| Aldwich'li mezar hırsızı katil, Çılgın Kabadayı Jack değil mi? | Open Subtitles | لا تقصد جاك المجرم المجنون والقاتل ونبّاش القبور في ألدويش؟ |
| Her biri için ayrı ayrı mezar kazacak vakit yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك وقت لحفر قبر لكل جثة على حده |
| Transa geçtiğin zaman o mezar taşından başka bir şey gördün mü? | Open Subtitles | عندما كنت في غيبوبتك هل رأيت شيئا ؟ بقرب ذلك القبر ؟ |
| Alçak duvarlı üç mezar ve kıra açılan bir mezarlık. | Open Subtitles | ثلاثة قبور بحائط منخفض في ساحة الكنيسة المقابلة للأرض البور |
| Burada henüz kimsenin ölmeye vakti olmadı. Hiç mezar olmadığını görebilirsin. | Open Subtitles | لم يتسنى لأحد الموت هنا بعد كما ترى لا مقبرة هنا |
| Yani mezar yağmalamak için rüşvet alıyorsun ama benim saygı göstermem gerekiyor. | Open Subtitles | اذن انت تقبل الرشاوي لنبش القبور و انا يجب ان اظهر الاحترام |
| Ot temizlemeyle başlayacağız, çim biçme, taş ustasından mezar taşlarını getirmek. | Open Subtitles | سنبدأ بإزالة الأعشاب وقص العشب و جلب شواهد القبور من النحّات |
| Kurtlar bana mezar soyduğunu ve cesetleri ihlal ettiğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرني المذؤوبون أنّك نشيط جدًّا بسرقة القبور وانتهاك حرمة الموتى. |
| Buraya ilk gelen polisler yakında bir yerde sığ bir mezar bulmuşlar. | Open Subtitles | أول ضباط في مكان الحادث لاحظت وجود قبر ضحل في مكان قريب. |
| Ancak Masters ve Johnson, Playboy ve Hugh Hefner gibi artık yalnızca ölü toprağı ve mezar taşıyla ayrılabilir. | Open Subtitles | لكن ماسترز وجونسون، مثل بلاي بوي وهيو هيفنر، لا يُمكن أنْ ينفصلا إلا بستة أقدام من تراب وشاهد قبر. |
| Boş bir mezar başında bana bir konuşma yapmıştın, ...hayatımızın temel taşlarıyla ilgili. | Open Subtitles | لقد ألقيت علىّ خطاباً على قبر فارغ ، يتعلق بالعناصر الأساسية في حياتنا |
| Sadece pişman bir koca özel bir mezar taşını oraya koyar. | Open Subtitles | قال بانه زوج مذنب فقط سيقوم بإعادة شاهد القبر لمكانه بالضبط |
| mezar kapısı açıldığına göre mağara örümceklerim kutsal derinlerde haklı yerlerini alabilirler. | Open Subtitles | والآن تم فتح باب القبر عناكبي يمكنها أخذ مكانها الصحيح في الأسفل |
| Henuz olmemis insanlar icin yarim mezar tasi. | TED | وشاهد نصف القبر ، للأشخاص الذين لم يمتوا بعد. |
| İlginç olurdu ama mezar yağmacısı bir adamın emrinde çalışmak istemem. | Open Subtitles | مثير ، لكنني لا أريد العمل لحساب شخص يحفر قبور الناس |
| O gece su kaynağını parçalayan kişi mezar soyguncusuydu. | Open Subtitles | الشخص الذي أصاب أنبوب الماء الرئيسي في تلك الليلة كان لص قبور |
| Eminim ki sen aldıysan, şehirdeki en iyi mezar yerleridir. | Open Subtitles | أنا متأكدة انك ماشريته سيكون أفضل مقبرة في المدينة كلها |
| Hatta çiftçiler orada sığırları otlatırdı, çünkü mezar otlarının, sütü daha tatlı yaptığına inanıyorlardı. | TED | حتى المزارعين كانوا يرعون مواشيهم فيها، معتقدين أن أعشاب المقبرة وُجدت لجعل الحليب أكثر حلاوة. |
| mezar taşı yoktu, o yüzden insan mezarı değildir diye düşündüm. | Open Subtitles | فكرت أنه لم يكن قبراً بشرياً لأنه لم تكن عليه علامة |
| Cinayet olduğunda mezar taşına ne yazılır onu da bilemiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم ماذا يوضع على الضريح أن كانت جريمة قتل |
| Dolgu farklı bir renkte demek ki mezar hırsızları büyük olasılıkla buraya ulaştı. | Open Subtitles | الطلاء بلون مختلف هذا يعني أن لصوص المقابر من المحتمل قد دخلوا هنا |
| Herkese zorbalık etmeni gördükten sonra mezar yerimi satma kararı aldım. | Open Subtitles | بعد ان رأيتك تتنمرين في كل مكان قررت ان ابيع قبري |
| Sahaya ilk gittiğimizde yağmalanmış olan yüksek rütbeli pek çok görevlinin mezar taşını görebiliyorduk. | TED | عندما زرنا الموقع لأول مرة، استطعنا رؤية مقابر أشخاص ذوي أهمية تعرضت للنهب. |
| Bunun için endişelenme. mezar taşında sen ne istersen o yazar. | Open Subtitles | لا تقلق بشأن ذلك , يمكن أن تكتب على قبرك ما تشاء |
| Her arazinin bir mezar sakladığı bir ülke, milyonlarca insanın 20. yüzyılda sürüldüğü ya da öldürüldüğü bir yer. | TED | الارض حيث كل حقل يخفي قبرا حيث الملايين من الناس هجرو او قتلوا في القرن العشرين |
| Bir mezar yeri için ödeme yaptığını gösteren resmi bir belge var. | Open Subtitles | أوه، هذه وثيقة رسمية نوعا ما تقول أنها دفعت مقدم لمكان دفن |
| "Hiç mezar taşına uzandın mı, Delores?" | Open Subtitles | هل سبق وان تمددتي على بلاط ضريح يا ديلوريس |