"فتح" - Traduction Arabe en Turc

• açmak
• açtı
• aç
• açmaya
• açıldı
• açıp
• açık
• açabilir
• açmış
• açmayı
• açın
• açma
• açılıyor
• açıyor
• açılmış

Yiyecekleri paketlerden çıkarmak, hediye paketi açmak gibi bir şey.
ترتيب المشتريات في الرفوف كأنّه فتح هدايا تلقيتيها من نفسك

"Gaz maskesi taktı, çatıdaki bir kapağı açtı ve tozu aşağı döktü."
كان مُرتدياً قناع الواقى من الغاز فتح فتحة ، وأسقط المسحوق للداخل

Birileri aç gözlü koca ağzını açtı ve oğlumu kaybettim.
فتح شخص ما الفم الكبير الجشع وفقدت ابني في ذلك.

Kapıyı açmaya çalışıyorsunuz ama tokmakta çok fazla kan var.
تحاول فتح الباب .. لكن تلاحظ وجود دماء على الأرضية

ikinci geçit burda açıldı. belki dört belki beş tane.
نفق آخر فتح هنا، لقد كان هناك أربعة, ربّما خمسة.

Bence Barricini ailesi orada bir dükkan açıp çikolata satmalı.
أعتقد أن على أسرة باريسيني فتح متجر هناك لبيع الشوكولاته.

Kapıyı açıp odaya girdiğinde kapıyı tamamen açtığından emin ol ve açık bırak.
الآن ، عندما تفتح الباب وتدخل الغرفة تأكد من فتح الباب وتركه مفتوحاً

Kapıyı sadece Seçilmiş açabilir ve kapı sadece o pencere sırasında açılabilir.
المختار فقط يستطيع فتح الباب وفقط خلال هذه الفترة يمكن فتح الباب

Bu yüzden Tony, zaman zaman giysi odasının kapısını açmak zorunda kalıyordu.
ولهذا من حين لآخر كان يتعين على طوني فتح نوافذ الغرفة للتهوية

Tek yapman gereken senin sözde gerçekliğine döndürecek olan kutuyu açmak.
كلّ ما تحتاجه هو فتح الصندوق والعودة إلى ما يسمّى واقعك

Bir yerlerde meyhane açmak için 20 gümüş yeterli olacaktır.
عشـرون فضـية ستكون كافيه لـِ فتح حانة فى اى مكان

İddia makamı, son dakikada sunduğu adli kanıtla önümüzü açtı Sayın Yargıç.
الإدّعاء فتح الباب على نفسه,حضرة القاضي بتقديم الدليل العدلي في آخر دقيقة

Ve virüslerin keşfiyle, Beijerinck bize bu yepyeni dünyanın kapılarını açtı.
ومن خلال الكشف عن الفيروسات، فتح بيجيرينك حقا عالما جديدا بالكامل لنا.

Seni pislik! Hadi yap şunu, aç şu kapıyı!
إيه التافه إلا يمكنك فتح الباب على الأقل؟

Hadi sevgilim. Televizyonu aç
هيا يا عزيزتى ، اضغطى على زر فتح جهاز التليفزيون

Efendimizi temin ederim ki gözlerini açmaya değecek kadar güzel bir gün bugün.
أؤكد لك يا سيدي انه يوم جميل يستحق فتح عينيك من أجل رؤيته

Mini denizaltı ile kaçtığımız sırada dış duvar nasıl açıldı?
... نهرب فى الغواصة الصغيرة كيف فتح الجدار الخارجى ؟

Hiç bir köpek ön kapıyı açıp, Rafın en üstüne ulaşamaz.
وبذلك ليس بإمكان الكلاب فتح الباب أو الوصول إلى القسم العلوي

Dön hemen arabaya. Ellerini direksiyonda tut, kapılar açık kalacak.
عودة في سيارتك، فتح يديه على عجلة القيادة ، والباب.

- Hey, Steph! - Ne var? İstediğimizi açabilir miyiz?
ستيف ، هل يمكننا فعلاً فتح أي شيء نريد ؟

Ve 12 yıl sonra, karısı öldüğünde Al-Djumeili yeniden gözlerini açmış.
و عندما ماتت زوجته بعد 12 سنة فتح عيونه مرة اخرى

Bugün, ağzını açamayan, bu yüzden kalbini açmayı öğrenen bir adamla tanışacağız.
اليوم سنلتقي برجل الذي لم يستطيع فتح فمه لذا تعلم فتح قلبه

Anlaşıldı,kapakları elle açın.
إستعدوا للأدخال يدويـاً . عُلم ، فتح الفتحات يدوياً

Bu koruma olmadan, vücudun gizli kalmış yerlerini açma becerimizi kaybedebiliriz.
بدون هذه الحماية، سنفقد القدرة على فتح الأماكن الخفية في الجسم.

"Vangard Sanatoryumu hızla yayılan salgına karşı açılıyor."
تم فتح مصحة فانكاردا, كي تساعد في إحاطة الوباء.

Var say ki, Jerome bürodan geliyor ve kapıyı açıyor,
افترض " جيروم " جاء من المكتب ثم فتح الباب

Benle konuşmaya geldiğinde kutunun nihayet açılmış olmasının esrarengizliği beni bir parça heyecanlandırmıştı.
عندما أتيتي لرؤيتي جزء منّي كان متحمّساً بأن لغز فتح الصندوق سينتهى أخيراً.