثلاث محاور |
Taşıması gereken kutular olduğunu söyleyecek. Daha önce de yaptı bunu. | Open Subtitles | وتقول بأن لديها صناديق للإفراغ من سيارتها، شيء ستنجزه قبل ذلك |
Seninle Daha önce de konuştuk. Bu bir aşk oyunu değil. Ölümle alakalı. | Open Subtitles | تحدثت معك قبل ذلك ، هذا ليس بشأن التأريخ ، إنه حول الموت. |
Daha önce de denedim ama üze- rinde ses düğmesi gibi birşey yok. | Open Subtitles | حاولت قبلاً ولكن لايبدو أن هنالك زر للصوت عليها |
Hayır, hayır, hayır. Daha önce de aynı şey olmuştu. | Open Subtitles | لا , لا , لا لقد سلكت هذا الطريق قبلاً |
Daha önce de böyle şeyler hissetmişti ve her defasında da haklı çıktı. | Open Subtitles | رادوته هذه المشاعر مسبقاً ولقد كان مُحقاً مراراً وتكراراً |
Juanito, Daha önce de dediğim gibi dünyada çok fazla şiddet oluyor. | Open Subtitles | كما قلت لك من قبل يا جوانيتو هناك الكثير من العنف في العالم |
Bak bu ekipçe yol macerası işinin yürümesini istediğini biliyorum ama ben Daha önce de maceraya atıldım.Yani, bırak bunu ben halledeyim. | Open Subtitles | أعلم أنّكَ تودّ نجاح وفاقنا كفريق في هذه الرحلة، لكنّي خضت هكذا مغامراتٌ قبلًا. |
Beau, Daha önce de problemlerin olmuştu ama hiç böyle davranmamıştın. | Open Subtitles | بــو ، لقد مررت بصعاب من قبل و لم تتصرف هكذا |
Sakın bana mazeret sunma; hepsini Daha önce de duydum. | Open Subtitles | لا تحاول إيجاد عذر، سمعتهم جميعاً مِن قبل |
Daha önce de bildirdiğim gibi Azrailler olarak tanınan Inglewood motosiklet çetesinin bir üyesi dün gece bir motosiklet zinciriyle acımasızca öldürüldü. | Open Subtitles | كما ذكرت في وقت سابق ، والاس عضو عصابة انجلوود البخارية المحققين قالوا انه قتل بقسوة ليلة امس بواسطة سلسلة دراجة |
Daha önce de farkederdim, ama beni hapsetmekle meşguldün. | Open Subtitles | كنتُ لألاحظ مِنْ قبل لكنّك كنتَ مشغولاً باحتجازي |
Onları Daha önce de gördüm. Yukarıya çıkmıştım... İyi denemeydi. | Open Subtitles | لقد رأيتها هنا من قبل لقد كانت هنا من قبل |
Belki Daha önce de gerçekti ve sen sadece bilmiyordun. | Open Subtitles | ربّما كان حقيقياً في السابق و لكنكِ لم تكوني تُدركين |