"planın" - Translation from Turkish to Arabic

• خطتك
• خطة
• خطط
• خطّة
• الخطّة
• خطتكِ
• خططك
• الخطه
• تخطط
• خطّتك
• خطه
• خطتكَ
• مخططات
• تخططين
• مخطط

Kabul et, planın çocuğu göle götürüp, kazayla ölmüş gibi yapmak değil miydi?
وبصراحة، ، خطتك هي أن تأخذ الطفل إلى البحيرة وتزعم أنه غرق بالخطأ؟

Harika, o zaman parmaklarımla kapatayım kulaklarımı, bu mu planın?
هذا رائع اذا وضع أصابعي على أذني، هي خطتك ؟

Bana deli diyebilirsin, Ama iddiaya girerim senin bir yedek planın vardır.
دعوة لي مجنون, ولكن أنا الرهان كنت قد حصلت على خطة احتياطية.

Lütfen buradan çıkmamız için bir planın olduğunu söyle. Rahatla, ahbap.
ياإلهى , فضلاً قل لي أنك تملك خطة لإخراجنا من هنا

Bu gece için bir planın var mı bilmiyorum... ama yoksa, 9 sularında Gansevort Caddesi 37 numaraya uğra.
لا أعرف إن كان عندك أيّ خطط اللّيلة لكن ان لم يكن لديك عرج على الشارع 27 حوالي التاسعة

Bunu kişisel olarak algılama ama planın biraz daha ustaca olabilirdi.
لا تأخذي هذا بشخصية لكن خطتك كانتََ تحتاج الى جودة اعلى

Gerçekten mi? Hastane yatağından şarjörünü boşalttıktan sonraki planın neydi?
فماذا كانت خطتك بعد أن تفرغ خزانتك من سرير بالمشفى

Yan, planın her zaman yaptığın gibi orada oturup dava çözmek mi?
اذا مبدأيا ،، خطتك هي الجلوس فقط هناك تحل الجرائم كعادتك ؟

- ...ben fazlasıyla memnun olurum. - Sen sadece planın için endişelen.
سأكون راضياً بشكل جيد جداً فقط كافح من أجل خطتك

Tek planın bir iki çuvalın arkasında beklemek mi?
خطتك الوحيده هى أن تقف على مسافة خطوات قليله من أكياس الطعام و تنتظر الهجوم

Pekala, eğer mükemmel bir planın olursa bana da söyle tamam mı?
حسناً ، عندما تكون خطتك الرائعة جاهزة دعني أعرف ، هه؟

Bana bak,eğer duvarın arkasından geldinse, geri dönüş için bir planın olmalı.
إذا كنتم قد أتيتم من خلف الجدار فلابد أن لديكم خطة للعودة

- Bana bir planın olduğunu söylemiştin. - Hayır, dinle, seni aradım.
ـ لقد أخبرتني بأن لديك خطة ـ كلا أسمع, لقد اتصلت بك

Hayır, hayır, bu her neyse devasa kozmik bir planın parçası değildi.
لا,لآ,ماذ أيا كان هذا، صدقني, لم يكن جزءا من خطة الكونية الكبرى.

- Her şey büyük bir planın parçasıymış. - Efendim, ne dedin?
.ـ وكل هذا جزء من خطة .ـ أنا آسف ما الذي قلته؟

- Okyanusun 8,8 km üstünde tahminen saniyede 53 metre hızla paraşütsüz düşüyorsun! Tamam, burası bir planın çok işe yarayabileceği kısım.
أنت على بعد 5.5 ميل من المحيط تسقط بقوة بسرعة 53 متر في الثانية بدون مظلة حسنا،هنا حيث قد تكون خطة مفيدة

Eğer bir planım olsaydı, ilk parçası planın ne olduğunu sana söylememek olurdu.
لو كنتُ أملك خطّة فسيكون الجزء الأول منها هو عدم إخبارك بالخطة

Kadın planın işe yaramayacağını söyledi. Planı yapan adamsa öldü.
هي أنكرت أن الخطّة ستنجح، ومن أقرّ بنجاحها فارق الحياة.

Bu senin tarzın değil. O halde... B planın nedir?
هذا ليس أسلوبكِ فما هي خطتكِ الاحتياطية؟ كاليندا، أين أنتِ؟

Eğer planın beni memnun ederse, İş biter bitmez özgür bırakılacaklar.
بشرط أن خططك تسعدنى,سيطلق سراحهم بمجرد أن ينتهى العمل.

Mascius, planın ne olduğunu bilen sadece biz üçümüzdük.
ماسكيوس، لا يوجد سوى ثلاثتنا من عرفوا الخطه

Eğer dövüşürken bir planın varsa, uygula. Sana söylüyorum, kazanacaksın.
إذا كنت تخطط للفوز هذه فرصتك ستفوز ، انا اقول لك

Geri döneli 5 dakika oldu ama planın yürümediği için bizi suçluyorsun.
كم هذا لطيف، رجعت لـ5 دقائق والآن أنت تحاضرنا عن خطّتك العبقريّة؟

Dinle, üzgün olduğunu biliyoruz, ama anlamak zorundasın, bu planın bir parçasıydı.
نحن نعلم أنك مستائه , لكنك لاتفهمين هذا كان جزء من خطه,

planın güzel de, ya seçtiğin kız beni öpmek istemezse?
خطتكَ جيدة وكُلّ، لكن الذي إذا البنتِ بأنّك تَلتقطُ أليس يُريدُ تَقبيلي؟

- Gerçek bir iş için planın var mı, yoksa ölene kadar ailenin paranı mı yiyeceksin?
نعم, في الحقيقة هل هناك مخططات لحصولك على وظيفة حقيقية او استخدم نفوذك في العائلة واستخدم نقودها إلى بقية حياتك

Güzel bir gün Professor. Herhangi bir planın var mı?
الجو لطيف اليوم أيتها البروفيسورة هل تخططين القيام بشيء ما؟

Kasıtlı bir biçimde en iyi yazarlarımızdan bazılarını imkansız bir planın parçası olmak için kışkırtıyorsun.
أنت تتعمد سرقة أفضل الكُتاب لدينا ليكونوا جزءاً من مخطط لا فائدة منه.