"sorun" - Translation from Turkish to Arabic

    • بأس
        
    • الأمر
        
    • الخطب
        
    • مشاكل
        
    • المشاكل
        
    • بخير
        
    • مشكله
        
    • خطب
        
    • عليك
        
    • خاطئ
        
    • المشكله
        
    • تمانع
        
    • الامر
        
    • مُشكلة
        
    • الخطأ
        
    Sorun değil. Depresyon bir sıkıntı değil. Eğer depresyon geçiriyorsanız, iyi olacağınızı biliyorsunuz. TED لا بأس بالاكتئاب. إن كنت تعاني منه، فاعلم أنّك ستكون على ما يرام.
    Ancak biraz huzur bulduğumdan beri onları görmek Sorun olmuyor. Open Subtitles لكن منذ أن حصلت على بعض السلام لا بأس برؤيتهم
    Sorun değil, ama onca parayla bu dünyada neler yapabilirdi, düşününce! Open Subtitles لا بأس بالأمر ، لكني أفكر ماذا سيفعل بكل ذلك المال
    Ve 27 yaşına gelene kadar bu bir Sorun değildi. TED و لم يكن الأمر مهم بالنسبة لي حتى عمر ال27.
    Sorun sağlıklıymışım gibi görünmek için her gün at gibi koşturmam. Open Subtitles .. الخطب هو أنّي أخوض مارثون كل يوم .وأتظاهر بأنّي سليم
    İçeri girerken neden bana bir Sorun var mı diye sordun? Open Subtitles لماذا سألتنى عما اذا كانت هناك أى مشاكل عندما دخلت ؟
    - Hayır, Sorun değil. Benimle tanışmaya can atmış olmalısın. Open Subtitles لا بأس بذلك ، لابد وانك كنت متشوقة للقا ئي
    Sorun değil. Bu ikimizin de daha çok işine geliyor. Bunu farkettim. Open Subtitles حسنً لا بأس ، هذا سيكون افضل لكلانا لقد اعددت لكل شىء
    - Sana saygı duymadığımı kastetmedim. - Hayır, bunu kastettin ama Sorun değil. Open Subtitles ذلك لا يعنى أنى قصدت ذلك لقد قصدت ذلك , لكن لا بأس
    Bizi ayırmaya da çalışmayacak. O yüzden, hiçbir Sorun yok. Open Subtitles إنها لا تحاول أن تبعدنا عن بعض إذاً فلا بأس
    "Spencer Ricks diyor ki, 'Yemek ve temizlik yaptığı sürece Sorun yok."' Open Subtitles سبينسر ريكس يقول : لا بأس بهذا طالما أنها تطبخ و تنظّف
    Sorun yok Aries. Senin bu gece için hazırlanman gerekiyor, Karris. Open Subtitles لا بأس يا أريس يجب أن تكون مستعدا لليلة يا كيراس
    Eğer okulu kırmak istiyorsan Sorun yok, sadece benimle gelip çalışmak zorundasın. Open Subtitles لو كنتِ لا تريدين الذهاب للمدرسة, لا بأس سوف تأتين للعمل معي
    Hayır, George. Çantayı aldığıma göre bu artık Sorun değil. Open Subtitles لا يا جورج الأمر ليس مهما طالما أنني إستعدت الحقيبة
    Sorun değil, ama bakmaya devam et, epey zamanımız var. Open Subtitles الأمر على ما يرام واصلي البحث لدينا الكثير من الوقت
    Doktor, Sorun ne? Nereyi keseceğinizi bilmiyor musunuz? Open Subtitles دكتور ، ما الخطب ، ألا تعرف أين تقوم بالشق؟
    Bu arada bu akşam başka bir Sorun çıkarsa, sen aslında evlatlıksın. Open Subtitles و على فكرة، لو تسبّبت بأيّ مشاكل أخرى هاته اللّيلة فسأعرضك للتّبنّي
    Fakat bu Sorun, devam ettirmemiz gereken bir Sorun değil. TED ولكن هذا ليس مجرد بعض المشاكل التي نحتاجُ إلى إحتوائها.
    Eğer Dedektif Curran'ın bir itirazı yoksa Dr. Garner'ın kalmasında Sorun yok. Open Subtitles هو بخير إذا الدّكتور غارنر يجلس في إذا مخبر كيران لا يعترض
    Sorun çıkarsa beni yoldan ara. Enerji doluydu; grande-latte-enemasını almış olmalıydı. Open Subtitles هذه أولوياتك ، وهذه تذاكر السفر أتصل بي إذا حدثت مشكله
    Vücudum değişim geçiriyor olabilir, fakat ruhumda bir Sorun yok. Open Subtitles جسمي قد يكون به عائق لكن لا خطب في الروح
    Bütün dostların erkek. Kadınlar için yazma konusunda her zaman Sorun yaşadın. Open Subtitles إن جميع أصدقائك من الرجال و من الصعب عليك الكتابة عن المرأة
    fakat sizle ilgili bir Sorun yok. Bakış açınızı değiştirin. Open Subtitles لكن قد يكون ليس هناك شيء خاطئ سوى وجهة نظرك
    Sorun bende mi, yoksa o şimdiye kadar gördüğün en romantik adam mı? Open Subtitles هل المشكله بي ام انه اكثر رجل رومانسي في العالم قابلناه من قبل
    Bayan Styles'ı de sizinle birlikte keşfinize göndersem... Sorun olmaz sanırım. Open Subtitles أنا متأكد أنك لن تمانع أذا أرسلت الأنسه ستايلس على بعثتِكَ.
    Pantolonunu çıkarmakta Sorun yaşıyordu. İşte herşey o anda oldu! Open Subtitles وكانت عنده مشكلة في خلع بنطلونه من هنا بدأ الامر
    Bir öğrenciyle ya da çalıştığı yerde Sorun yaşadığı biri var mıydı? Open Subtitles ألديها أيّ مُشكلة مع أيّ من الطلاب أو أعضاء هيئة التدريس؟ كلاّ.
    Toula'nın şehirde okula gitmesi ne gibi bir Sorun olabilir? Open Subtitles و ما الخطأ فى ذهاب تولا للمدرسة فى وسط المدينة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more