Şimdi ben onnu arkasından gitmeye çalışıyorum ama uçmayı Deniyorum aslında. | TED | لذا أنا الآن أحاول وأذهب ورائها، لكن أنا أتدرب على الطيران. |
- Bir şey söyle. - Beş dakikadır bunu Deniyorum. | Open Subtitles | حسناً ، قل شيئاً إني أحاول ذلك منذ خمس دقائق |
Bayan Bell için bekliyordum. Bütün gün ona ulaşmaya çalıştım. | Open Subtitles | أنا أنتظر الآنسة بيل أنا أحاول العثور عليها طيلة اليوم |
Onu mahkûm etmeye çalışmıyorum, sadece biraz bilgi almak istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أحاول إدانته، كل ما أريده هو بعض المعلومات |
- Hemen yapmamız gerek. - Bir kez daha deneyeyim. | Open Subtitles | ـ يجب علينا فعلها الآن ـ دعيني أحاول مجددًا، إتفقنا؟ |
Bana onun güvenini kazanmamı söyledin, ben de bunun için uğraşıyorum. | Open Subtitles | أنت اخبرتني ان احصل على ثقتها. وأنا أحاول الحصول على ثقتها. |
Denedim, Deniyorum. Berbat ve korkutucu bir şey olduğunu biliyorum, ama bunu yapabiliriz. | Open Subtitles | كنت أحاول و مازلت أحاول , و أعرف أن هذا مقرف و مخيف |
Bilgisayarda çalışmayı Deniyorum ama bunun için yeteneğim yok gibi. | Open Subtitles | أحاول تعلم استخدام الحاسوب، لكن يبدو أنني لست مؤهلة لذلك |
Tabi, bunu daha önce hiç düşünmemiştim. Evet, denedim, Deniyorum. | Open Subtitles | لم يخطر ببالي هذا، أجل حاولت ذلك، وما زلت أحاول. |
Bir saattir Deniyorum daha yarısına bile çıkaramadım şu şeyi. | Open Subtitles | أحاول الكثير مع هذا الشيء لا أستطيع الوصول به لمنتصف |
Bütün gün insanları, bunun bir çıkma olmadığına ikna etmeye çalıştım. | Open Subtitles | لقد قضيت معظم اليوم أحاول إقناع الناس أن هذا ليس موعداً |
Ben de size bunu anlatmaya çalışıyordum. Onu kurtarmaya çalıştım. | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول أن أخبركم به، لقد حاولت إنقاذه |
Sayın Başkan Yardımcısı, kusura bakmayın ama pozisyonunuza el koymaya çalışmıyorum. | Open Subtitles | سيدي نائب الرئيس، مع احترامي الشديد أنا لا أحاول تقويض سلطتك |
Komik olmaya çalışmıyorum, fakat bu akşam yapmam gereken bir ödeme var ve eğer parayı alabilme şansım olur ise... | Open Subtitles | أنا لا أحاول أن أكون مضحكا ولكن لدي بعض المدفوعات الليلة قإذا كان هناك أي فرصة في الحصول على المال |
Bir daha deneyeyim. Villette'in evinin önünde gördüğünüz bayan... | Open Subtitles | دعنى أحاول مجدداًً , الان , هذه السيدة التى قابلتها خارج منزل فاليت |
Sorun çıkardıysam özür dilerim. Ben sadece dostça davranmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | آسف إذا تسببت في أية مشاكل، كنت أحاول التودد وحسب |
Mükemmel kız olmak için çok uğraşıyorum. -Bana güvenmiyor gibisin. | Open Subtitles | أحاول جاهدة أن أكون الإبنة المثالية لكنّك لا تثقين بي. |
Atalarım, önünüzde saygıyla eğiliyorum... ve bana öğrettiğiniz gibi onurumla yaşamaya çalışacağım. | Open Subtitles | أيها الأسلاف .. المجد لكم سوف أحاول أن أحيا بكرامة كما علمتمونى |
Tamam, ben sadece benim yeğenim olmak için kullanılan almaya çalışırken. | Open Subtitles | حسناً ، أنا فقط أحاول أن أعتاد على كونك إبن أختي |
Senin için son yüzyılı yeniden yaratmaya çalıştığımı Tanrı biliyor. | Open Subtitles | الرب يعلم أنني كنت أحاول إعادة إنشائك في القرن الماضي. |
Bütün bu olanlar seni kendime yakın tutmak istediğim için oldu. | Open Subtitles | كل ما حدث , حدث لأننى كنت أحاول إبقائك بالقرب منى |
Ve annemin anlamadığı şey ben birleşik süper bir meslek icat etmeye çalışmıyordum. | TED | ولكن ما لم تدركه أمي أنني لم أكن أحاول اختراع مهنة خارقة مركبة. |
Şovumda göstermeye çalıştığım şey de bu. Her yerde iyi insanlar var. Her şeyin mahvedilmesi için bir kişi yeterli. | TED | هذا ما أحاول اظهاره في عرضي. هناك أناس طيبون في كل مكان. و يستحقّ الأمر شخصا واحدا ليفسد كلّ شىء. |
Bak ben sadece ilişkimizden arta kalanları tamir etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنظر, أنا أحاول أن أبقى على ما تبقى من علاقتنا |
En azından ayak masajı yaptırmak ya da uyumak yerine çabalıyorum, Piper. | Open Subtitles | أتعلمين، عالأقل إنني أحاول بدلاً من الحصول على تدليك للقدمين أو النوم |