"söylediği" - Translation from Turkish to Arabic

    • قالت
        
    • تقوله
        
    • يقولها
        
    • قالها
        
    • قالتها
        
    • ماقاله
        
    • تقولها
        
    • أخبرنا
        
    • قالَ
        
    • قال
        
    • يقولونه
        
    • قيل
        
    • يخبرك
        
    • قالهُ
        
    • تخبرك
        
    - Kanıt mı? Tek bildiğim Ruth olduğunu söylediği ve Ruth gibi konuştuğu. Open Subtitles كل ما اعرفه, انها قالت انها روث, وهى تبدو مثل روث بالنسبة لى
    - Hey, oraya değil! - Bize koymamızı söylediği yere koy. Open Subtitles ليس هناك هذا هو المكان الذى قالت لنا ان نضعة فية
    Yani, burcun bir birey olarak hakkınızda söylediği şeyin yerine ne koyarsanız koyun, oluştuğu kültür hakkında çok şey ifade ediyor olacaktır. TED لذلك سواء أكنت تؤمن بما تقوله الأبراج أم لا عنك أنت كفرد، فمن المؤكد أنها تكشف الكثير عن الثقافة التي انبثقت منها.
    söylediği şeylerin yarısına kafam basmıyor çünkü. Diğer yarısına ise hiçbir yerim basmıyor. Open Subtitles فنصف الأمور التي يقولها تستعصي على فهمي أمّا النصف الآخر فيستحيل عليّ فهمها
    Kanaatim şudur, dün gece söylediği bazı şeylerde tamamıyla İvanka etkisi vardı. TED أعتقد أن بعض الأشياء التي قالها أمس أنه ألقى بـ إيڤانكا عليهم.
    Ve Carter'ın söylediği gibi, bu gemiden çıkmak için bir yol bulabiliriz. Open Subtitles و كما قالت كارتر ، فربما تكون لدينا وسيلة للهرب من السفينة
    O kadının söylediği bir şeye inanmak için bir nedenim yok. Open Subtitles أنا ما كان عندي سبب لإعتقاد أيّ شئ تلك الإمرأة قالت.
    Pekala, neden az önceki yeni kızın kendi hakkında söylediği şeyleri alıp sadece biraz daha iyi hale getirmiyorsun? Open Subtitles حسنا ، لماذا لا يتم معاملتي مثل أي مجرد فتاة القديمة الجديدة وما قالت عن نفسها فقط و تحسينه
    Arşiv bölümündeymiş. Aralarında bir akrabalık yokmuş. Çocuğunu söylediği gibi kaybetmiş. Open Subtitles قال انهم ليسوا أقرباء على الاطلاق فقدت ابنها, فقط مثلما قالت
    Sürekli o bara gittim ve yaşadığını söylediği çevrelere bakındım. Open Subtitles ذهبت إلى الحانة مررت بالحي الذي قالت أنها تعيش فيه
    Hayır, ama annenin her zaman söylediği gibi tatlı bir kıza güvenemezsin. Open Subtitles لا، ولكن أمي قالت دائماً لا يمكنك أن تثق بي فتاة جميلة
    Annemin tüm söylediği babamın beş para etmez bir palyaço olduğuydu. Open Subtitles كل ما كانت تقوله أمي هو أن أبي مهرج مثير للشفقة
    Ben sadece onun her zaman söylediği bir şey olduğunu sanıyordum. Open Subtitles انا فقط أعتقدت بأنه شيئا ما كانت تقوله في جميع الأوقات
    söylediği her şeyi satın al ve makyaj yapmadan asla okula gitme. Open Subtitles إشتري كلّ ما تقوله لكِ، و لا تذهبي أبداً للمدرسه دون وجهكِ
    Ve insanların muhbirlerle ilgili sıklıkla söylediği diğer şey ise 'Hiç anlamı yok, çünkü onlara ne olduğunu görüyorsun. TED والأشياء الأخرى التي يقولها الناس غالبًا حول كاشفوا الفساد هو، "حسنًا، ليس هناك جدوى، لأنك ترى ما يحدث لهم.
    Bütün gün Lincoln'ın iç savaşta söylediği bir şeyi düşündüm. Open Subtitles كنت افكر طوال النهار بمقولة قالها لينكون اثناء الحرب الاهلية
    söylediği bazı şeylerin bizim burada yaptıklarımızı bildiğini gösterdiğini biliyorum. Open Subtitles بعض الأشياء التى قالتها تشير على معرفتها بما نفعله هنا
    Bunu bana dans hocasının futbol idmanına geldiğinde bana söylediği şeydi. Open Subtitles هذا ماقاله مدرب الرقص الذي جاء الى تدريبات الفوتبول
    - Eskiden bana söylediği şeyleri artık sana söylüyor değil mi? Open Subtitles كان رأسها يؤلمها كانت تقول أشياء , اليس كذلك ؟ اشياء كانت تقولها لي
    "Müteveffa Bay Futterman'ın Debbie'yi kaçırdığını söylediği şef o. Open Subtitles و هو الذي أخبرنا السيد فاترمان الراحل ان ديبي بحوزته
    Çünkü eve söylediği gibi arabasıyla gelmemiştir. Open Subtitles لأنه يُطارُ عائداً للوطن بدلاً مِن ذلك قيادة سيارة مثل هو قالَ بأنّه،
    söylediği sadece, "Yasak, ve dünya bir gün yarılacak" oldu. Open Subtitles قال فقط : إنها محرمة و أن الأرض سوف تنشق
    Onların sana söylediği her şeyi yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles تعرف، ليس عليك أن تفعل دائماً ما يقولونه لك
    Ne yapacağımızı söylediğimiz gibi, ne yapacağını söylediği gibi, onu yapacaktır. Onu Test Fleet'e al, ve teşekkürlerimi ilet, ve ona bir şişe... Open Subtitles كما أنجزنا ما قيل لنا أن نفعله، وما قيل له أن يفعله، لقد فعله.
    Size söylediği her şeyin, verdiği her emrin yaşlı, hasta ve ölmek üzere olan birinin kuruntuları olmadığını nereden bileceksiniz. Open Subtitles ،أيّ شيءٍ يخبرك به أيّ أمرٍ يصدره لك كيف عساك أن تعرف أنّها ليست مجرّد أوهام عجوز مريض مجنون يحتضر؟
    Ama altıncı ilçeyle ilgili anneme söylediği şeyi asla unutmuyorum: Open Subtitles ولكن لن أنسى أبداً ما قالهُ "لأمي عن "الحيّ السادس
    404 sayfasının size söylediği şey çatlakların içine düştüğünüzdür. TED مالذي تخبرك به صفحة 404 انك تسقط من خلال الشقوق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more