"أفهم" - Traduction Arabe en Turc

    • anlamıyorum
        
    • anladım
        
    • anlayamıyorum
        
    • anlayamadım
        
    • Anladığım
        
    • anlayabiliyorum
        
    • biliyorum
        
    • anlamış
        
    • anlamaya
        
    • anlarım
        
    • anlamak
        
    • anlamam
        
    • Anlamadım
        
    • anlıyorum
        
    şimdi tek bir şey bile anlamıyorum ama çocukken yapabiliyordum TED لا أفهم منه شيء الأن، لكني كنت أستطيع وأنا طفل.
    Bu adamların benimle böyle çalışmalarına nasıl izin verdiğini anlamıyorum. Open Subtitles لا أفهم كيف تسمح لهؤلاء الشباب بإذلالى بمثل هذا الشكل؟
    Neden bunları anlatmak zorundayım anlamıyorum. Bunlar benim özel meselelerim. Open Subtitles أنا لا أفهم لم علي أن أتحدث هذه أموري الخاصة
    Kızların neden matematikçilerle değil de müzisyenlerle çıktığını şimdi anladım. Open Subtitles الآن أفهم لماذا تخرج الفتيات مع الموسيقيين و ليس الرياضيين
    Bunu anlayamıyorum çünkü eğer salınımların durması gerekiyorsa o zaman salınımları durdurmalıyız. TED لا أفهم ذلك، فإذا كان للانبعاثات أن تتوقف، فيجب علينا إيقافها إذاً.
    Hiçbir şey anlayamadım bayan. Biraz daha yavaş konuşmanız gerekiyor. Open Subtitles إننى لم أفهم ذلك يا سيدتى يجب أن تتحدثى ببطئ
    Bunu nasıl yapabildiklerini anlamıyorum. Ben asla bir böcek yiyemem. Open Subtitles لا أفهم كيف يفعلون ذلك، ما كنت لآكل حشرةً أبدا
    Sıkı dost olduğumuzu sanıyordum ama bana Noel kartpostalı yok. anlamıyorum. Open Subtitles حسبت أننا صديقان مقربان، لا أفهم لماذا لم أحصل على واحدة
    anlamıyorum. Bütün notlarım A, okula katılımım yüksek, sayaç gibi işliyorum... Open Subtitles لست أفهم ، درجات كاملة سلوك مثالي ، استخدام قليل للحمام
    Her gün, okula neden 4 çanta kitap götürüyorsun, anlamıyorum. Open Subtitles لا أفهم لمَ تحتاج لأربع حقائب من الكتب لتذهب للمدرسة
    Her gün, okula neden 4 çanta kitap götürüyorsun, anlamıyorum. Open Subtitles لا أفهم لمَ تحتاج لأربع حقائب من الكتب لتذهب للمدرسة
    Neden olduğunu anlamıyorum, ama görünüşe göre hayvanlara kendinizden daha çok değer veriyorsunuz. Open Subtitles لا أفهم لماذا لكن يبدو أنك مهتم بالوحوش أكثر مما تهتم بسلامتك الخاصة
    Gördün mü, bunu anlamıyorum. Sen neden AT'ye okuyorsun ki? Open Subtitles أترين, أنا لا أفهم هذا لِما جئتِ إلى هنا إذاً؟
    Kızların neden matematikçilerle değil de müzisyenlerle çıktığını şimdi anladım. Open Subtitles الآن أفهم لماذا تخرج الفتيات مع الموسيقيين و ليس الرياضيين
    Beni ne kadar özlediğini gördüm ve Pavel lahana gecesindeki gibi koktuğumu anladım. Open Subtitles حسنا أفهم إنك تفتقديني بشدة وعقب ماحدث بالليلة التي أعد لنا بافل الطعام
    Bu kadar tepki göstermeni anlayamıyorum. Aldığımız iyi haberin gölgede kalmasına izin veriyorsun. Open Subtitles لا أفهم ردة فعلك هذه أنت تدع الخبر السيء يطغى على الخبر الجيد
    Ne olduğunu anlayamıyorum sana. aniden değişip başka biri oluyorsun Open Subtitles أنا لا أفهم ماذا حدث فجأة من لحظة إلى آخرى
    O kadar güzel varlığın benim gibi bir kötülüğü nasıl sevdiğini hiç anlayamadım. Open Subtitles لم أفهم قطّ كيف يمكن لشخصٍ بهذا الجمال، أن يحبّ شيئاً بهذه السواد.
    O halde Anladığım kadarıyla bir konukçu olarak Jolinar'ı siz davet etmediniz. Open Subtitles هل أفهم من هذا أنك لم تقومى بدعوة جولنار لإستخدامك كمضيف ؟
    Evet, o uzun zaman önceydi ama problemlerinizi anlayabiliyorum, Komiser. Open Subtitles كان هذا قبل وقت طويل لكنني على الأقل أفهم مشاكلك
    Ben bunları biliyorum, ama o kendi yolunu gitmek istiyor. Open Subtitles أفهم الوضع .. لكنه يريد فقط أن يصنع أشياء لنفسه
    Hala, bunu güçlerimiz olmadan ona nasıl içireceğimizi anlamış değilim. Open Subtitles مازلت لا أفهم كيف يمكننا جعله يشرب هذا بدون قدراتنا
    Ve ben neden şöyle dendiğini anlamaya başladım: Kuran ancak Arapça olarak Kuran'dır. TED وثم بدأت أفهم لماذا قيل أن القرآن هو حقا القرآن باللغة العربية فقط.
    Bu lanet olası işlerden anlamıyor olabilirim ama vazgeçmemeyi kesinlikle anlarım. Open Subtitles أنا لا افهم في كل هذا الأشياء لكنني أفهم عدم الاستقالة
    Ayrıca, aldığımız kararların bize daha güvenli bir ortam sağlayıp sağlamadığını anlamak istedim. TED و أردت أيضاً أن أفهم إن كنا نتخذ القرارات بطريقة تجعلنا أكثر أماناً.
    Biliyor musunuz, ben bu iş meselelerinden hiç anlamam hiçbir zaman da Anlamadım. Open Subtitles أتعلم ؟ لا أفهم حقاَ هذا العمل لأني في حياتي لم أفهم التجارة
    Sizi anlıyorum hanımefendi fakat benim işimde çok riskli birçoğunu taşıyabilsem bile. Open Subtitles أنا أفهم ذلك سيدتي ولكن مجال عملي محفوف بالمخاطر ولقد خاطرت كثيراً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus