Güvenli, sağlıklı, son derece güzel ve lezzetli yiyecekleri kastediyorum. | TED | أعني أن الغذاء آمن، وأنه صحي، وأنه فائق الجمال وطعمه شهي. |
Kokulu, lezzetli bir yemektir ve annem soğuk bir günde beni sıcak tutacağını düşünmüştü. | TED | إنه طبق شهي ولذيذ كانت أمي تظن أنه سيوفر لي الدفء خلال اليوم البارد. |
Bir sabah domuzlarımı beslerken, zaman zaman ortaya çıkan lezzetli görünen ama güneşten kurumuş domatesi farkettim. | TED | في صباح يومٍ ما، عندما كنت أطعم خنازيري، لاحظت كتلة طماطم ذات منظر شهي مجفف تحت الشمس يُزرع بالعادة من وقت لآخر. |
Umarım leziz bir İtalyan yemeğine hayır demeyecek hâldesindir. | Open Subtitles | أرجو أنك ترغبين بتناول طعام إيطالي شهي |
Onlar için sinekler nefis bir çeşit ziyafettir, ...ama konu anlaşıldı. | Open Subtitles | والذين يعتقدون ان الذباب نوعا ما شهي ولكن لتوضيح الامر |
Çok lezzetlidir, bayılırsın. Bir kez ısır. | Open Subtitles | ...الحبش المدخن شهي جداً سيعجبك جداً، خذ قضمة واحدة |
Baş edemiyorum. Her damlasını sanki gezegendeki en lezzetli şeymiş gibi içiyor. | Open Subtitles | لا يمكنني التحمل ، إنه يرتشف كل رشفة كما لو أنها أكثر مذاق شهي في الكوكب |
Bu çamursu iğrenç şeyin lezzetli olabileceğini kimin aklına gelirdi? | Open Subtitles | من كان يعتقد أن شيئا يبدو بهذا الشكل ذوقه شهي جدا؟ |
Burada her şeyi domuz yağıyla pişiriyorlar. Epey lezzetli oluyor. | Open Subtitles | يطهون كلّ شيء هنا بدهن الخنزير، إنّه شهي جدًّا. |
Uzaylılar insanları oldukça lezzetli görüyor ancak medeniyetleri, son derece mantıklı ve işbirlikçi canlıları yemeyi yasaklıyor. | TED | وهذه المخلوقات تعتبر أنّ البشر ذوي مظهر شهي حقا، لكن حضارتهم تمنع التهام الكائنات المتعاونة ذات القدرات الذهنية الفائقة، |
Yemekler çok lezzetli Orly'de. | Open Subtitles | -الطعام شهي . -تناولت الغذاء في "أورلي ". |
Gerçekten lezzetli görünüyor. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | حسنا, من الواضح انه شهي شكرا لك |
Çörek aldım... Karışık lezzetli, koca adam için haşhaşlı ve iki çeşit sos. | Open Subtitles | لقد أحضرت طعام شهي للرجل الكبير |
Gözleme, taze sosis. Çok lezzetli. | Open Subtitles | فطائر و لحم مقدد ، انه شهي جداً |
Yulaf ekmeğine, chipotle soslu, lezzetli ve çocuk mezarı büyüklüğündeki Black Forest Hamburgeri seni bekliyor. | Open Subtitles | شهي,عديد المكونات ! بطول قدم لحم خنزير الغابة السوداء |
Yulaf ekmeğine, chipotle soslu, lezzetli ve çocuk mezarı büyüklüğündeki Black Forest Hamburgeri seni bekliyor. | Open Subtitles | شهي,عديد المكونات ! بطول قدم لحم خنزير الغابة السوداء |
Neden bazen çok leziz bazen çok kötü oluyorsun? | Open Subtitles | كيف لشيء شهي أن يكون بهذا السوء؟ |
Çünkü ben masumum ve yemeğimin leziz olduğu kanıtlanacak. | Open Subtitles | لأنني برئية وطعامي سيثبت انه شهي |
leziz! Doğru, evet.leziz. leziz, aynen. | Open Subtitles | مقدم مع ليمون ماير محفوظ شهي ،صحيح |
Kötü, kötü, nefis bir adam. Ben de bir keresinde öyle biriyle olmuştum. Öyle mi? | Open Subtitles | انه رجل شهي و شقي للغايه لقد جربت |
Vegan biber lezzetlidir. | Open Subtitles | التشيلي النباتي شهي |
Kilosu 200 avroya satılan Enfes midyeler. | Open Subtitles | طعام ٌ شهي وذو سعر عال ٍ ويمكن أن يُباع بـــ 200 يورو للكيلوغرام الواحد |
Yemek çok lezzetliydi. Çocuklar kapıya dayanmadan birkaç maile cevap vereceğim. | Open Subtitles | هذا كان شهي, سأذهب للرد على البريد قبل قدوم المزيد من "خدعة أم حلوى". |
Lezzetliler. | Open Subtitles | وهي طعام ٌ شهي. |