"لسوء" - Traduction Arabe en Turc

    • Ne yazık
        
    • maalesef
        
    • kötü
        
    • kötüye
        
    • yanlış
        
    • yazıkki
        
    • Korkarım
        
    • büyük
        
    • küs
        
    • malesef
        
    Sanatçılara sahibiz, ancak Ne yazık ki onları henüz keşfedemedik. TED لدينا فنانين، لكن لسوء الحظ أننا لم نكتشفهم حتى الآن.
    Ama Ne yazık ki, burasıyla burasının arasında enerjinin çoğu aktarımdaki sızıntılar ve ısı gibi şeylere dönüşerek kayboluyor. TED و لكن لسوء الحظ، بين هنا و هناك، معظم هذه الطاقة تفقد لأشياء مثل التسرب أثناء النقل و الحرارة،
    Ne yazık ki ona düzgün bir hayat veremedim. Denetimsiz kaldı. Open Subtitles لسوء الحظ لم اوفر لها بيت سليم لقد كانت بدون إشراف
    Roberto D'angelo: Tahmin edebileceğiniz gibi, maalesef, buna hazır değildik. TED روبرتو دي أنجلو: كما تتخيلون، لسوء الحظ، لم نكن مستعدين.
    maalesef bu süreçte polis ile uyuşturucu kartelleri arasında bir savaş daha çıktı. TED لسوء الحظ خلال تلك الفترة، اندلعت حرب أخرى ما بين الشرطة وعصابات المخدرات.
    Suçlu olmak, sizi bizzat devlet tarafından kötü muameleye maruz bırakır. TED أن تتهم بالإجرام يجعلك عرضة لسوء المعاملة من قبل الدولة نفسها.
    Dalış elbisenizin tarla yok edilmeden birkaç dakika önce bulunması Ne yazık. Open Subtitles لسوء الحظ أن بذلة الغطس قد اكتشفت قبل دقائق من تدمير الحقول
    Ama Ne yazık ki benimki kadar mükemmel olmayacak, yine hoşuna gidecek. Open Subtitles لسوء الحظ أنها ستكون رديئة بعض الشيء يالنسبة لأوراقي ، لكنك ستحبها
    Ne yazık ki bu para ayarlaması hedeflediğimizin yarısını karşılıyor. Open Subtitles لسوء الحظ ستجعلنا الإدارة المالية نقطع نصف المسافة لتحقيق الهدف
    Ama Ne yazık ki planör, uçaktan bırakılana kadar, benim bundan haberim olmadı. Open Subtitles لسوء الحظ.. نسوا إخباري بخصوص ذلك حتى عندما كنا على وشك الاقلاع بالطائره
    Bu sene okuldan ayrıImasını istiyorduk ama Ne yazık ki... Open Subtitles نحن كُنّا نَتمنّى بأنَّها تعبرْ السنة الدراسيةَ، لكن لسوء الحظ
    Ne yazık ki hasarın büyüklüğü bunu tayin etmeyi imkansızlaştırıyor. Open Subtitles حسنا، لسوء الحظ، هناك كثيرا ضرر الذي من الصعب الإخبار.
    Ama maalesef bütün öğrenciler böyle bir güven duygusu hissetmiyor. TED لكن، لسوء الحظ، لا يشعرُ جميع الطلاب بذلك الإحساس بالأمان.
    Aslında çok isterdik ama maalesef ki Cumartesi bir işimiz var. Open Subtitles أتعرف ما؟ نحبّ ذلك لكن لسوء الحظ لدينا أشياء يوم السبت
    Bir şey söylemek istemiştim ama maalesef ki ağzımdan böyle çıktı. Open Subtitles لا, أحتجت لقول شيءٍ, و لسوء الحظ ذلك ما تجمع معاً.
    Evet, bu birim deneysel olarak başladı, ama maalesef oldukça fazla başarısız oldu. Open Subtitles حسناً، لقد بَدَأَ المَكان على أنهُ تَجرُبَة لكن لسوء الحَظ فقَد فَشِلَ تَقريباً
    Noel'de ziyarete gelmemesi çok kötü. Çocuklar pandomimi için ona bilet alabilirdin. Open Subtitles لسوء الحظ أنه لم يزورك يوم الكريسمس وإلا لقطعت تذاكر للفن الصامت
    Beni hiçbir şey seninle sohbet etmekten daha çok mutlu edemez ama... beni çok kötü bir zamanda aradın. Open Subtitles كلاريس , هذا ليس شيئا في العالم من اكثر من حبي للحديث معك لسوء الحظ امسكتني في لحظه صعبه
    Affedilmek güzel bir şey. Buna çok fazla ihtiyaç duymam ise kötü. Open Subtitles من الجميل أن يسامح المرء لسوء الحظ أنا أحتاج إلي الكثير منه
    Ama sınırsız erişim imkanı, çok sayıda kötüye kullanma olanağına yol açmış olacak. Open Subtitles لكن النـفاذ المـطلق لمصـادر مراقبة الحكومـة سيجعل هناك فرصا لا نهائية لسوء الاستخدام
    10 yıI önce, yanlış tedavi nedeniyle lisansınız geçici olarak iptal edildi. Open Subtitles منذ عشر سنوات، كنت قد رخصة الخاص بك إلغاء مؤقتا لسوء التصرف.
    Ne yazıkki şu anda aşırı derecede kalabalığız. Open Subtitles لسوء الحظ في لحظة نحن للغاية مزدحمة أنفسنا.
    Ama Korkarım ben sana kendimle ilgili aynı garantiyi veremeyeceğim. Open Subtitles لسوء الحظ، أنا لا أستطيع إعطائك نفس التأمين عنيّ.
    Fakat acı gerçek değişmiyor. büyük çoğunluğu 4 Temmuz'a kadar yaşayamayacak. Open Subtitles لسوء الحظ اغلب تلك الفراخ لن تعيش حتى الرابع من يوليو
    Şansına küs ki, Karanlık Olan bu dünyada sihir yok. Open Subtitles لسوء حظّك أيّها القاتم فلا وجود للسحر في هذا العالَم
    Evet, binalardan atlıyor. Bu -- malesef, işe yarıyor, daha çok yayılmış gibi. TED ياه . كأنه بقفز بين الأبنية. انها لسوء الحظ, ومأن هذه اعلان لصفحتيم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus