"yaşamı" - Translation from Turkish to Arabic

    • حياة
        
    • الحياة
        
    • حياته
        
    • حياتها
        
    • للحياة
        
    • بالحياة
        
    • الحياه
        
    • بحياة
        
    • الحيوات
        
    • وحياة
        
    • حياه
        
    • بحياته
        
    • الحياةِ
        
    • العيش في
        
    • حياةً
        
    Herhangi bir mucize formül bulunmuyor. ancak modern tıp her sene milyonlarca yaşamı kurtarabiliyor. biz de aynı şeyi yapabiliriz. TED إذ لايوجد معجزة شافية، ولكن الطب الحديث الآن ينقذ حياة الملايين من الأشخاص كل عام. ونحن بامكاننا صنع الشيء نفسه.
    Benim deneyimlerime göre ortalama bir erkek tüm yaşamı boyunca 10 dakikalığına bile gerçek bir erkek olmayı başaramaz. Open Subtitles من خلال تجربتى هو رجل متوسط ليس رجلاً كاملاً ليس من خلال عشر دقائق تستطيعين الحكم على حياة الرجل
    Bunu babanın seks yaşamı için asla söylemediğimi sen de biliyorsun. Open Subtitles أنا لن اطبق ذلك المفهوم في حياة أبوك الجنسيه وأنتِ تعرفين
    Deniz çukurlarını, sualtı dağlarını görebilmemiz ve derin denizlerdeki yaşamı anlamamız gerekli. TED نحتاج أن نرى الخنادق العميقة، الجبال المغمورة، ونفهم الحياة في أعماق البحار.
    yaşamı boyunca peşinden gittiği amacın arayışı içinde bulunduğu bir dönemde. Open Subtitles هو في مرحلة بحثه عن الهدف منها لقد تابع حياته كلها
    Bir kadın seçim yaptığında, evlendiğinde çocuk doğurduğunda bir anlamda yaşamı başlamış olur, ama aynı anda da durur. Open Subtitles لا أحد يفهم عندما امرأةتقرر.. الزواج وإنجاب الأولاد فهي تبدأ حياتها من جهة لكن حياتها تتوقف من جهة أخرى
    Gezi, toplumdan bağımsız bir sanat yaşamı, benim büyük lezbiyen deneyimim. Open Subtitles السفر .. العيش حياة مهتم بالفن ان اخوض تجربة سحاقية كبيرة
    Gezi, toplumdan bağımsız bir sanat yaşamı, benim büyük lezbiyen deneyimim. Open Subtitles السفر .. العيش حياة مهتم بالفن ان اخوض تجربة سحاقية كبيرة
    Tanrı, hem dünyevi yaşamı hem de ruhani yaşamı bir arada götürmeye çalışan çift yönlü bir hayata çok gücenir. Open Subtitles و الرب سيستاء بشدة من محاولة متابعة حياة مضاعفة هذا يأتي قريناً بالعالم و في بعض الاحيان يعتبر أخوية كاملة
    Manhattan elitlerinin skandallarla dolu yaşamı için tek kaynağınız dedikoducu kız karşınızda. Open Subtitles هنـا فتـاة النميمه مصدركم الأول والوحيد لفضائح حياة الطبقة الراقية في منهاتن
    İnsanların yaşamı hakkında seçim yaptım. - Ve bununla yaşamalıyım. - Anlıyorum. Open Subtitles لقد اتخذت قرارات في حياة اناس ، ويجب ان اتعايش مع هذا
    Biz yaşamı her şeyin üzerinde tutarız her bir hayatı. Open Subtitles نحن نقدّر الحياة فوق كلّ شيء آخر حياة كلّ فرد
    Büyürken vahşi yaşamı koruyucu olmanın bir meslek olduğunu bile bilmiyordum. TED عندما كنتُ صغيرة، لم أكن أعلم أنّ حماية الحياة البرّية مهنة.
