Ve biliyorum, aslında özgün halinden çok da farklı gözükmüyor. | TED | و انا اعلم انه لا يبدو مختلفا كثيرا من الاصل |
Bu konuda çok şey biliyorum, çünkü ben bir Kavgacı'yım. | TED | أنا اعلم الكثير عن هذا الأمر لأنني أنتمي لنفس الفئة. |
- Bay Wynand, biliyorum affedilir gibi değil ama Bayan Francon binada değil. | Open Subtitles | سيد ويناند، انا اعلم أنه لا يغتفر لكن الأنسه فرانكون ليست فى المبنى |
Evet, bize şimdi lazım biliyorum. Faturalar, sigorta ödemeleri, birikmiş kira. | Open Subtitles | نعم, انا اعلم اننا نحتاجها الآن, الفواتير, وأقساط التأمين ,والأيجار المتأخر |
O en iyi dostum. Bu korkunç. Onu incitecek, biliyorum. | Open Subtitles | فهو افضل صديقى هذا فظيع سيؤلمه و انا اعلم ذلك |
- Bu muhtemelen, Bayan Oliver... - Leydi Stubbs'ın nerede olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لايمكن ان تكون هكذا يا سيدة اوليفر انا اعلم اين الليدى ستابس |
Bunu yapmanın sebebini bilmiyorum, evlat. Zeki birisin, öyle olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انا لا اعلم ماذا ستفعل بهاذا لكنك ذكى انا اعلم ذلك |
Bu hazinenin bana hiçbir faydası olmadığını biliyorum, onlara da olmayacak. | Open Subtitles | انا اعلم الان انى لا استطيع الاستفاده منه و كذلك هم |
Ne yaptığımı biliyorum. Bir otomobil bu, çocuk arabası değil. | Open Subtitles | اعلم ماذا افعل ، انا اقطر سيارتك وليس عربة اطفال |
biliyorum bizim çocukları bu işlerde kullanmayı sevmiyorsun ama... aslında Vic onlardan biri sayılmaz Dört senedir ortalıkta dolaşmıyordu. | Open Subtitles | اعلم انك لا تفضل استخدام الشباب في هذه المسالة ولكن بالنسبة لفيغ ، اعني ،.. انه يجلب الحظ لنا |
Bildiğini biliyorum. Babamla görüşmem lazım ve ne yapmamızı istediğini öğrenmem lazım. | Open Subtitles | اعلم انك تعلم بذلك ، علي أن اتصل بابي لأرى مايجب فعله |
Kötü söz söyleyemem ki. biliyorum zor olmalı fakat tam olarak kelimeleri öğrenmeliyim | Open Subtitles | انا اعلم انه من الصعب قولها ولكننا نريد معرفة ما هذه الكلمات بالضبط |
Yakışıklı olmadığını biliyorum. 73 model Dodge Polaris kullandığını da. | Open Subtitles | اعلم انه ليس وسيما وكما انه يقود سيارة موديل 73 |
Her zaman hep beni istemiştin biliyorum... ve bende hep seni arzulamıştım. | Open Subtitles | اننى اعلم انك كنت دائماً ترغب في وانا ايضاً طالما مارغبت فيك |
Bunu ben biliyorum, iddia makamı, Bay McNeil, o da biliyor. | Open Subtitles | أنا اعلم هذا ، المُدَّعِي العامُّ ، سيد مكنيل يعلم هذا |
Hiç bir zaman inanmak istememiştim. Ama şimdi doğru olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انا لم اؤمن بذلك من قبل ولكنى اعلم الان انه حقيقة |
İçinde bir yerlerde sevimli bir küçük oğlan olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | اعلم ان هناك طفل صغير لطيف فى مكان ما بداخلك |
Ama akım veya film hakkında herşeyi çok fazla bilmiyordum. | TED | ولم اكن اعلم كثيراً عن تلك الحركة .. او الفلم |
-Bir erkeğe nasıl böyle bir şey dersin? -Şey bilemiyorum, Burt. | Open Subtitles | ما هذا الشيء الذي تقوله لرجل حسنا , لا اعلم بيرت |
Pekala Bay Cantrow, başka Bilmem gereken küçük, karanlık sırlarınız var mı? | Open Subtitles | حسناٌ سيد كانترو هل هنالك اسرار مظلمه قذرة يجب ان اعلم بأمرها؟ |
- Hepimiz burada öleceğiz. - farkındayım. Hazır değiller, Storm. | Open Subtitles | سوف نقتل هنا ستورم انا اعلم ذلك, انهم ليسوا جاهزين |
Bunu kesinlikle benim yapmadığımı söyleyebilirim, çünkü ne yapıp ne yapmadığımı bilirim. | Open Subtitles | أنا استطيع أن أؤكد أنني لم افعلها ، لأنني اعلم ما فعلته |
Eğer onun nerede olduğunu öğrenmek istiyorsan, ben de niye sorduğunu bilmek isterim. | Open Subtitles | واذا كنت تريد ان تعلم اين هو , علي ان اعلم لماذا ؟ |
Sen, yani onun karısı bilmiyorken, ben nereden bileyim? : P | Open Subtitles | اذا كنت انت زوجته لا تعلم فكيف لي ان اعلم ؟ |
Ah, olamaz, hiçbir fikrim yoktu. Keşke nerede olduğunu bilseydim, gidip onunla konuşabilirdim. | Open Subtitles | تبا، لم تكن لدي اية فكرة لو كنت اعلم مكانه، لذهبت لتحدث اليه |
- Tüm bunları ona neden anlatıyorsun anlamıyorum. Seni anlayamıyor. | Open Subtitles | انا لا اعلم لماذا تحبره بكل هذا انه لن يفهم |
Bu günün senin için ne kadar acı verici olabileceğini anlıyorum. | Open Subtitles | انا اعلم كيف يمكن ان يكون هذا اليوم مؤلم بالنسبه لك |
Elinizdeki polis raporundan haberim var, ve onu Hanna'ya kimin gönderdiğini biliyorum. | Open Subtitles | اعلم بشأن تقرير الشرطة الذي تمتلكينه واعلم من الذي ارسله الى هانا |
Siz neredeydiniz bilmiyorum ama ben oturma odamdaydım. Resmen dini bir olay gibiydi. | TED | لا اعلم اين كنتم في ذلك الوقت, ولكن انا كنت في غرفه معيشتنا. |