- Yüzlerce dolar ödedim, tek yaptığınız onu daha da mutsuz etmek oldu. | Open Subtitles | بعد دفع مئات الدولارات كل ما قد فعلته هو ان تجعلها تعيسة أكثر |
Bu gece yaptığınız şey onlara güven vermemizde büyük mesafe kat ettirdi. | Open Subtitles | ما فعلته هذه الليلة قطع شوطا طويلا نحو طمأنتهم. ما هو الضرر؟ |
Pekâlâ, bu yaptığınız hiç hoş değildi. Bazı kurallar belirlememiz gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً، ما فعلتموه لم يكن جيداً، نحتاج لفرض بعض القواعد الإجرائية |
Hepinizden yaptığınız işi bırakıp ortak salona geçmenizi istiyorum, millet. | Open Subtitles | أريدكم أن تتوقفوا عن ما تقومون بهِ وتذهبوا للغرفة الجماعية |
Büyük bir süpriz parti ayarlamayı düşünüyorum sizin bana yaptığınız gibi. | Open Subtitles | أريد أن أقيم لهما حفل مفاجيء كبير كما فعلتم أنتم لأجلي |
Hatta bir noktada sizin gibi olmak istedim, ama tek yaptığınız insanları küçümsemek ve bunun sizi onlardan daha iyi yaptığını düşünmek. | Open Subtitles | في الواقع, لقد أردت بالفعل أن أكون مثلكِ في وقت ما و لكن كل ما تفعلينه هو إذلال الناس و بطريقةٍ ما |
Onca yıl boyunca yaptığınız herşeyin hesabı kapanmış oldu. | Open Subtitles | كل ما فعلتماه طوال تلك السنوات، فقد سُوِّي |
yaptığınız her şey için teşekkür ederim. | Open Subtitles | اردت لاشكرك على كل ما فعلتيه , اماه انا لا اريد شكرك |
Sağ olasın! yaptığınız çok güzel bir şey ama ben pek ilgilenmiyorum bununla. | Open Subtitles | أوه ، شكراً ، أعتقد أنه من الجيد كل ما تفعلوه يا رفاق |
Şu yaptığınız şeye bir saniye ara verin. | Open Subtitles | توقفا عن فعل ذلك الشيء الذي تفعلانه للحظة واحدة. |
Bu resepsiyonun misafir listesi için yaptığınız her şeye çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً جزيلا لكِ على كلّ شيء فعلته لقائمة الضيوف لحفل الإستقبال هذا. |
Sanırım orada yaptığınız şey için size teşekkür etmem gerekiyor. | Open Subtitles | أعتقد بأنه يجدر بيّ أن أشكرك على ما فعلته هناك |
yaptığınız şeyin önce güldürmesi sonra düşündürmesi. | TED | ما فعلته جعل الناس يضحكون ومن ثم يفكرون. |
Ciddiyim, yaptığınız şey için size ne kadar teşekkür etsem azdır. | Open Subtitles | حقيقةً, لا استطيع ان اشكركم بما يكفي علي ما فعلتموه لي |
yaptığınız şey tamamen yanlış olduğu için sizi de savunacak bir şey söyleyemedim. | Open Subtitles | ولم يكن هناك حرف واحد أقوله دفاعاً عنكم لأن ما فعلتموه خاطئاً جداً |
yaptığınız şey çok önemli. Ve elimizden geldiğince de yardım etmek isteriz. | Open Subtitles | ما تقومون به في غاية الأهمية ونود أن نساعدكم على ما نقدر |
yaptığınız tek şey iki kayıp ruhu bir araya getirmek oldu. | Open Subtitles | ما فعلتم إلّا لم شمل روحين تائهتين فرّق الزمن بينهما طويلًا. |
yaptığınız şeyin bu olduğunu görmek için onunla konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | اريد ان اتحدث إليه لأرى ان هذا ما كنتِ تفعلينه |
Orada yaptığınız bu şey için sizinle yani ikinizle de gurur duyuyorum. | Open Subtitles | .و قداحسنتما. بما فعلتماه أنتما الإثنين وأنا فخور جدا بكما |
yaptığınız en ufak kirli bir ayrıntıyı bile gözler önüne serecektir. | Open Subtitles | ثم يبحث فى اقل شئ قذر فعلتيه. لم يكن قذراً. |
Yapmayın. Kendinize bir bakın. Tek yaptığınız ders çalışmak. | Open Subtitles | هيّا يا رفاق ، انظروا لأنفسكم كل ما تفعلوه هو الدراسة |
Diyorum ki, burada yaptığınız işe saygım sonsuz, adeta önünüzde eğiliyorum. | Open Subtitles | أنا أقول إنني أحترم كثيرا ما تفعلونه هنا، تقريبا يبرهن عليه، |
O güvenlik görevlisiyle yaptığınız sağlam iş. Gerçekten sağlam iş. | Open Subtitles | لقد قمتم بخطوة حذقة مع الحراسة الأمنية، كان عملاً ممتازاً |
Yok ettiğiniz iblisler, yaptığınız iyilikler, bunların hepsi yok olabilir. | Open Subtitles | الأشرار الذين قهرتموهم، والخير الذي فعلتوه ربما يُلغى كل هذا |
Bizim için yaptığınız çok çok güzel bir şeydi, Bayan. | Open Subtitles | لقد فعلتِ لنـا معـروفـاً كبيـراً أيتهـا الآنسـة |
Kızım için yaptığınız onca şeyden sonra en azından sizi eve bırakabiliriz. | Open Subtitles | فبعدَ كلّ ما فعلتَه لابنتي... سيكون إيصالك للبيت أقلّ ما نفعله لك |
Lütfen Şef'e bunu söylediğimi anlatmayın ama bence yaptığınız şey harikaydı. | Open Subtitles | بهذا الرئيس تخبري لا أرجوكِ مذهلاً فعلتِه ما بأن أعتقد ولكن |