"تقل" - Traduction Arabe en Turc

• söylemedi
• söylememiş
• demedi
• söylemeyin
• sakın
• konuşma
• söylememiştin
• az
• söylemiyorsun
• dememiş
• söylemediniz
• "
• söyledi
• demeyin
• kelime

O hiç bir şey söylemedi, ama elimde ayna olmadığına onu inandırdım.
لم تقل شيئا ولكنى مقتنعة انها خمنت ان هناك مرآة فى يدى.

Annem, onun hakkında tek kötü şey söylemedi. Ama, ben, onu hiç affedemedim.
لم تقل أمي شيء سيء عن ذلك الشخص, لكنني لم أستطع أن أسامحه.

Sokakta rastladığımız evsiz adamın emekli bir asker olduğunu söylememiş miydin?
لم تقل أن الشخص المتشرد في الممر كان طبيب بيطري ؟

O dilde çok akıcı konuşurum ama Daphne öyle bir şey demedi!
يصادف أنني أتحدث تلك اللغة بطلاقة ولم تقل شيئاً من ذلك النوع

Sizin için hiç birşey yapmadığımı söylemeyin bana çünkü şu anda sizi bekliyorlar.
لذلك لا تقل أني لم أفعل أبدًا شيئًا من أجلك لأنهما تنتظرانك الآن

700 olamaz. sakın bana bu ceket için 700 dolar ödedim deme.
محال أن يكون 700، لا تقل إنك دفعت 700 دولار مقابل سترة

Kötü söze kulak asma, kötü söz konuşma kötü hastalığa yakalanma.
لا تسمع شراً، ولا تقل شراً، ولن تصاب بأي مرض شرير.

söylememiştin ya bayım yine de gördüğümde sıradan bir polis olmadığını anlamıştım.
انت لم تقل هذا يا سيدى ولكنى علمت انك لست شرطى نظامى

Bana söylemedi ama, sanırım o da benim kadar korkuyor.
هي لم تقل ذلك .. لكني اظن انها خائفة مثلي

Bir şey söylemedi. Ama bir hafta kalır herhalde. [MÜZİK BİTER]
لم تقل أي شيء عدا أنها ربما ستبقى لأسبـوع، وإن يكن.

O zavallı adam belli ki rahatsızmış. FBI ajanı da aynısını söylemedi mi?
تلك الروح البائسة كانت مشوشة بشكل واضح ألم تقل العميلة الفيديرالية هذا أيضاً؟

Bir şey söylemedi sadece alıcı hakkında elinde bilgi olduğunu.
هـــي لم تقل ذالك فقـــط أن لديهـــا معلومـــات عن مشــتري

Tıbbi tetkikçinin ölüm zamanının 1.00 ile 3.00 arası olduğunu söylememiş miydin?
ألم تقل أن وقت الوفاة للطبيب الشرعيّ ما بين الواحدة والثالثة صباحاً؟

- Yalan. Anna öyle bir şey demedi. - Dedi.
انت تكذب ، انا لم تقل هذا ابدا بلى قالت

Bundan daha iyisini yapamayacağımızı söylemeyin.
لا تقل لي أنه ليس بإمكاننا أن نحقق أفضل من هذا.

Bana Clark'ın iştahının nasıl olduğunu, hangi yemekleri sevdiğini... sakın söyleme.
لا تقل لي إنك قد تتذكر كيف كانت شهيته على الطعام

Karım dedi ki... oğlumla böyle konuşma... tutamayacağın sözler verme.
زوجتي اخبرتني لا تقل هذا لولدي لا لتقديم الوعود الفارغه

Abla,sen bunun bu kadar Zor olacağını söylememiştin ...şey birisini affetmenin
الم تقل بان اصعب شئ هو مسامحة شخص ما ؟ ؟

az da olsa husumetle bir anlığına gözünü bana dikti...
بلا مبالاة, مع قليلًا من العدائيّة. لكنّها لم تقل شيئًا.

Eğer benimle artık çıkmak istemiyorsan neden bunu söylemiyorsun ?
اذا لم تكن تريد الخروج معي لماذا لم تقل ذلك؟

Pinako Teyze savaş çıktığında Ulusal Simyacılar göreve çağrılır dememiş miydi?
الم تقل العمة بينكو ذلك؟ الألكمبيت الوطني يأخذ للحرب حين إندلاعها؟

Tutuklandığınız zaman polis olduğunuzu niye söylemediniz?
لِمَ لَمْ تقل بأنك ضابط في الشرطه عندما ألقو القبض عليك ؟

Eve onları saat 1 'de bıraktığını söyledi. Nereye gittiklerini söylemedi.
أوصلتها إيف في الواحدة صباحاً ولم تقل إلى أين ذاهبة

Eğer beni öldürecekseniz, lütfen en azından bana saygı gösterip buna götürme demeyin.
ان كنتم ستقتلوني، على الأقلّ أرني بعض الاحترام و لا تقل أنكم ستنقلونني

Silahını çıkart ve gizle. Sol tarafı al. Tek kelime etme.
أخرج مسدسك و أخفية خذ الجانب الأيسر ولا تقل أى كلمة