| kesin bir şey söylemek zor ama ilk kazamı hatırlıyorum da | TED | لا أحد يستطيع القول بالتأكيد, لكنني أتذكر أول حادث حصل لي |
| Ne yapıp ne söyleyeceğinizi kestirmek güç... ama daima hayret verici olacağı kesin. | Open Subtitles | ليس بالأمكان توقع ما سوف تقوله او تفعله ولكنه سوف يكون مدهشا بالتأكيد |
| Şansımla, bahse girerim bu olacak. Nerdeyse kesin bir şey. | Open Subtitles | مع حظي، أراهن على حدوثها، ولكن حقيقةً شيء واثقة منه |
| Hiçbir şey, herhangi bir şeyden rahatsız değil onun için kesin birşey diyemem. | Open Subtitles | لست متأكد ما الذى على أن أقوله أنها لا تعانى من أى شىء |
| Sanki annemin kıçını daha önce görmemişsiniz gibi davranmayı kesin! | Open Subtitles | توقفوا عن التظاهر وكانكم لم تروا مؤخرة امي من قبل |
| Ateşi kesin. Silahlarınızı atın_BAR_ve ellerinizi kaldırıp dışarı çıkın. | Open Subtitles | أوقفوا اطلاق النار,ارموا أسلحتكم و اخرجوا و أيديكم خلف رؤوسكم |
| İşten bir arkadaşım bana onu önerdi. Sorununa kesin çözüm dedi. | Open Subtitles | صديق لي في العمل اخبرني بمراهنه، وقال لي انه شيء أكيد. |
| Şurası kesin ki üzerinde çalıştığım konu tamamen cinselliğe dayanmakta. | Open Subtitles | و من الواضح أن موضوع دراستي مبني كليا على الجنس |
| Her ne olursa olsun, bir delinin işi olduğu kesin. | Open Subtitles | أَو مجرّد خدعة مدهشة بمختلف الطّرق، بالتأكيد هذا عمل مجنون |
| Yani, kesin olarak başarımın getirdiği hayat tarzının avantajlarını kullanıyor. | Open Subtitles | حسنا، هي بالتأكيد استغلّت أسلوب الحياة ونجاحي تحمّل تكاليفها الباهظه. |
| Şeytan ve diğerleri ile savaşırken, bizi heybetli yaptığı kesin. | Open Subtitles | أنت بالتأكيد تجعلنا فخورين بمحاربتك الشر و كل هذه الأشياء |
| Melissa kim bilmiyorum... ama çok fazla ruj sürdüğü kesin. | Open Subtitles | لا أعرف ميليسا لكنها بالتأكيد تضع بعض من أحمر الشفاه |
| Vampir olduğun kesin. İnsan olsan şimdi hastanede olman gerekirdi. | Open Subtitles | أنت مصاص دماء بالتأكيد البشرى كان ليكون فى المستشفى الآن |
| Bu dandik kancadan nefret ediyorum. Ama etrafta böyle dolaşamayacağım kesin. | Open Subtitles | أكره هذا الخطاف الغبي حقاً لكن بالتأكيد لا يمكنني التجول هكذا |
| O derste kesin seksi ve sorunlu bir belalı çocuk vardır. | Open Subtitles | أراهن أن هناك فتى مشاغب وسيم و مضطرب في فصل التقوية |
| Ve de Rose'u incitecek bir şey yapmadığıma kesin eminim. | Open Subtitles | وأنا متأكد من الجحيم لن لم تفعل شيئا لايذاء روز. |
| Saçmalamayı kesin. Tahminimce er ya da geç buralardan tüyecek. | Open Subtitles | توقفوا عن ذلك أعتقدت أنه سيلوذ بالفرار عاجلاً أم أجلاً |
| Chicago Polisi, çatıda B.D. müfettişi var Ateşi kesin! | Open Subtitles | يوجد مارشال فوق السطح، أوقفوا إطلاق النار |
| Amaca dair fikrimiz var ama kesin bir şey yok. | Open Subtitles | لدينا أفكار عن الأسباب ، لكن لا شيء أكيد سيدي |
| Hangi kuralların doğru olacağı kesin değil, ...ama yapacağı tek şey işe yaraması için bunlardan birini karalamaya çalışmaktır. | Open Subtitles | ليس من الواضح كيف يمكن أن يُلام أيهما ولكن كل ما عليه فعله هو تلطيخ سمعة أحدهما لتنجح حيلته |
| Burada öleceğiz, orası kesin. İçeri girmenin bir yolunu bulacaklar. | Open Subtitles | من المؤكد بأننا سوف نموت هنا ، سيجدون طريقًا للدخول |
| Bu sefer kesin bir atış yaptığına emin olsan iyi olur. | Open Subtitles | افضل ان لا يكون عندك شك حول اطلاق في الوقت ذاته |
| Bize kesin hamile olduğunu söyleyen ultrason teknisyenini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تتذكرين الموجات فوق الصوتية اللتي كانت متأكدة جداً انكً حامل؟ |
| Bir daha böyle bir şey olursa ikiye bölme benim tarafımda mısın diğer tarafta mısın kesin karar ver. | Open Subtitles | ،عندما تُـفكّر بهِ المرة القادمة لا تفكر بالطرفان ،و لكن، كُن واضح من أن تكون بجانبي أو بالجانب الآخر |
| İkiniz de kesin. Çok üzülmeyin. Bu babanız icin zaten zor. | Open Subtitles | توقفا ولا تبالغا في الحزن، فالأمر صعب بما يكفي على أبيكم |
| kesin bir şey istiyorsanız iltica talebinde bulunmak kesinlikle yasaldır. | TED | وإذا كنتم تريدون شيئاً قطعي، فطلب اللجوء أمرٌ قانوني حتماً. |
| Ağabeyinin beni soymak istediğinden kesin eminim, bankadan elmaslarla birlikte ayrıldıktan sonra. | Open Subtitles | أنا واثق يعني أخيك لسرقة لي، عندما غادرت البنك مع الماس بلدي. |
| Buraya gelmeden önce sana nasıl davranacağımız hakkında kesin kurallar koydun. | Open Subtitles | قبل ان نتركك أصدرت بروتوكولات صارمة كيف ان نتعامل معك |