"شىء" - Traduction Arabe en Turc

• şey
• şeyi
• şeyler
• birşey
• şeyin
• şeye
• şeyden
• şeyim
• birşeyler
• çok
• şeyleri
• yok
• bişey
• şeydi

Şovumda göstermeye çalıştığım şey de bu. Her yerde iyi insanlar var. Her şeyin mahvedilmesi için bir kişi yeterli.
هذا ما أحاول اظهاره في عرضي. هناك أناس طيبون في كل مكان. و يستحقّ الأمر شخصا واحدا ليفسد كلّ شىء.

Beni kendi yargılarımla ilgili güvensizliğe itecek inanılmaz bir şey.
شىء خارق للغاية, و أشك فى قدرتي على الحكم عليه

Senin elinden bir şey gelmez. Rüştümü ispatladım ben, o da öyle.
ليس من شىء تستطيع فعله انا بالواحد والعشرون من عمرى وكذلك الملك

Diğer New York'lu aileler de savaş çıkmaması için her şeyi yapar.
و ستوافق العائلات الأخرى فى نيويورك على أى شىء سيمنع حرب شاملة

Sana yiyecek bir şeyler bulmak için bir dakikalığına ayrıldım.
ماذا حدث لك لقد تغيبت لدقيقة لأعثر على شىء لتأكليه

Son 6 ay içinde, Başkanın hayatını tehlikeye atacak herhangi birşey yaptın mı?
هل قمت بعمل أى شىء لتعريض حياة الرئيس للخطر فى الستة شهور الاخيرة؟

Ben ona bir şey vermedim. Ama senin gönlün boldu.
انا لم أعطه شىء أنت كنت الفتاة ذات القلب الكبير

Ailenin var olan en güzel şey olması gerektiğini hiç düşündün mü?
هل فكرت أبدا أن العائلة يجب أن تكون أروع شىء فى العالم

Üzgünüm, bayan Corcoran, ama gazetede görmem gereken bir şey var.
أنا اسفة و لكن هناك شىء فى الجريدة يجب أن اراه

O kadar şey söyledik ama başımıza bunlar gelirken sen hâlâ oturuyorsun.
الكثير من الكلام, و لكنك تجلس هنا بينما يحدث كل شىء لنا

Er ya da geç enseleneceğimi biliyordum, bu nedenle hiçbir şey saklamayacağım.
أنا أعرف أنكم عاجلا أم آجلا ستقتلونى لذا لن أخفى أى شىء

Üzgünüm Bayan Nordley. Burada her şey için üç panzehirimiz var:
اسف لكن هنا لا نملك سوى ثلاثة أدوية تناسب كل شىء

Bahis kazanmayı kafalarına koydular mı onları hiçbir şey durduramaz.
عندما يريد هؤلاء الرجال ان يفوزا بالرهان فلن يوقفهم شىء

Şu an ihtiyacım olmayan tek şey sıkıştırılmak. Beni aradın ve yardım istedin.
شىء واحد لا أريده , وهو المضايقة أنت من إتصل بى وطلب المساعدة

Bu bölge Britanya yargı alanında değil. Elimizden bir şey gelmez.
هذه المنطقة لا تنحدر ضمن الملكية البريطانية, لا يمكننا فعل شىء

Diğer New York'lu aileler de savaş çıkmaması için her şeyi yapar.
و ستوافق العائلات الأخرى في نيويورك على أي شىء سيمنع حرب شاملة

Dediğim gibi, her şeyi halletti. Bay Rosen, şu ipi takip edin!
كما قلت لك لقد فعلت كل شىء سيد روزن شد ذلك الحبل

Öyleyse sen bu tuhaf hikaye hakkında bir şeyler biliyorsun?
حسنا هل تعرف أى شىء عن هذه القصة الغريبة ؟

Hiçbir şey, herhangi bir şeyden rahatsız değil onun için kesin birşey diyemem.
لست متأكد ما الذى على أن أقوله أنها لا تعانى من أى شىء

Siz de biliyorsunuz ki Taş Bebek her şeye değer.
لكن بعد ذلك كما تعرف لم يكن شىء جيد للفتاة

Bir şeyden eminiz. Siz sahte değilsiniz. Gerçek bir budalasınız.
شىء واحد نعلمة , أنك لست مزيف أنت أحمق جداً

Kariyerimde dibe vurdum ve 2011'den beri kaybedecek hiçbir şeyim yok.
أنا في قاع الأعمال و ليس لدي شىء لأخسره منذ 2011.

Beni bu sıkıntı batağından çekip çıkarmazsan, tehlikeli birşeyler yapacağım.
إذا لم تخرجنى من هذا المستنقع اللعين سأفعل شىء عنيف

Para herşey değildir derler. Belki öyledir, ama çok işe yarar!
سيقولون لكِ أن المال ليس كل شىء ربما,و لكننا بحاجة إليه

Onun ölmesini, gerçekten ölmesini istiyorsanız, benim ücretim 500,000$, ve bunun için maskeyi, bıçağı ve bütün kahrolası şeyleri elde edeceksiniz.
لذا, لو أردته ميتا ميت حقيقى أجرى هو 50000 دولار ومن أجل هذا تحصل على القناع المنجل, وكل شىء لعين كامل

Onu odaya sokmamak dışında yapacağımız başka bir şey yok
نحن لن نفعل أى شىء سوى منعه من دخول الغرفة

bişey isteyeceğimi bile bile mi yine de benimle yattın ?
أنت تعرف أن هناك شىء ما, ومع ذلك مارست الجنس معى

Aslında, şerif, elektrikle birbirlerini tatmin ediyorlar gibi bir şeydi .
بالتأكيد يا شريف لقد كان نوعاً من الضّبط أو شىء كهذا