ويكيبيديا

    "اعلم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • biliyorum
        
    • biliyordum
        
    • bilmiyordum
        
    • bilemiyorum
        
    • Bilmem
        
    • farkındayım
        
    • bilirim
        
    • bilmek
        
    • bileyim
        
    • fikrim
        
    • Evet
        
    • anlamıyorum
        
    • anlıyorum
        
    • haberim
        
    • bilmiyorum
        
    Ve biliyorum, aslında özgün halinden çok da farklı gözükmüyor. TED و انا اعلم انه لا يبدو مختلفا كثيرا من الاصل
    Bu konuda çok şey biliyorum, çünkü ben bir Kavgacı'yım. TED أنا اعلم الكثير عن هذا الأمر لأنني أنتمي لنفس الفئة.
    - Bay Wynand, biliyorum affedilir gibi değil ama Bayan Francon binada değil. Open Subtitles سيد ويناند، انا اعلم أنه لا يغتفر لكن الأنسه فرانكون ليست فى المبنى
    Evet, bize şimdi lazım biliyorum. Faturalar, sigorta ödemeleri, birikmiş kira. Open Subtitles نعم, انا اعلم اننا نحتاجها الآن, الفواتير, وأقساط التأمين ,والأيجار المتأخر
    O en iyi dostum. Bu korkunç. Onu incitecek, biliyorum. Open Subtitles فهو افضل صديقى هذا فظيع سيؤلمه و انا اعلم ذلك
    - Bu muhtemelen, Bayan Oliver... - Leydi Stubbs'ın nerede olduğunu biliyorum. Open Subtitles لايمكن ان تكون هكذا يا سيدة اوليفر انا اعلم اين الليدى ستابس
    Bunu yapmanın sebebini bilmiyorum, evlat. Zeki birisin, öyle olduğunu biliyorum. Open Subtitles انا لا اعلم ماذا ستفعل بهاذا لكنك ذكى انا اعلم ذلك
    Bu hazinenin bana hiçbir faydası olmadığını biliyorum, onlara da olmayacak. Open Subtitles انا اعلم الان انى لا استطيع الاستفاده منه و كذلك هم
    Ne yaptığımı biliyorum. Bir otomobil bu, çocuk arabası değil. Open Subtitles اعلم ماذا افعل ، انا اقطر سيارتك وليس عربة اطفال
    biliyorum bizim çocukları bu işlerde kullanmayı sevmiyorsun ama... aslında Vic onlardan biri sayılmaz Dört senedir ortalıkta dolaşmıyordu. Open Subtitles اعلم انك لا تفضل استخدام الشباب في هذه المسالة ولكن بالنسبة لفيغ ، اعني ،.. انه يجلب الحظ لنا
    Bildiğini biliyorum. Babamla görüşmem lazım ve ne yapmamızı istediğini öğrenmem lazım. Open Subtitles اعلم انك تعلم بذلك ، علي أن اتصل بابي لأرى مايجب فعله
    Kötü söz söyleyemem ki. biliyorum zor olmalı fakat tam olarak kelimeleri öğrenmeliyim Open Subtitles انا اعلم انه من الصعب قولها ولكننا نريد معرفة ما هذه الكلمات بالضبط
    Yakışıklı olmadığını biliyorum. 73 model Dodge Polaris kullandığını da. Open Subtitles اعلم انه ليس وسيما وكما انه يقود سيارة موديل 73
    Her zaman hep beni istemiştin biliyorum... ve bende hep seni arzulamıştım. Open Subtitles اننى اعلم انك كنت دائماً ترغب في وانا ايضاً طالما مارغبت فيك
    Bunu ben biliyorum, iddia makamı, Bay McNeil, o da biliyor. Open Subtitles أنا اعلم هذا ، المُدَّعِي العامُّ ، سيد مكنيل يعلم هذا
    Hiç bir zaman inanmak istememiştim. Ama şimdi doğru olduğunu biliyorum. Open Subtitles انا لم اؤمن بذلك من قبل ولكنى اعلم الان انه حقيقة
    İçinde bir yerlerde sevimli bir küçük oğlan olduğunu biliyordum. Open Subtitles اعلم ان هناك طفل صغير لطيف فى مكان ما بداخلك
    Ama akım veya film hakkında herşeyi çok fazla bilmiyordum. TED ولم اكن اعلم كثيراً عن تلك الحركة .. او الفلم
    -Bir erkeğe nasıl böyle bir şey dersin? -Şey bilemiyorum, Burt. Open Subtitles ما هذا الشيء الذي تقوله لرجل حسنا , لا اعلم بيرت
    Pekala Bay Cantrow, başka Bilmem gereken küçük, karanlık sırlarınız var mı? Open Subtitles حسناٌ سيد كانترو هل هنالك اسرار مظلمه قذرة يجب ان اعلم بأمرها؟
    - Hepimiz burada öleceğiz. - farkındayım. Hazır değiller, Storm. Open Subtitles سوف نقتل هنا ستورم انا اعلم ذلك, انهم ليسوا جاهزين
    Bunu kesinlikle benim yapmadığımı söyleyebilirim, çünkü ne yapıp ne yapmadığımı bilirim. Open Subtitles أنا استطيع أن أؤكد أنني لم افعلها ، لأنني اعلم ما فعلته
    Eğer onun nerede olduğunu öğrenmek istiyorsan, ben de niye sorduğunu bilmek isterim. Open Subtitles واذا كنت تريد ان تعلم اين هو , علي ان اعلم لماذا ؟
    Sen, yani onun karısı bilmiyorken, ben nereden bileyim? : P Open Subtitles اذا كنت انت زوجته لا تعلم فكيف لي ان اعلم ؟
    Ah, olamaz, hiçbir fikrim yoktu. Keşke nerede olduğunu bilseydim, gidip onunla konuşabilirdim. Open Subtitles تبا، لم تكن لدي اية فكرة لو كنت اعلم مكانه، لذهبت لتحدث اليه
    - Tüm bunları ona neden anlatıyorsun anlamıyorum. Seni anlayamıyor. Open Subtitles انا لا اعلم لماذا تحبره بكل هذا انه لن يفهم
    Bu günün senin için ne kadar acı verici olabileceğini anlıyorum. Open Subtitles انا اعلم كيف يمكن ان يكون هذا اليوم مؤلم بالنسبه لك
    Elinizdeki polis raporundan haberim var, ve onu Hanna'ya kimin gönderdiğini biliyorum. Open Subtitles اعلم بشأن تقرير الشرطة الذي تمتلكينه واعلم من الذي ارسله الى هانا
    Siz neredeydiniz bilmiyorum ama ben oturma odamdaydım. Resmen dini bir olay gibiydi. TED لا اعلم اين كنتم في ذلك الوقت, ولكن انا كنت في غرفه معيشتنا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد