| Beni nereye götürürsen götür... Prens Humperdinck' ten iyi avcı yoktur. | Open Subtitles | ..لا يهم أين تأخذنى لا يوجد صياد أبرع من الأمير هامبردينك |
| Tamam, ben bir aşk adamıydım. Tabii ki primli bir avcı olmadım. | Open Subtitles | حسنا ً، أنا كنت عاشق، و متأكد بأننى لست لا صياد ماهر |
| Alex, sana hiç amcamın Montana'da kurt avcısı olduğundan bahsetmiş miydim? | Open Subtitles | هل أخبرتك أن عمى كان صياد ذئاب فى مونتانا؟ |
| Hazine avcısı Brock Lovett İspanyol Sikkelerini buldıktan sonra... | Open Subtitles | صياد الكنوز بروك لوفيت أفضل المعروفين بإستكشاف الذهب الإسباني |
| Ve Chris balıkçı çiftçi. Her iki alanda da uzman. | TED | وكريس هو صياد ومزارع. كلانا لسنا متخصّصين. |
| Sarışın çok asabi. Diğeri de öyle. Sen bir avcı arıyorsun. | Open Subtitles | الأشقر مُحبط الآخر كذلك تبحثان عن صياد وتبحثان عن الشجاعة للصيد |
| Bütün ormanda benim kadar iyi bir avcı yok. | Open Subtitles | لماذا , لأنه لا يوجد في الغابة كلها صياد في براعتي |
| Ballonlar'ın evini gözetlemek için avcı kılığına girmişti. | Open Subtitles | كان متنكراً في زي صياد .لمراقبة منزل بالون |
| Ve Shere Khan senin büyüyüp silahlı bir avcı olacak ... bir erkeğe dönüşmene asla müsaade etmez. | Open Subtitles | إن شيريخان لن يتركك لكي تكبر وتصبح رجلاً فقط صياد آخر مع سلاح |
| Lisanslı bir beyaz avcı. Pete, usta nişancıdır, donanma eğitimli. | Open Subtitles | انه صياد ابيض مرخص له بييت لاعب تنس , ملاح مدرب |
| Ama karmaşık sosyal yapısıyla, seçici ve çok yetenekli bir avcı. | Open Subtitles | ولكنه ايضا صياد إنتقائي ماهر ويعيش حياة معقدة اجتماعيا |
| Belki o bir çeşit silahşör ödül avcısı yada öyle birşey dir değil mi? | Open Subtitles | ربما يكون مقاتلا أو صياد جوائز أو شيء ما, أتعلمين |
| Ve sonra kasaba halkı para toplayıp, bir vampir avcısı tuttular. | Open Subtitles | لذا جمع سكان المدينة المال لإسْتِئْجار صياد مصاصى دماء |
| Bu da demektir ki Kaynak'ın sana saldırmak, yakalamak ya da onun gibi bir şey için hazır bir ödül avcısı var. | Open Subtitles | مما يعني أن المصدر على الأغلب قد جهز صياد الآن ليهاجمك أو يقبض عليك أو أي شيء |
| Neden profesyonel bir balıkçı keyif için balığa çıkar? | Open Subtitles | لم يقوم صياد سمك محترف بالاصطياد لمتعته الشخصية؟ |
| - Şu balıkçı gazeteciyle bir akrabalığın var mı? | Open Subtitles | جيسي تقول لي أنك شاعر. هل انت قريب الصحفى صياد السمك؟ |
| - Sen birkaçak avcısın. - Hayır, ruhsatlı bir avcıyım. | Open Subtitles | أنت صياد غير شرعي لا ، أنا صياد مرخص له الصيد |
| Takımın Hunter tıkırdamalarını İngilizce'ye çevirmek için kodu yazmaya başladı. | Open Subtitles | فريقي نكتب بالفعل متاحة ترجمة نقرات صياد إلى اللغة الإنكليزية. |
| Neyse ki ben avcıyım. Hiçbir şey bunu değiştiremez. | Open Subtitles | لحُسن الحظ أنا صياد لا شئ يمكنه تغيير هذا |
| Erkek avcıdır. Diğer erkeklerin kadınlarının peşindedir ve kendi kadınının gardiyanıdır. | Open Subtitles | الرجل صياد وراء نساء رجال غيره |
| Bu deneyimli bir kasabın veya balıkçının yapabileceği bir iştir. | Open Subtitles | الان, تلك المهارة فقط جزار خبير او صياد من سيملكها |
| Bir avcının ailesinin bozulmadan yiyebileceğinden fazla protein. | TED | كمّية من البروتين تفوق ما يمكن أن تتناوله عائلة صياد قبل أن تفسد. |
| Evlat, menapoz bebekleri getiren leyleğin sarhoş avcılar tarafından vurulmasıdır. | Open Subtitles | سن اليأس يا بني هي أن طائر اللقلق الذي يحضر الأطفال يقتله صياد ثمل |
| Pekala, artık bir vampir avcısısın. | Open Subtitles | حسناً، أنت الآن صياد مصاصي الدماء |
| Öncelikle, balığı kendim tuttum, ne de olsa ben bir balıkçıyım, anladın mı? | Open Subtitles | قبل كل شيء ، أصطاد السمك بنفسي لأني ، صياد سمك ، أتعلم؟ |
| Tuzak avcılık ahlakına uymaz ama vardır. | Open Subtitles | لكن الفخاخ لا تتناسب مع صياد كنه لا يزال موجودا. ويتطلب إتقان. |
| Büyük bir avcısınız, öyle değil mi? | Open Subtitles | أنت صياد عظيم، ألست كذلك؟ |
| Dalga geçiyor sandım. Vampir avcısıyım demişti. | Open Subtitles | إعتقد انه كان يمزح لقد قال إنه صياد مصاصو الدماء |