Keyifli kış aylarında yaz aylarından daha çok yazı yazacağımı da biliyorum. | TED | وأعلم أنني أنجز أكثر كتاباتي في شهور الشتاء المريحة أكثر من الصيف. |
Teyzem buradaydı. yazı birlikte geçirmek için onunla beraber gitmemi istiyor. | Open Subtitles | إن خالتى هنا ، و تريد أن تصطحبنى معها فى الصيف |
İlk kez bir yazı sınıfında öğretmenlik yaparken bayağı endişeliydim. | TED | عندما درست لأول مرة فصل الكتابة في الكلية، كنت قلقة. |
Örneğin, ilk işim.. 1988 yılı yazı Indiana Jones ve Last Crusade. | Open Subtitles | مثلًا وظيفتي الأولى صيف 88 , انديانا جونز والحملة الصليبيه الأخيره |
Cesar ve ben New York Time dergisine bunun nasıl çalıştığını anlatan bir yazı yazmaya çalıştık. | TED | سيزار و أنا .. حاولنا ان تكتب مقالة في مجلة نيويورك تايمز لكي نحاول ان نفسر هذا الرسم البياني |
Bak, sen yazı Carli'yi gözetleyerek geçirirken ben kukudan kukuya koşuyordum. | Open Subtitles | حينما قضيت أنت الصيف بملاحقة كارلي, كنت أضاجع العديد من الفتيات0 |
Güneş parlarken ve ağaçlar muhteşem yapraklarla doluyken yazı ders çalışarak geçirmeyi planladım. | Open Subtitles | ومع شروق الشمس والأوراق الساقطة من الأشجار خططت أن أقضي الصيف في المذاكرة |
Ağaçların sadece yazı beklediğini biliyoruz böylece yeniden etkinleşebilirler. | TED | إننا نعرف أن الأشجار حتمًا تنتظر الصيف ومن ثمّ تستعيد النشاط. |
Kendi bölgesini bahar havası ile soğutur, yüzeye doğru sıcak hava göndererek yazı yaratır. | TED | إنها تلطف جو مملكة نفوذه بهواء ربيعي وتقوم بتهوية السطع مشكلةً الصيف |
Sanırım Warren burada oturup yazı yazmış, el yazısı sabilo kullanmış. | Open Subtitles | أعتقد بأن وارن جلس هنا و كتب الكتابة العادية بقلم سائل |
Merak ettim, gökyüzüne yazı yazdırmak ne kadara mal oluyor? | Open Subtitles | فقط للفضول كم كلفت الكتابة في السماء على اية حال؟ |
Kendiliğinden yazı yazma, küre izleme, psikografi diye şeyler duydun mu? | Open Subtitles | هل سبق لك أن سمعت عن الكتابة التلقائية؟ التنبؤ؟ الرسم النفسي؟ |
Aşkın yazı geldi bebeğim. Bu ikisini başbaşa bırakalım. | Open Subtitles | إنه صيف الحبِّ، حبيبي دعنا نَتْركُ الإثنان لحالهم |
Kanıt da menileri... 1998 güzel bir yazı. | Open Subtitles | أدله دخان قادم التاسع عشر من عام 1998 كان صيف الرياء |
Başka bilgiler getiren iki açılır pencere ve son olarak orjinal yazıya link içeren bir yazı var. | TED | وهناك نافذتين منبثقتين تظهران لك معلومات أخرى وهناك مقالة مع رابط يحولك الى المقالة الأصلية |
B. Davis dergisinde bir yazı okuyordum ve sonra kötü bir rüya gördüm. | Open Subtitles | لقد كنت اقرا مقال فى مجلة بى ديفيز ولقد حصلت على حلم سىء |
Söylemediyse bile Kutu'nun üstünde bir yazı var: | Open Subtitles | حتي وإن كان صادقاً ، فالصندوق هناك نقش عليه |
O çalıştıkça, metinin arkasında, küçücük Yunanca bir yazı belirmeye başladı. | TED | وبينما كان يعمل، بدأت كتابة يونانية دقيقه تظهر من وراء النص. |
Ve o yazı onun benden izinsizce alındığı izlenimi veriyor. | Open Subtitles | و هذا المقال يظهر كأن الفتى تم انتزاعه مني |
Fakültedeyken baban hakkında yazı yazdığımdan sana hiç söz etmiş miydim? | Open Subtitles | هل أخبرتك من قبل أنني كتبت مقالاً عن والدك بالكلية؟ |
Yani sen de yazı tura attın ve yazı mı geldi? | Open Subtitles | هذا يعني أنكِ رميتِ العملة أيضاً ؟ و ظهر الذيل ؟ |
Buralarda iyi yazılmış yazı kadar am çeken şey yoktur. | Open Subtitles | لا شيء يمكنه جذب الفتيات هنا كنثر مكتوب بشكل جيد. |
Uh, emin değilim. Bu kaidede hiç bir yazı yok. | Open Subtitles | لا يمكننى التأكد من شئ كهذا لا توجد أية كتابات على قاعدتها |
Madem bileziğe böyle bir yazı oyma zahmetine katlandın. | Open Subtitles | ..حسناً ، بمَ أنّكَ تكبّدتَ عناء النقش عليه |
Hem yazı işleri müdürü olarak dergiye yön vermek benim görevimdi. | Open Subtitles | بجانب ذلك، فأنا كرئيس تحرير أملك الصلاحية |