"yapabileceğim" - Translation from Turkish to Arabic

    • يمكنني فعله
        
    • يمكنني القيام
        
    • أفعله
        
    • استطيع فعله
        
    • بوسعي فعله
        
    • بيدي
        
    • أستطيع فعل
        
    • لأفعله
        
    • القيام به
        
    • أستطيع عمله
        
    • يمكننى فعله
        
    • افعله
        
    • يمكنني فعل
        
    • بإمكاني فعله
        
    • يمكنني عمله
        
    Biliyorum. Sanırım yapabileceğim tek şey... o listedeki her ismi gözden geçirmek. Open Subtitles كلا أعتقد كل ما يمكنني فعله هو تفحص كل اسم في القائمة
    - Sanırım artık, kendime yapabileceğim iyilik, tüm gerçeği olduğu gibi anlatmak olacak. Open Subtitles أعتقد أن أفضل حل يمكنني فعله الآن ،أن أخبرك الحقيقة الحقيقة الناصعة المشرقة
    Eğer sizin için yapabileceğim herhangi bir şey olursa, yalnızca haberim olsun Open Subtitles إذا كان هناك أي شيء يمكنني القيام به من اجلك فقط أعلمني
    Sizin için yapabileceğim bir şeyler varsa bütün akşam ofisimde olacağım. Open Subtitles سوف أبقى طول المساء هل هناك شيء أستطيع أن أفعله لك؟
    Merhaba sarışın, senin için yapabileceğim bir şey var mı? Open Subtitles اهلا ايتها الشقراء،هل يوجد اي شئ استطيع فعله من اجلك؟
    Nefes almıyor, nabız yok, beyin aktivitesi yok. yapabileceğim bir şey yok. Open Subtitles لا تنفس, لا نبض, لا نشاط دماغي لا يوجد ما يمكنني فعله
    Yapma, bu gecenin potundan sonra en azından yapabileceğim bu. Open Subtitles بحقكِ، هذا أقل ما يمكنني فعله بعد كل مشاكل الليلة
    Bak, çok az bir zamanım kalmış olsa bile yapabileceğim birçok şey var. Open Subtitles أنظر، حتى وإن بقي لي القليل من الوقت فهناك الكثير مما يمكنني فعله
    Üzücü ama gerçek. Bu konuda yapabileceğim bir şey yok. Open Subtitles محزن لكنها الحقيقة لا يوجد شيء يمكنني فعله حيال ذلك
    Sen de biliyorsun ki köpek için yapabileceğim bişey yok. Open Subtitles كما تعلمين، ليس هناك شيء يمكنني القيام به حيال الكلب
    Şu anda servis yok efendim. Ama bakalım ne yapabileceğim. Open Subtitles ليس هناك الخدمة قبل يمكنني الاقلاع ما يمكنني القيام به
    Benim geride durup seyretmek dışında yapabileceğim bir şey yok efendim. Open Subtitles ، لا يوجد ما أفعله هناك بإستثناء التحديق في صناديق التعبئة
    Ben yatağa gittim, ve aralarını düzeltmek için yapabileceğim bir şeyler olsun istedim. Open Subtitles رغبة بالذهاب للفراش كان هناك شيء يمكن أن أفعله لحل الأشياء التي بينهم
    İşlemlere başladı ve onu durdurmak için yapabileceğim hiçbir şey yok. Open Subtitles انه سوف يوقع عليه ، وليس هناك شيء استطيع فعله لاوقفه
    yapabileceğim şey bu. Yapamazsam 500 dolarım var, olur mu? Open Subtitles هذا كلّ ما بوسعي فعله لديّ 500 دولار اتّفقنا ؟
    Yapamayacağıma göre, tek yapabileceğim size yardım etmek, Teğmen. Open Subtitles لكن بم أنه لا يمكنني فكل ما بيدي هو مساعدتك
    Çocuklarım işin kötü olduğunu söylemişti işte oradayken, benim yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Open Subtitles اخبروني أولادي بأن العمل كان سيئاً وتعلمين من هنا لا أستطيع فعل الكثير
    Birini çıldırtmadan ve tırnaklarımı kırmadan yapabileceğim bir iş vardır. Open Subtitles يجب أن يكون هنالك شيء لأفعله ولن يكون هذا الشيء كتقليم أظافري أو إزعاج أحد ما
    Eğer filtreniz düzgün çalışmıyorsa, ki bence öyle, yapabileceğim bir şey yok. Open Subtitles حسنا، إن كان المرشِّح لا يعمل، ولا أظن أنه يعمل، فليس هناك الكثير مما أستطيع عمله
    Bütün emniyet bana söyleyeceğin şeyi beklerken benim tek yapabileceğim şey zavallıca, çökmüş bir şekilde beklemek. Open Subtitles وكل ما يمكننى فعله, هو الوقوف هنا كرجل شرطة, منتظرا فى ما ترغب ان تخبرنى به
    Arthur'u incitmek için yapabileceğim birşey varsa, yardım etmekten memnuniyet duyarım. Open Subtitles أي شيء استطيع ان افعله لاضر بأرثر .. فأنا سعيده لمساعدتكم
    Bacağımdaki kas problemliydi ve bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Open Subtitles كان ينقصني عضلة في ساقي. ولا يمكنني فعل شيء حيال هذا.
    Soruşturmanız için yapabileceğim başka bir şey varsa hiç çekinmeyin. Open Subtitles لو كان هناك ما بإمكاني فعله للمُساعدة في تحقيقكِ، فإنّي سأفعله.
    Fikrinizi değiştirmenizi sağlamak için yapabileceğim bir şey var mı? Open Subtitles هل هناك أي شيء يمكنني عمله ليجعلك تغير رأيك ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more