Öpüşme hastalığı için biraz fazla yaşlısın. Tabii bağışıklık sistemin tehlikede değilse. | Open Subtitles | أنتَ أكبر قليلاً على داء التقبيل، ما لم يكن جهازكَ المناعيّ معطوب |
Dalga izlemek için biraz geç değil mi? | Open Subtitles | الوقت متأخر قليلاً على مشاهدة الأمواج,أليس كذلك؟ |
Fakat Jenkins için biraz zor görünüyor, hoş olmasa da. | Open Subtitles | ولكن يبدو الأمر عسيرا قليلا على جينكنز مكروه كما هو كريه |
Yolcu kabini için biraz büyük görünüyor. | Open Subtitles | نعم , تبدو كبيرة قليلاً بالنسبة لمتاع مسافر بالمقصورة |
Bu, bir polis için biraz garip değil mi? | Open Subtitles | حقاً؟ هذا غريب بعض الشيء لشرطي ، أليس كذلك؟ |
Neden aşağı inmiyoruz? Sinirlerini yatıştırması için biraz çay hazırlarız. | Open Subtitles | سنذهب إلى الطابق السفلي، احصلي على بعض الشاي لتهدئة أعصابك |
- Sence de bu tür oyunlar için biraz.. biraz büyük değil miyiz? | Open Subtitles | الا تعتقدين أننا كبرنا قليلاً على مثل هذه الألعاب؟ |
Tahta kesmek için biraz erken bir saat değil mi? | Open Subtitles | الوقت مبكر قليلاً على نشر الخشب, أليس كذلك؟ |
Sabah yüzmesi için biraz erken değil mi? | Open Subtitles | أليس الوقت مبكراً قليلاً على السباحة بالصباح؟ |
Sack, tatlım, um, avlanmak için biraz hastasın. | Open Subtitles | ـ ساك ـ حبيبي. أنت مريض قليلاً على الصيد |
Peki, belki de her ne kadar, hayali bir arkadaşı var O gelişimsel, bunun için biraz erken olduğunu. | Open Subtitles | .. حسناً ، ربما لديه صديق خيالي ، مع أنه . مبكّر قليلاً على هذا ، تنموياً |
Şort için biraz soğuk değil mi? | Open Subtitles | ألَيس الجو بارد قليلا على إرتداء الشورت؟ |
Yerel politika için biraz fazla dramatik, değil mi? | Open Subtitles | دراما مبالغ فيها قليلاً بالنسبة لسياسيين محليين، أليس كذلك؟ |
Üzgünüm. Dersler için biraz daha gayret etmem gerekiyor. | Open Subtitles | أنا سَأُحاولُ أَنْ أُصبحَ على أكثر بعض الشيء. |
Ayrıca deyim yerindeyse yangını söndürmek için biraz yardım işine yarar diye düşündüm. | Open Subtitles | واعتقدت أن بإمكانك الحصول على بعض العون تعلمي، لإخماد الحرائق، إن جاز التعبير |
Aslına bakarsanız elimde sizin için biraz para var. 100 dolar. | Open Subtitles | في واقع الامر، لدي بعض من نقودك، 100 دولار |
Senin için biraz para ayırabilecek bir pozisyondayım... tabi eğer sen de pozisyona girer ve bana biraz zaman ayırabilirsen. | Open Subtitles | أنا في وضع يمكنها من قضاء بعض المال عليك ... إذا كنت أحصل في موقف وقضاء بعض الوقت على لي. |
Dürüst olmak gerekirse tekrar dışarıya çıkacağım için biraz gerginim. | Open Subtitles | لكي أكون صريحة، أنا خائفةٌ قليلاً من العودة إلى هناك |
Senin burada olman için biraz erken değil mi, Cat? | Open Subtitles | أليس الوقت مبكر قليلا بالنسبة لك أن تكون هنا، كات؟ |
Üzülmek için biraz geç. Öleli neredeyse bir sene oldu. | Open Subtitles | لقد تأخرت قليلا عن موعد الاستيقاظ ، ماتت منذ ما يقارب السنة |
-Sanırım özür dilemek için biraz geç oldu, değil mi? | Open Subtitles | أظن أنة فات أوان الاعتذار أليس كذلك ؟ ظنك فى محلة |
Jared, bu kahramanlık pisliği için biraz yaşlı değil misin? | Open Subtitles | جاريد, ألا تجد نفسك كبيرا إلى حد ما لإرتداء هذة العباءة و الخنجر؟ |
Çünkü onu sıcak tutumak için biraz çabaladın değil mi? | Open Subtitles | لأنك تعطي قليلا من الدفء الذي يمكنك إليه، أليس كذلك؟ |
Bilirsin, belki okula gideceğin için biraz gerginsindir. | Open Subtitles | تعرف، ربّما أنت متوتّر قليلاً بشأن الذهاب إلى المدرسة |
Pistonlar yağ sızdırıyordu. Devir sayısını arttırmak için biraz daha elden geçirmem lazım. | Open Subtitles | كانت المقابس تخرج زيتاً علي أن أقوم بتغيير زيتها قليلاً حتى تزيد الرسعة |