    Dikkat ederseniz, bu şehirlerin tüm maddi ve manevi yaşamı onların hayatta kalmasını sağlayan tahıl ve hasat tarafından şekillendirilmektedir. TED لذلك, إن أحببتم, فإن جميع مظاهر الحياة الروحانية و المادية لهذه المدن سيطر عليها الحبوب و الحصاد اللذان حافظا عليهم.
    Ve karar vermiştim gerçek yaşamı görecektim sadece üniversite yaşamını değil. Open Subtitles وقررت أنه حان الوقت لرؤية العالم الحقيقي وليس مجرد الحياة الجامعيه
    Teal'c'in ölümü geçmişi değiştirmez,... ama devam eden yaşamı hepinizin geleceğine yardım edebilir. Open Subtitles موت تيلك لن يغير الماضي لكن حياته المستمرة يمكن ان تساعد كل مستقبلنا
    Yıldızın doğumdan sonraki yaşamı sürekli bir çatışma kütleçekimine karşı topyekûn bir savaştır. Open Subtitles وبمجرد أن يتكون النجم .. حياته تصبح معركة دائما جسمه الخارجي ضد الجاذبية
    yaşamı boyunca sadece bir dileği yerine getirebilecek bir peri olduğu söylenir. Open Subtitles يقال أن هناك جنية عندها القدرة لتحقيق أمنية واحدة في خلال حياتها
    Peki, bildiğimiz kadarıyla yer altı yaşamı yapmanın iki yolu vardır. TED حسنًا، بعيدًا جدًا عمّا نعلم، هنالك طريقتان للحياة تحت سطح الأرض.
    bunlar medeniyetlerden kalanlar ve insanların gidip daha yoğun ve düzenli biçimde yaşamı deneyimledikleri yerler. TED هذه هي أطلال الحضارات، وهي الأماكن التي ذهب الناس إليها ليجربوا الشعور بالحياة بشكل أكثر تركيزًا وأكثر نظاما
    Ve ışık oldu ve Tanrı bu ışıktan yeryüzünde yaşamı yarattı. Open Subtitles فكان نور و من ذلك الضياء خلق الله الحياه على الأرض
    Öyle, yada böyle, oğlunuzun sizinkinden daha iyi bir yaşamı olacak. Open Subtitles بطريقة أو بأخرى فإن ابنكم سيحظى بحياة أفضل من التي عشتموها
    Kendi küçük bölgesi dışında, galaksideki tüm yaşamı sona erdirmek fikriyle de birlikte, elbette. Open Subtitles بغاية مسح كامل الحيوات فى المجرة ,باستثناء , زاويته الصغيرة بالطبع
    yaşamı, arkadaşları olan Vestaların yaşamları ve Roma'nın güvenliği ona bağlıydı. TED حياتها وحياة رفيقاتها العذراوات وسلامة روما نفسها تعتمد على ذلك.
    yaşamı barındırdığını bildiğimiz tek gezegen, Dünya. Open Subtitles الأرض هى الكوكب الوحيد حسب علمنا حيث توجد حياه.
    yaşamı bu kadar trajik şekilde, Open Subtitles لايمكنني إلا تخيل الأعالي التي كان سيرتقي إليها بحياته
    Amerika'nın kozalaklı ağaç ormanları, hayvan yaşamı açısından zengin olmayabilir. Open Subtitles الغابات الصنوبريةِ الأمريكيةِ قَدْ لا تكُون أغنى في الحياةِ الحيوانيةِ
    Makaklar için, kentsel orman yaşamı gerçek yaşam ortamlarından daha kolay. Open Subtitles بالنسبةللماكاك، العيش في الغابة المدنية أسهل بكثير من العيش في الغابة الحقيقية
    İkiniz de halkınızın dolu bir yaşamı hak ettiğine inanıyorsunuz, mutluluk, güvenlik ve... Open Subtitles كِلاكما يعتقد أن جماعتهُ تستحقُ حياةً كاملَة و ممتلئَة السعادة الأمان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more