"تقضي" - Traduction Arabe en Turc

• geçirmek
• geçiriyor
• geçiriyorsun
• geçirmeni
• geçirdiğini
• geçirirsin
• geçireceksin
• geçirmesini
• sen
• geçirir
• geçiren
• geçirmen
• geçirmeye
• harcıyorsun
• geçirince

- İznini bizimle geçirmek istemen bizi çok mutlu etti.
نحن في غاية السعادة لأنك قررت أن تقضي إجازتك معنا.

Akşamüstlerini bu çocuklarla geçirmek gibi bir niyetin yok, değil mi?
بالاستمرار فى أن تقضي نهارك مع أولئك الأطفال، أليس كذلك ؟

Robbie artık bizimle yatıyor, Dana da zamanının çoğunu arkadaşlarında geçiriyor.
روبرت ينام معنا الأن و دانا تقضي معظم وقتها مع الأصدقاء

Ne tatlı şeysin sen öyle, amcandan kalanlarla vakit geçiriyorsun.
ألست ألطف المخلوقات, تقضي وقتك مع ما تبقى من عمك

Birkaç hediye kuponu daha ekleyip arkadaşlarınla iyi vakit geçirmeni söyledi.
،لقد وضع العديد من بطاقات الهدايا قائلاً أنكِ يجب أن تقضي وقت جيّد مع أصدقائكِ

Ailen, burada gecelerini nasıl geçirdiğini öğrenirse, nasıl bir tepki verir sence?
ماذا ستكون ردة فعل أهلك عندما يعلمون بأنك تقضي الليالي هنا ؟

Duruşmayı kaybetsek ve idam cezasına çarptırılsan bile biz temyizle uğraşırken, sen önümüzdeki 20 yılı idam edilmeyi bekleyerek geçirirsin.
حتّى وإن خسرنا المحاكمة , و حُكم عليك بالإعدام سوف تقضي العشرين السنة القادمة تنتظر الطعن في تنفيذ حكم الإعدام

Ve buna cinayeti de eklersen, hayatının geri kalanını parmaklıklar arkasında geçireceksin.
لو أضفت القتل إلى تلك القائمة فسوف تقضي بقية حياتك خلف القضبان

Sadece New York'da bir haftasonu geçirmek istediğin için mi?
أهذا بسبب أنك تريد أن تقضي عطلة الأسبوع في نيويورك؟

Tüm bu yalan dolanlar, hafta sonunu ailenle birlikte geçirmek istememenin sebebi nedir?
كُل هذا التخطيط والإقتحام فقط لكي لا تقضي عطلة نهاية الإسبوع مَع والديك؟

O yüzden eğer hala ömrünün geri kalanını benimle geçirmek istiyorsan tekrar sor.
إذا كنتِ لاتزالين تريدين أن تقضي ماتبقى من حياتك معي إذن اسأليني مجدداً

Artı son zamanlarda banyoda çok daha fazla zaman geçiriyor.
كما أنها كانت تقضي وقتا أكثر كثيرا في الحمام مؤخرا

Şimdi masallarını anlatarak zaman geçiriyor.
لذلك هي الان تقضي وقتها تغني خرافات عن الرجل

Son zamanlarda burada çok zaman geçiriyorsun, belki bu yüzdendir.
كنت تقضي الكثير من الوقت هنا مؤخرا ربما هي السبب

Karınla geçirdiğinden daha fazla vakit geçiriyorsun Bayan Davies'le.
يقولوا بأنك تقضي وقتا مع السيده دافيس أكثر من الوقت الذى تقضيه مع زوجتك

Annem ve babam tatilini bizimle birlikte gölde geçirmeni istiyorlar.
أبي وأمي يريدونك أن تقضي عطلتك معنا في البحيرة

Yine de bu kadar güzel birinin gecelerini yalnız geçirdiğini düşünemiyorum bile.
ورغم ذلك، غير معقول لي أن أحداهن بهذا الجمال تقضي الليل وحيدة.

İzin günlerini cephanelik etrafında mı geçirirsin?
أنت دائماً تقضي أجازتك حول مستودع السلاح ؟

Hayatını başkalarına çalışarak mı geçireceksin, sor kendine.
أسالي نفسكِ إذا كُنتِ تُريدِ أن تقضي حياتُكِ بالعمل من أجل الآخرين

Karımın, hayatını başka bir adamla geçirmesini izlemek için mi?
لكي أشاهد زوجتي تقضي باقي حياتها بين ذراعي رجل آخر؟

Ve genç şempanzeler uzun süreler büyüklerin ne yaptığını seyrederek geçirir.
و صغار الشمبانزي تقضي وقتا طويلا في مشاهدة ما يفعله كبارها.

Zamanlarının çoğunu okyanusta dolaşarak geçiren hayvanlar bile temizlenmek için resife dönerler.
حتى تلك الحيوانات التي تقضي معظم وقتها متنقلة عبر المحيط .تعود للشعاب المرجانية من اجل التنظيف

Ayrıca bu annemle biraz vakit geçirmen için iyi bir fırsatı olabilir.
كما أنها قد تكون فرصة جيدة لكي تقضي بعض الوقت مع أمي

Geceyi mükemmel kılmaya çalışmaktan çok iyi vakit geçirmeye odaklanmamı söylüyorsun.
انت تقصدي ان اقلل من التركيز لجعل الامور اكثر مثاليه والاهم ان تقضي وقت جميل

Hayır, sen karakterlerinle zaman harcıyorsun. Hiçbir zaman yalnız olmadın.
لا، أنت تقضي الوقت مع شخصياتك لم تكن بمفردك قط

Beni ellerine geçirince, adadaki herkesi öldürmek üzere emir aldılar.
أوامرهم تقضي بقتل كلّ من بالجزيرة متى ما أمسكوا بي