Bu iş hakkında hissettiğim elektriği tahmin bile edemezsin Nat. | Open Subtitles | لاتستطيع تصور هذا النوع من الغضب الذي أتلقاهـ بشأن هذا |
Ve sonra Hollywood'a gideriz. Bizim yerimiz orası. Bir düşün. | Open Subtitles | ثمَّ نذهب إلى هوليود هذا هو مكاننا , تصور هذا |
Bu yüzden, kendisinin bir videosunu çekiyor. Youtube'a gönderiyor ve insanlara bir yorum yazmalarını rica ediyor: "Ben tatlı mıyım yoksa çirkin mi?" | TED | لذلك تصور فيديو لنفسها و تضعه على اليوتيوب و تسأل الناس و تطلب منهم أن يكتبوا تعليق "هل أنا جميلة أم قبيحة ؟" |
Olan şu ki dünya dönerken resimler çekiyorsun ve gökyüzünde bir yelpaze elde ediyorsun. | TED | ما يحدث هو عندم تصور في وقت دوران الارض، تلتقط صورة مروحة عبر السماء. |
O yüzden bunu yapmak için daha iyi bir zaman düşünemiyorum. Gel. | Open Subtitles | هذا هو السبب في أنني لا يمكنني تصور وقت أفضل للقيام بذلك. |
Yani, sonra insanlar ne kadar ampul isteyecekler bir düşünsene. | Open Subtitles | أقصد، تصور كم شخص يريد ان ينير الأبصال بعد ذلك |
Bu, aynı zamanda ruhu yaratmak ve beslemekle ilgili birşey. Ve, özellikle kentsel Amerika'da ruhu beslemenin nasıl olacağını hayal edin. | TED | كما أنه التفكير حول الروح الخلاقة ورعايتها . و تصور و لا سيما في المناطق الحضرية في أمريكا عن تنمية الروح. |
Bunun, genç bir kızın kendine güvenine yapabileceklerini düşünebiliyor musunuz? | TED | هل تستطيع تصور ماذا يفعل هذا باحترام الذات و الثقة بالنفس لفتاة شابة؟ |
Bu iş hakkında hissettiğim elektriği tahmin bile edemezsin Nat. | Open Subtitles | لاتستطيع تصور هذا النوع من الغضب الذي أتلقاهـ بشأن هذا |
Bu gemi ortaya çıktığında kendimi nasıl şanslı hissettiğimi tahmin edersin. | Open Subtitles | يمكنك تصور مدى شعوري بأن أكون محظوظة عندما ظهرت هذه السفينة |
İşte, zencilerden bahsediyorum, eski avukatıma ne olduğunu tahmin et. | Open Subtitles | وبالحديث عن الزنوج تصور مالذي حدث لمحامٍ كبير بالنسبة لي |
Bir de ailemi öldürenin sen olduğunu öğrendiğimde benim şaşkınlığımı düşün. | Open Subtitles | حسنٌ، تصور مفاجئتي، عندما علمتُ أنّكَ أنتَ، من أمرّ قتل عائلتي |
- Güzel konuşuyorsun. - Tamam, şunu bir düşün. | Open Subtitles | أخبرني بالمزيد من التفاهات حسناً , تصور هذا |
İnsanlar görüntü alıyor, fotoğraf çekiyor, Mısır'da insan haklarının nasıl ihlal edildiğini anlatıyor, fikir öneriyor, bilfiil fikirleri tartışmaya açıyor ve sonra da bu fikirleri uygulamaya koyuyorlardı. | TED | الأعضاء كانوا هم من يقوم بتسجيل الفيديوهات والتفاط الصور ونشر انتهاكات حقوق الإنسان في مصر كان الأعضاء هم من يقترح الأفكار والتصويت عليها وتنفيذها; الناس كانت تصور الفيديوهات |
Bunu çekiyor olman gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | أليس من المفترض أنك تصور المشهد؟ |
Jun, niçin sadece kaldığımız odaların resimlerini çekiyorsun da; | Open Subtitles | جون، لماذا تصور الغرف التى نقيم بها سوياً |
Güneş kararıyor, sense bir adamla köpeğin fotoğrafını çekiyorsun. Neden? - Amy? | Open Subtitles | الشمس بدأت بالمغيب وأنت تصور رجل ومعه كلب.لماذا |
Hayatın, yarın, gelecek hafta, gelecek yıl nasıl olacağını düşünemiyorum. | Open Subtitles | لا يسعني تصور ماهية الحياة غداً، والأسبوع المقبل، والسنة المقبلة |
Tanık, kendi zamansız ormanında ölümsüz olmayı arzuluyor ama zamanı yok ettiğini ölen ve yaşayan şeylerin bir arada olduğunu bir düşünsene. | Open Subtitles | الشاهد يريد أن يكون خالدا في غابته السرمدية لكن أيمكنك تصور تدمير الزمن بعينه و كل ما سيبقى سوف يموت و يحيى |
"İfadeler hayal ürünü, faydasız ve önyargılı olduğundan komisyonca değerlendirilmeye layık bulunmamıştır." | Open Subtitles | العمولة أبعدت الشهادات هذا برهان خيالي جداً، عديم الفائدة أو تصور مقدماً |
Çikolata kaplı Augustus kokulu bir Vıcık düşünebiliyor musunuz? | Open Subtitles | هل يمكنك تصور حلوي فراولة مغطاة بالشوكولاتة بطعم أغسطس |
İdeal çekim değil. | TED | فهي لا تصور كل صغيرة وكبيرة تحصل بالقسم. |
Anissa'nın ağabeyinin hapiste olmasının iyi bir nedeni olduğunu düşünmek isterdim. | TED | كنت أود تصور أن هناك سبباً مقنعاً يبرر سَجنَ أخي أنيسا. |
Buna gönüllü oldun çünkü safra kanallarına değil, ciğerine tomografi çekmek istiyorsun. | Open Subtitles | لإثبات أنني مخطئ لقد تطوعت لأنك تريد أن تصور رئتيها بالأشعة المقطعية |
Videoları kayıt etmek, düzenlemek ve kendi kanalları olan KebiraTV'ye rapor etmek için el kameraları kullanıyorlar. | TED | وهي تستخدم كميرات التصوير القديمة لكي تصور .. وتعدل وتنقل اخبار المنطقة الى قناة خاصة بنا قناة كيبيرا |
Yeni "Yeni versiyon" olmak istiyorsa katil cinayetleri filme çekmeli. | Open Subtitles | إذا أردت أن تكون النسخة الأحدث يجب أن تصور القتل |
Fakat kayıttaki kamera benimle beraber ekranı da kaydediyor. | Open Subtitles | ولكن فى الواقع أن الكاميرا تصور الشاشـة أيضـاً |
Ölüme saygı gösterilmeli, ihtiras duyulmamalı. Hiçbir şey çekme. | Open Subtitles | الموت منوطٌ بالكرامة وليس الطموح، لا تصور شيئاً. |