| Oturduğumuz yere göre her birimiz bu sesi çok, çok farklı şekillerde algılayacağız. | TED | كل شخص منا، إعتماداً على أين يجلس، سيسمع هذا الصوت الخافت، بصورة مختلفة. |
| Gecenin bir yarısı sizi tümüyle çılgına çeviren kulaklarınızdaki o berbat vızıldama sesi? | TED | هذا الصوت المزعج الذى يحيط بأذنيك طوال الليل و الذى يقودك للجنون المطبق؟ |
| Ben hep metal dişleri tercih ediyorum çünkü çıkardığı sesi seviyorum. Bir de gördüklerimin tutma kısmında siyah bir yumruk var. | TED | أنا دائما أفضل الأسنان المعدنية فقط لأنني أحب الصوت الذي تصدره وتلك التي أعرف تحتوي على رمز القبضة المرفوعة في مقبضها. |
| Tıpkı ağaçların hareket ettiğini gördüğümde, ağaçların hışırtı sesi çıkardığını hayal etmem gibi. | TED | بنفس الطريقة عندما أرى شجرة تتحرك، عندها أتخيل أن الشجرة تصدر صوت الحفيف. |
| Ağaçlardaki rüzgar sesi gibi sanki stüdyoda ıslık çalıyor gibisin! | Open Subtitles | و تلك الصرخة أشبه بذلك الصوت الذي تخرجه في الحمام |
| Başını havuzun betonuna çarptığı zaman çıkan sesi duyman gerekirdi. | Open Subtitles | لابد أنك سمعت الصوت الذي أحدثه رأسه عندما ارتطم بالقاع |
| sesi çıkaran her ne ise ölene kadar ateş etmeyi sürdürürsün. | Open Subtitles | أطلق النار داخل هذه الشجيرات حتى تقتل من يصدر هذا الصوت |
| Bu sesi, senin olduğuna inanacak kadar uzun süre duydun. | Open Subtitles | لقد سمعت هذا الصوت لفترة طويلة و صدقت أنه أنت |
| sesi duyulan ama kimsenin nereden gelip nereye gittiğini açıklayamadığı yerden... | Open Subtitles | التى تسمع الصوت, ولاتستطيع الاخبار من أين تجىء والى أين تذهب |
| Devasa hamamböceği saldırmadan önceki o sesi kim unutabilir ki? | Open Subtitles | من يستطيع أن ينسى ذلك الصوت قبل هجوم الصرصور العملاق |
| Duyduğun çatırdama var ya, şu an üzerinde durduğun buzun sesi. | Open Subtitles | ذلك الصوت المتصدّع الذى تسمعه أنه الثلج الذي أنت تقف على |
| Teşekkür ederim. Oraya gelip, seninle aynı sesi çıkartabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني أن آتي هناك و أصدر ذلك الصوت معكِ؟ |
| Onun gibi görünmediğini biliyorum, ama o sesi asla unutamam. | Open Subtitles | أعرف أنه لا يشبهه، لكن لن أنسى أبداً ذلك الصوت |
| Ama sesi takip etmeye başladığımda birden başka bir yere gidiyor. | Open Subtitles | لكن عندما احاول ان اتعقب الصوت انه يذهب الى مكان اخر |
| Namlunun sesi, silahın özellikleri için belirleyici nitelikte. Tekrar başlayın. | Open Subtitles | إن الصوت العالي للمدفع قد يدل أيضًا على مميزاته العامة. |
| Fakat Apple'ın Alex sesi şu ana kadar duyduğum en iyi ses. | TED | ولكن حتى الآن صوت آليكس الذي تنتجه آبل هو افضل صوت سمعته |
| Bu çok heyecan verici olsa da hala sesi azaltmanızı istemek zorundayız. | Open Subtitles | وحتى مع هذه الحالة فنحن مازلنا مضطرون لابلاغك بالحد من الضوضاء حسنا |
| Şimdi, bu ateş sesi duyulmadan bir kaç saniye öncesi. | Open Subtitles | الآن ، ثواني قليلة قبل أن نسمع صوت إطلاق النار |
| Diğer komşular erkek sesi duymuşlar ve Alman sesi olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | سمع جار آخر الرجال ترك وظنوا أنهم كانوا من الأصوات الألمانية. |
| Peki bu 7 kapının hangisinden sesi elde ettiğinizi söyleyebilir misin? | Open Subtitles | واي واحد من الـ7 مدارات يمكن تفسير ما يحصل بصوت واحد |
| Ne yazık ki, geceleri silah sesi duymak ve yoksul sokaklar gibi benzer şeyler vardı. | TED | كانت هناك أشياء مشابهة للأسف، مثل سماع إطلاق نار بالليل والشوارع التي كان يبدو عليها الفقر. |
| Bir fahişe silah sesi duyduğunu bildirmiş ama vuranı görememiş. | Open Subtitles | اتصلت عاهرة بشأن طلق ناريّ ولكنّها لم ترَ مطلق النار |
| Peki ya sınıf arkadaşlarından 10 santim kısa olan, sesi henüz kalınlaşmamış oğlan çocuğu? | TED | ماذا عن ذلك الفتى الأقصر من أقرانه في المدرسة، الذي لايجد صوتاً يدافع به بعد؟ |
| O gün bir çok silah sesi duydum, tamam mı? | Open Subtitles | قد سمعتُ الكثير من طلقات النار بهذا اليوم ، أتفقنا؟ |
| Bir kız sesi ve kız ona seslendiğinde, kızı hatırladı." | Open Subtitles | صوتُ فتاة .. و عندما صاحت باسمه , فإنه تذكر |
| Siz o sesi çıkarıyorsunuz, benim tek duyduğum şey ise sevgi. | Open Subtitles | أنت تصدر كل هذا الضجيج وكل ما اسمعه منك هو الحب |
| Tam o sıralarda, biri ortaya çıkıp omzumun üstünden bakarak bir kemanın ince ve keskin sesi gibi kulağıma fısıldamaya başlamıştı. | Open Subtitles | و عندئذ بدا شخص يهمس من وراء كتفي صوت رفيع واضح كصوت الكمان |
| Eğer bir ağaç ormanda düşer ve sesi kimse duymazsa, ses çıkmış mıdır? | Open Subtitles | مثل الشجره التى تسقط فى الغابه ولا يسمعها احد لا تصدر اى ضوضاء |
| Bir müddet sonra elektrik engelinin sesi kısa bir süre kesiliyor ve anlıyorsun ki Zara kaçmış. | TED | بعد لحظات، يتوقف ضجيج الحاجز الكهربائي لثوانٍ معدودة، وتدركون أن زارا قد نجت. |