"ettiğini" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنك
        
    • بأنك
        
    • انك
        
    • أنكِ
        
    • أنّك
        
    • بأنه
        
    • أنّه
        
    • بأنّك
        
    • بأنّ
        
    • بأنها
        
    • أنّكِ
        
    • بأنّه
        
    • بأنكِ
        
    • أنكَ
        
    • أنّكَ
        
    - İyi dans ettiğini biliyorum. - Hayır, dans etmek istemiyorum. Open Subtitles أنا أعرف أنك راقص جيد لا, أنا لا أريد الرقص حقا
    Parmağımı azarlar gibi sallayıp, düşünmeden hareket ettiğini söylememi mi istiyorsun? Open Subtitles هل تريدني أن أوجه أصبعي عليك وأقول أنك تصرفت بعجالة ؟
    Telefon çalınca, ofisle konuşacağız ve onlara senin müdür olmayı kabul ettiğini söyleyeceğiz. Open Subtitles عندما يتصل سنتحدث معه من المكتب سأخبره بأنك وافقت على أن تكون الرئيس
    Sakin ol Jim, ben evde yokken dans ettiğini biliyorum. Open Subtitles اهدا جيم انا اعلم انك ترقص عندما لا اكون بالمنزل
    Geçen hafta, ""Dev Çakal Wile Ayağı"'ndan nefret ettiğini sen söyledin. Open Subtitles الأسبوع الماضي, أنت قلتِ أنكِ تكرهين أقدام القيوط الضخمة التي لديك
    Senin komadan çıktığını ve onun hayatını alt üst ettiğini de söylemişti. Open Subtitles قال أنّك استيقظت من غيبوبة والشيء الذي يعرفه أنّ حياته أصبحت فوضى
    Tang Lung adında bir adamın onlara yardım ettiğini öğrendim. Open Subtitles لقد أكتشفت بأنه يتم مساعدتهم بواسطة رجل يدعى تانغ لونغ
    Bu da öldürülmeden hemen önce bir kadınla kavga ettiğini gösterir. Open Subtitles مما يوحي أنّه تشاجر مع أنثى قبل فترة وجيزة من قتله
    Bahse girerim öyledir. Beyni ölmüş bir vericinin seninle konuştuğunu iddia ettiğini söyledi. Open Subtitles هو يقول أنك زعمت أن المتبرع بالعضو ذو الدماغ الميتة تحدث إليك,أهذا صحيح؟
    Yani annemle yaşamam için beni tehdit ettiğini onun bilmesini istemiyorsun. Open Subtitles هل لا تريد أن تعرف أمى أنك تبتزنى للعيش معها ؟
    Kripton mirasını bir tek insan için feda ettiğini düşünüyorum da. Open Subtitles أن تعتقد أنك سوف تضحي بإرثك الكريبتوني من أجل بشري شاذ
    Tatlım, bu benim için endişe ettiğini göstermenin komik bir yolu mu? Open Subtitles حبى , هل هذه هى طريقتك فى قول أنك قلقان على ؟
    Ayrıca senin bilgi gizlemek konusunda yalnız hareket ettiğini iddia ediyor. Open Subtitles هذه مهزلة قال أيضاً أنك كنت تتصرف لوحدك في إخفاء المعلومات
    Evet, bir şeyleri hak ettiğini düşündüm, sonuçta bu kadar sıkı çalışıyorsun. Open Subtitles حسناً, لقد إكتشفت بأنك تستحق شيئاً مُنذ إن كُنت تعمل بجُهد كبير
    Çünkü beni bütün bu kurabiye işiyle meşgul ettiğini düşünüyordum. Open Subtitles لأنني دائما ما كنت أحس بأنك تحصريني في بيع البسكويت
    Patronun şüphelileri analiz ederek bir şeyler elde ettiğini düşünüyor. Open Subtitles رئيسك يظن انك تستنتج شيئا ما من تشخيصك للمشتبهين بهم
    Lütfen istifa ettiğini söyleme. Her şeye baştan başlamam gerekir. Open Subtitles أرجوِ لا تخبريني أنكِ تستقيلين سأضطر إلى البدء من جديد
    O gece Holly ile kavga ettiğini ve sonrasında öldüğünü biliyoruz. Open Subtitles نعرف أنّك تشاجرت معها في تلك الليلة، ومن ثمّ غدت ميّتة.
    Şimdi durursa, şu noktaya bile gelmekle hata ettiğini kabul etmesi gerekecek. Open Subtitles لو توقف الآن، سيسمح لنفسه بأنه لايجب الذهاب بعيداً في المقام الأول
    Vera hızlı hareket ettiğini biliyorum. Open Subtitles بار تّوقّف اصبح اسرع أعرف بالفعل, حبيبتي أعرف أنّه يسرع
    Söylediklerini kinle söyledin. Benden bu kadar nefret ettiğini fark edememişim. Open Subtitles لقد قلت ماقلته بحقد، لم أدرك بأنّك تكرهني إلى ذلك الحد
    Kardeşinin, annenin ölümünden sorumlu kişiyi öldürmeye yemin ettiğini hatırlatmama gerek yok herhalde. Open Subtitles أنا لا يلزم أن أذكّرك بأنّ أختك أقسمت لقتل الرجل مسؤول لموت أمّك.
    - Ama olay yerinde bulunan adli delili kazara yok ettiğini, sonra da müvekkilim aleyhinde kullanılacak şekilde tahrif ettiğini biliyorsunuz. Open Subtitles لكنك تعرف بأنها عن طريق الخطأ دمرت أدلة الطب الشرعي التي تم جمعها من مسرح الجريمة وبعد ذلك حرفتها لتوريط موكلي
    Kendini rezil ettiğini anlıyorum. Bunun anlamsız olduğunu da anlıyorum. Open Subtitles فهمتُ أنّكِ قد أذللتِ نفسكِ، وأفهم أنّ ذلك بلا معنى.
    Ölümünden birkaç saat önce özel bir jet yakıtıyla temas ettiğini biliyoruz. Open Subtitles و لقد علّمنا بأنّه متصل بوقود الطائرات خاصّتك قبيل ساعات من موته
    Kim olduğunu fark edince Conrad Grayson'ı alaşağı ettiğini de fark ettim. Open Subtitles عندما إكتشفت من تكونين لقد أدركت بأنكِ أنتِ من أطاح بكونراد جريسون
    Çinlilerden birisi gelip onu tehdit ettiğini söyledi. Open Subtitles أحدُ الصينيين أتاني و قالَ أنكَ هَدَّدتَه
    Onu evine kadar takip ettiğini söylediğinde orada olmak isterim. Open Subtitles ولابدّ أن أكون هناك حينما تخبرها أنّكَ تتبّعتها إلى منزلها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more