"dediğin" - Translation from Turkish to Arabic

    • قلت
        
    • قلتِ
        
    • تقوله
        
    • قلتَ
        
    • قلته
        
    • تقولين
        
    • تسميه
        
    • قلتي
        
    • قُلت
        
    • قلتيه
        
    • قُلتَ
        
    • تدعوه
        
    • تسميها
        
    • تقولينه
        
    • قلتى
        
    Hem de hiçbir delil bırakmadan. Tıpkı senin dediğin gibi. Open Subtitles ولن يكون هناك أي دليل على ذلك، كما قلت تماماً.
    dediğin gibi, bir hafta içinde ikimiz de ölmüş olurduk. Open Subtitles ، كما قلت أنت كنا سنكون ميتين خلال أسبوع واحد
    Aynen dediğin gibi, jüriye taraflı tutum alacakları başka birini vermeliyiz. Open Subtitles كما قلت, يجب ان نعطي لجنة المحلفين شخصاً اخر تتحيز ضده
    Eğer telefon ortaya çıkarsa, bugün düşürdüğümü söylerim, dediğin gibi. Open Subtitles لو رنّ الهاتف فجأةً، سأقول بأني أضعته اليوم، كما قلتِ
    neden bu kadar çok düşünmek zorundasın dediğin şeyi yapmıyorsun değil mi ? Open Subtitles لماذا عليك التفكير كثيرا ؟ لن تفعل ما تقوله ، أليس كذلك ؟
    dediğin gibi burayı yakalım ve hiçbir şey olmamış gibi davranalım. Open Subtitles لنحرق هذا المكان كما قلت وندعي بأن هذا لم يحد قط
    Ama dediğin gibi o ilaçları çalmadı onu bir canavara sen çevirdin. Open Subtitles فقط لو لم يسرق تلك العقاقير كما قلت أنت جعلته هذا الوحش.
    Belki başta değil ama senin de sorguda dediğin gibi. Open Subtitles ربما ليس في البداية ولكن كما قلت لك في الاستجواب.
    dediğin gibi, büyük şirketlerin avukatlarından bir şeyler saklamaları çok normal. Open Subtitles كما قلت ليس بالعادة لأن تخفي الشركات الكبيرة شيءً عن محاميها
    Çünkü çok sağlam dediğin anlaşma bana saçmalıktan ibaretmiş gibi geldi. Open Subtitles لأنه بدا أن ما قلت إنه ثابت هو مجرد كلام فارغ
    dediğin gibi, burada birlikte daha önce de zor dönemlerden geçtik. Open Subtitles كما قلت ، قد مررنا بأوقات صعبة ...سوياً هنا ، إذن
    Senin dediğin gibi anne. Bay Brinkmeyer'in yemleri iyi değil. Open Subtitles كما قلت ياأمي طعام السيد برانك ماير ليس صالحا
    Oyum hayır. Bak, gorilleri aynen dediğin gibi uyuttuk. Open Subtitles لا , أقول لا , إسمع لقد جعلنا الألمان ينامون كما قلت بالضبط
    Hayır. Ben hayır diyorum. Tam senin dediğin gibi gorillere ninni söyledik. Open Subtitles لا , أقول لا , إسمع لقد جعلنا الألمان ينامون كما قلت بالضبط
    Tam bir baş belası ama dediğin gibi evde faydası oluyor. Open Subtitles إنه مسبب للإزعاج لكن كما قلتِ إنه مفيد في أعمال البيت
    İstemiştim, ama senin de dediğin gibi çok azı böyle mutlu sonla bitiyor. Open Subtitles أردت ذلك لكن كما قلتِ القليل من الناس يحصلون على نهاية سعيدة كهذه
    Lütfen bırak gideyim. Ne dediğin umurumda değil! Beni zorla tutamazsın. Open Subtitles لا اُبالى بما تقوله ولا يُمكِنك إبقائى هُنا
    İki adam, aynı senin dediğin gibi adamı öldürmeye hazırlanıyorlardı. Open Subtitles لم تواجهني مشاكل البارحة، رجلان ينتظرون لقتل رجل، كما قلتَ
    - dediğin gibi, prezervatifler ve sigaralar. Müstehcen, değil mi? Open Subtitles نفّذت ما قلته من الابتعاد عن الرذيلة والسجائر والسوقيّة، صحيح؟
    dediğin gibi hasar almışsa sim karttan öğrenme şansın yok. Open Subtitles حسنًا، ليس من شريحة البيانات لو كانت مُتضرّرة كما تقولين.
    Kariyer dediğin için için yanan şömine odununda bir kıvılcım kalmış mı göreceğiz. Open Subtitles حان الوقت لمعرفة ما إذا كان بريق أمل متبقي فيما تسميه مسيرة مهنية
    Daha öncede dediğin gibi, fakir adamın ayak numarası büyük olur. Open Subtitles حسنا، حتى أنتي قلتي أن احذية الرجل المسكين بحجم الزوارق الحربية
    Ama dediğin gibi, bir araya gelirsek, halkımız için müthiş şeyler yapabiliriz. Open Subtitles لكن كما قُلت معاً نَحنُ الاثنين، يُمكننا أن نُحَقِقَ أشياءً عَظيمَةَ لأُناسِنا
    - Umarım beni aşağılamaya çalışmamışsındır, çünkü ne dediğin hakkında hiçbir fikrim yok. Open Subtitles آمل بأنّك لا تحاولين إهانتي لأنّه لا فكرة لديّ عمّا قلتيه للتوّ
    Asla kabul etmem dediğin hakaret gibi bir rakam vardı ya? Open Subtitles تَتذكّرُ ذلك رقمِ الإهانة قُلتَ أنت لَنْ تَقْبلَ؟
    Benim gibi, insanlardan nefret eden biri bile mutluluk şansını yakalıyorsa adına evlilik dediğin o kaybedenler arazisi bayağı ıssız olacak demektir. Open Subtitles وحتّى لو كان شخص بغيض مثلي يملك فرصة للسعادة فستكون منعزلة تماماً وسط مستودع الفشل الذي تدعوه زواجاً
    Yetti artık. Ülke dediğin bu pis yer sende kalabilir. Open Subtitles لقد إكتفيت, تستطيع أن تحفظ بقذراتك هذه التي تسميها بلاد.
    Eğer dediğin doğru ise ve balinalar iletişim kurabiliyorlarsa, gözünün içine bakarım diye düşündüm. Open Subtitles اذ الذي تقولينه صحيح والحيتان تستطيع الاتصال ثم فكرت أنا رأيت نفسي في عينه اليمنى
    Tıpkı dediğin gibi, bir yere varamıyacaksın? Open Subtitles مثلما قلتى, من يستطيع الوصول الى أى مكان؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more