"تودّ" - Traduction Arabe en Turc

    • ister
        
    • istiyor
        
    • istiyorsun
        
    • istediğin
        
    • istersin
        
    • istediğini
        
    • istemezsin
        
    • istemiyor
        
    • istiyorsan
        
    • istediğiniz
        
    • istersiniz
        
    • dersin
        
    • istersen
        
    • istiyorsunuz
        
    • isteyen
        
    Yalan makinesi falan mı? - İster misin yalan testini? Open Subtitles ماذا تودّ منّي أن أفعل، أن أجري اختباراً لكشف الكذب؟
    Bir bakın bakalım tekrar birlikte olmak istiyor mu. Ama ilgilendiğimi söylemeyin. Open Subtitles أروا إن كانت تودّ ان نعود لبعضنا لكن لا تخبرنّها إنّني مهتم.
    Duygusal olarak, bana inanmak istiyorsun. Bilimsel olarak, emin olamıyorsun. Open Subtitles وجدانياً أنتَ تودّ أنّ تصدقني، علمياً لستَ متأكداً من ذلك.
    Olmak istediğin kişiden çok uzakta ve kendini kaybetmiş olursun. Open Subtitles وتصبح بعيداً للغاية عما كنت تودّ الذهاب وقد فقدت طريقك
    Bütün gün yoldaydın. Belki bir duş alıp, biraz kestirmek istersin. Open Subtitles لقد كنت على سفر طوال اليوم ربما تودّ الإستحمام والنوم قليلاً
    Kız arkadaşınla ay ışığı altında baş başa olduğun bir anda o hiç bir şey söylemese de, onu öpmeni istediğini bildiğin anlar vardır ya? Open Subtitles أنت تعرف كيف يكون الوضع عندما تكون مع فتاتك ، والقمر في السماء وأنت تعلم أنها تودّ أن تُقبّل حتى لو لم تقُل ذلك ؟
    İşe kaç kere geç kaldım tahmin etmek ister misin? Open Subtitles هل تودّ تخمين كم مرة تأخرت فيها عن الحضور للعمل؟
    Bunların kaç tanesinin altında imzanız olduğunu tahmin etmek ister misiniz? Open Subtitles هل تودّ أن تُخمّن كم عدد أمثال هذه الوثائق تحمل توقيعك؟
    Lucy McCabe'in kolyesinin kulübende ne işi olduğunu söylemek ister misin? Open Subtitles هل تودّ إخبارنا كيف أصبح عقد لوسي ماكّاب في كوخك ؟
    Bir bakın bakalım tekrar birlikte olmak istiyor mu. Ama ilgilendiğimi söylemeyin. Open Subtitles أروا إن كانت تودّ ان نعود لبعضنا لكن لا تخبرنّها إنّني مهتم.
    Annen günün nasıldı duymak istiyor. Open Subtitles تودّ أمك معرفة ما دار بيومك ألا ترغب بالبقاء على سبيل التغيير؟
    Yani Şükran Günü yemeğini ofis mutfağında pişirmemi istiyorsun, ha? Open Subtitles إذاً تودّ مني الطبخ لعيد الشكر في مطبخ المكتب ؟
    Uzun zaman önce o köprü üzerinde bitmesine inandığın şekilde bitmesini istiyorsun. Open Subtitles تودّ ينتهي هذا. بل أنّك تؤمن بنهاية هذا مُذ وضع دعامات الجسر.
    Ama şu gerçeği kabul etmelisin ki hayatta her şey istediğin gibi gitmez. Open Subtitles في الحياة، عليك أن تقبل حقيقة أنّ كلّ شيءٍ لا يسير كما تودّ.
    Bunca yıldan sonra bilmek istediğin şey cidden bu mu? Open Subtitles هل ذلك فعلاً ما تودّ معرفته بعد كلّ تلك السّنوات؟
    Sadece ailenin kim olduğunu öğrenmek istersin diye düşünmüştüm. Yetim falansın ya. Open Subtitles ارتئيت أنّك ربّما تودّ معرفة هويّة أسرتك، بما أنّك حييت يتيمًا ونحوه.
    Garajımı görmek istediğini söyledin? Open Subtitles قلتَ أنك تودّ أن تزور مرآب السيارات الخاص بي؟
    Böyle küçük bir şey yüzünden polislerin sana bulaşmasını istemezsin. Open Subtitles لا تودّ التورط مع رجال الشرطة لآجل شيء بسيط كهذا
    Ama şimdi kardeşin bile seninle hiçbir şey yapmak istemiyor. Open Subtitles لكن الآن حتى شقيقتك لا تودّ أي علاقة تربطها بك.
    Hayatının geri kalanında turuncu tulum giymek istiyorsan sorun değil. Open Subtitles لو تودّ أن ترتدي بذلة برتقاليّة لبقيّة حياتك، فلا بأس.
    Bu çocuklarınıza miras bırakmak istediğiniz gelecek değil. TED ليس هذا المستقبل الذي تودّ أن تورثه أولادك.
    bunu asla unutamam efendim benim 3 tasarımım var hangini görmek istersiniz Open Subtitles انا لن انسي تلك الظربة اذا اخبرني سيدي، اي تصميم تودّ أن ترى؟
    - Var tabiki! Joshua gelmiş, yanında da biri varmış dersin. Open Subtitles تباً, أخبرها أن جوشوا هنا مع شخص ما أعتقد بأنّها تودّ أن تراه
    İstersen, ...en azından bugün seni öldürmek gibi bir niyeti olmayan biri olarak, bir görüşme ayarlayabilirim. Open Subtitles إن كنت تودّ ذلك على الأقل أحدهم اليوم ليس لديه إهتمام لإنهاء حياتك يمكنني أن أُرتّب موعداً
    Paralı askersiniz. Yani sadece o otobüse binmek istiyorsunuz. Open Subtitles أنت مُستعجل، وهو ما يعني أنّك تودّ فعلاً ركوب تلك الحافلة.
    Bana yardım etmek isteyen bir genci geri çevirecek değildim ya! Open Subtitles لن أقوم بإثباط عزيمة شابة متحمسة تودّ الإنخراط بالأمر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus