"مازال" - Traduction Arabe en Turc

• hala
• yine
• daha
• henüz
• var
• kaldı
• hâlen
• çok
• - Hâlâ
• o
• duruyor
• devam
• halen

Ve o kapıdan çıkarken bile hala boğazını işaret ediyordu.
وكان حينها متجهاً الى الباب, كان مازال يشير الى حلقه.

Uzun zaman önce bu çatıdan düşen taş hala düşüyor.
الجحر الذى سقط من السقف منذ وقت طويل مازال يسقط

hala gitmek istediğim yerler ve yapmak istediğim şeyler var.
مازال هناك اماكن اريد ان اراها واشياء اريد ان افعلها

yine de deneye değer. Ve gerçekleşirse eğer, hayat hakkındaki görüşümüzü temelden değiştirecektir.
لكن, مازال هناك فرصة. وفي حال تحقق هذه الفرصة ستتحول نظرتنا للحياة بالكامل

daha az bariz durumlarda, çoğunlukla devam eden bir uzlaşma şekli vardır.
وفي حالات اقل وقاحة، هناك نوع من الأخذ والعطاء مازال ساري المفعول.

Güzel, işlenmemiş gıda hala ucuzdu, ve istihkaka dahil değildi.
كان الطعام الجيد مازال رخيصاً وغير مقنن فى مطاعم المصانع

Ciddi olarak yaralanması nedeniyle hala seyahat edecek durumda değil.
نظراً لخطورة جروحه فهو مازال غير لائق بشكل كافى للسفر

Beyin ve uzuvları dışında hiçbir şey kalmadı ama hala işlevsel durumda!
لم يتبقى شيء من الجثة سوى الدماغ و الأطراف و مازال يتحرك

Onları hala bulabilirsin, ama artık çalışmıyorlar, aynı karım gibi.
حسنآ. مازال بالامكان تجميعهم طالما هم لم يتعطلوا مثل زوجتى

Aradan 40 yıl geçti ama medya hala aynı şeyi yapıyor.
كان ذلك منذُ 40 عاماً و الإعلام مازال يقوم بذات الأمر

Buraya gelenlerin hemen hepsi. Ama hala 150 eksik var.
وافق كل الذين حضروا تقريباً إنما مازال ينقصنا قرابة 150

Olay hala inceleniyor fakat kaynaklar patlamanın şüphe verici olduğunu düşünüyorlar.
السبب مازال قيد التحقيق ولكن المصادر تعتقد بأن هناك شبهة جنائية

Baban ve ben çatı katındaydık ve gelinliğimin hala üzerime olduğunu gördük.
حينما كنتُ و أبوك في العلية أدركنا أن فستان زفافي مازال يناسبني

Güneşin dünyanıza kalıcı zarar vermesini önlemek için hala vaktimiz var.
مازال الوقت فى صالحنا قبل أن تسبب الشمس ضرراً دائم لعالمك

Dostum, o komik değildi. hala başımın arkasında şişlik var.
صاح، لم يكن ذلك مضحكا مازال لدي كدمة خلف رأسي

- Yıldız geçidinden kaçamayız. - hala elimizde bu var.
لا نستطيع الهروب من خلال بوابة النجوم مازال لدينا هذا

Sen hala orada Tracer iblis ile uyumaya iyi olduğundan emin misiniz?
هل تعتقدون أنها فكرة جيدة أن ننام بينما المتتبع مازال طليقاً ؟

Belki. Her iki durumda da o hala çok güçlü.
ربما انت على حق , بطريقه اخرى انه مازال قوى

Param için beni sevdiklerini biliyorum ama yine de koyuyor.
أعرف إنهن كن يحببني بسبب نقودي ولكن هذا مازال جارحاً

Belki öyle ama yine de Jerry alıcı, ben de vericiyim.
ربما ، ولكن مازال جيري هو الذي يأخذ وأنا التي تعطي

Kapatmamız gereken bir iki pencere daha var. Tahta alıp başlayın.
مازال لدينا بعض النوافذ التي تحتاج لتغطية سأذهب لإحضار بعض الألواح

İşimiz henüz bitmedi. Hâlâ, kayda değer miktarda para var orada.
العمل لم يتم ، مازال فيه الكثير المال يستحق الجلوس هناك

Şehir uçsuz bucaksız ve konuşacak hâlâ birçok şeyimiz var.
إن المدينة واسعة و مازال لدينا الكثير لنقوله لبعضنا البعض

Tıpkı bunun gibi uzun bacaklı bir kız vardı. Yavaş yavaş soyundu... ve tamamen çıplak kaldı.
بدأت في الستربتيز حتي تعرت تماما هل والدك مازال حياً؟

Almanlar, ikinci savunma hattında hâlen güven içindeydi.
مازال الجيش الألمانى مُأمناً فى خط دفاعه الثانى

Bugün de böyle diyoruz. Çünkü ortada dolanan çok ev zencisi var.
هذا ما نطلقه عليهم, لأنه . مازال لدينا الكثير منهم هذه الأيام

- Hâlâ aramadığına inanamıyorum. - Babandan hâlâ haber yok mu?
لا أستطيع التصديق بأنه لم يتصل بي هل أباك مازال متغيبا بدون عذر رسمي؟

Şimdi, yüzde 20, oldukça büyük bir rakam diye düşünebilirsiniz. fakat hala problemin yüzde 80'i duruyor, değil mi?
يمكن الاعتقاد ان 20 بالمئة بالطبع هو نسبة جيدة ولكن مازال هناك 80 بالمئة من المشكلة، صحيح؟

Bob'un halen Dunder Mifflin Yönetim Kurulu'nda olduğunu biliyor muydunuz?
هل تعلمون أن بوب مازال عضوا في مجلس داندر مفلين