Şovumda göstermeye çalıştığım şey de bu. Her yerde iyi insanlar var. Her şeyin mahvedilmesi için bir kişi yeterli. | TED | هذا ما أحاول اظهاره في عرضي. هناك أناس طيبون في كل مكان. و يستحقّ الأمر شخصا واحدا ليفسد كلّ شىء. |
Beni kendi yargılarımla ilgili güvensizliğe itecek inanılmaz bir şey. | Open Subtitles | شىء خارق للغاية, و أشك فى قدرتي على الحكم عليه |
Senin elinden bir şey gelmez. Rüştümü ispatladım ben, o da öyle. | Open Subtitles | ليس من شىء تستطيع فعله انا بالواحد والعشرون من عمرى وكذلك الملك |
Diğer New York'lu aileler de savaş çıkmaması için her şeyi yapar. | Open Subtitles | و ستوافق العائلات الأخرى فى نيويورك على أى شىء سيمنع حرب شاملة |
Sana yiyecek bir şeyler bulmak için bir dakikalığına ayrıldım. | Open Subtitles | ماذا حدث لك لقد تغيبت لدقيقة لأعثر على شىء لتأكليه |
Son 6 ay içinde, Başkanın hayatını tehlikeye atacak herhangi birşey yaptın mı? | Open Subtitles | هل قمت بعمل أى شىء لتعريض حياة الرئيس للخطر فى الستة شهور الاخيرة؟ |
Ben ona bir şey vermedim. Ama senin gönlün boldu. | Open Subtitles | انا لم أعطه شىء أنت كنت الفتاة ذات القلب الكبير |
Ailenin var olan en güzel şey olması gerektiğini hiç düşündün mü? | Open Subtitles | هل فكرت أبدا أن العائلة يجب أن تكون أروع شىء فى العالم |
Üzgünüm, bayan Corcoran, ama gazetede görmem gereken bir şey var. | Open Subtitles | أنا اسفة و لكن هناك شىء فى الجريدة يجب أن اراه |
O kadar şey söyledik ama başımıza bunlar gelirken sen hâlâ oturuyorsun. | Open Subtitles | الكثير من الكلام, و لكنك تجلس هنا بينما يحدث كل شىء لنا |
Er ya da geç enseleneceğimi biliyordum, bu nedenle hiçbir şey saklamayacağım. | Open Subtitles | أنا أعرف أنكم عاجلا أم آجلا ستقتلونى لذا لن أخفى أى شىء |
Üzgünüm Bayan Nordley. Burada her şey için üç panzehirimiz var: | Open Subtitles | اسف لكن هنا لا نملك سوى ثلاثة أدوية تناسب كل شىء |
Bahis kazanmayı kafalarına koydular mı onları hiçbir şey durduramaz. | Open Subtitles | عندما يريد هؤلاء الرجال ان يفوزا بالرهان فلن يوقفهم شىء |
Şu an ihtiyacım olmayan tek şey sıkıştırılmak. Beni aradın ve yardım istedin. | Open Subtitles | شىء واحد لا أريده , وهو المضايقة أنت من إتصل بى وطلب المساعدة |
Şu an ihtiyacım olmayan tek şey sıkıştırılmak. Beni aradın ve yardım istedin. | Open Subtitles | شىء واحد لا أريده , وهو المضايقة أنت من إتصل بى وطلب المساعدة |
Bu bölge Britanya yargı alanında değil. Elimizden bir şey gelmez. | Open Subtitles | هذه المنطقة لا تنحدر ضمن الملكية البريطانية, لا يمكننا فعل شىء |
Diğer New York'lu aileler de savaş çıkmaması için her şeyi yapar. | Open Subtitles | و ستوافق العائلات الأخرى في نيويورك على أي شىء سيمنع حرب شاملة |
Dediğim gibi, her şeyi halletti. Bay Rosen, şu ipi takip edin! | Open Subtitles | كما قلت لك لقد فعلت كل شىء سيد روزن شد ذلك الحبل |
Öyleyse sen bu tuhaf hikaye hakkında bir şeyler biliyorsun? | Open Subtitles | حسنا هل تعرف أى شىء عن هذه القصة الغريبة ؟ |
Hiçbir şey, herhangi bir şeyden rahatsız değil onun için kesin birşey diyemem. | Open Subtitles | لست متأكد ما الذى على أن أقوله أنها لا تعانى من أى شىء |
Siz de biliyorsunuz ki Taş Bebek her şeye değer. | Open Subtitles | لكن بعد ذلك كما تعرف لم يكن شىء جيد للفتاة |
Bir şeyden eminiz. Siz sahte değilsiniz. Gerçek bir budalasınız. | Open Subtitles | شىء واحد نعلمة , أنك لست مزيف أنت أحمق جداً |
Kariyerimde dibe vurdum ve 2011'den beri kaybedecek hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | أنا في قاع الأعمال و ليس لدي شىء لأخسره منذ 2011. |
Beni bu sıkıntı batağından çekip çıkarmazsan, tehlikeli birşeyler yapacağım. | Open Subtitles | إذا لم تخرجنى من هذا المستنقع اللعين سأفعل شىء عنيف |
Para herşey değildir derler. Belki öyledir, ama çok işe yarar! | Open Subtitles | سيقولون لكِ أن المال ليس كل شىء ربما,و لكننا بحاجة إليه |
Onun ölmesini, gerçekten ölmesini istiyorsanız, benim ücretim 500,000$, ve bunun için maskeyi, bıçağı ve bütün kahrolası şeyleri elde edeceksiniz. | Open Subtitles | لذا, لو أردته ميتا ميت حقيقى أجرى هو 50000 دولار ومن أجل هذا تحصل على القناع المنجل, وكل شىء لعين كامل |
Onu odaya sokmamak dışında yapacağımız başka bir şey yok | Open Subtitles | نحن لن نفعل أى شىء سوى منعه من دخول الغرفة |
bişey isteyeceğimi bile bile mi yine de benimle yattın ? | Open Subtitles | أنت تعرف أن هناك شىء ما, ومع ذلك مارست الجنس معى |
Aslında, şerif, elektrikle birbirlerini tatmin ediyorlar gibi bir şeydi . | Open Subtitles | بالتأكيد يا شريف لقد كان نوعاً من الضّبط أو شىء كهذا |