Bilgisayarlar gelmiş geçmiş her bir şeyden daha hızlı şekilde ileriye gidiyor. | TED | تتحسن أجهزة الكمبيوتر أسرع من أي شيء آخر من أي وقت مضى. |
Tam tersi bir yaklaşımla ele alalım, çevrenizdeki her şeyden daha hassas olmak. | TED | لذا فكروا في المقاربة العكسية، أن يصبحوا ألين من أي شيء آخر حولهم. |
En iyi ve büyük gönüllü çalışmalardan biriydi. dünyadaki herhangi bir hapishanelerde gerçekleşen. | TED | وكانت واحدة من أفضل وأكبر صور العمل التطوعي من أي سجن في العالم. |
Ve katlamayı bilgisayarda yaptığımız için, herhangi bir fiziksel kısıtlamadan da muafız. | TED | ولأننا نقوم بالطي على الحاسوب، نحن متحررون تماما من أي قيود مادية. |
Resmin fotografını Hangi açıdan çekersem çekeyim, resim yine de iki boyutlu görünüyor. | TED | ويمكن لي التقاط صور له من أي زاوية، و ستظل تبدو ثنائية الأبعاد. |
hiçbir kuralın olmadığı bir yerde yaşamanın nasıl olduğunu hiç merak ettiniz mi? | TED | هل تخيلت يوماً كيف قد تكون الحياة في مكان خالٍ من أي قواعد؟ |
Ve buna ilk baktığımda, düşündüm ki, bunda hiç bir güzellik yok. | TED | عندما نظرت اليه للمرة الاولى ظننت .. انه خال من أي جمال |
Onlar en iyisi ve onları çok seviyorum onları her şeyden çok önemsiyorum. | TED | إنهم الأفضل وأنا أحبهم كثيرا. وأنا أهتم بهم أكثر من أي شيء آخر. |
Müzik hayatınızı değiştirebilir, hem de her şeyden daha fazla. | TED | الموسيقى يمكن أن تغير حياتك أكثر من أي شيء آخر |
her şeyden çok, onlar, onun fiziksel vücudunun yakınlarında olmak istemediler. | TED | أكثر من أي شيء آخر، لا حبذون البقاء حول جسدها الحقيقي. |
Dizüstü bilgisayarımla herhangi bir toprak parçasından daha derin bir bağlantıya sahibim. | TED | لدى إرتباط أعمق بجهاز الكمبيوتر المحمول الخاص بي من أي قطعة أرض |
Şimdi, herhangi bir anneden olmasına rağmen, gerçekten bir feromon olabilir. | TED | الآن، لأن هذا من أي أم، يمكن أن يكون حقا فيرومونا. |
Onları gözaltına alacak herhangi bir kolluk kuvvetinin yanına bile asla yaklaşmayacaklar ki. | TED | لن يقتربوا من أي ضابط مسؤولٍ عن تنفيذ القانون والذي سيأخذهم إلى السجن. |
Ama onlar paranın Hangi bankadan geldiğini görüp hesabı dondururlar. | Open Subtitles | ولكنهم سيرون من أي مصرف جاء المال منه، وسيعلّمون الحساب |
Onlar için Zufar Dağları'nda Arabistan'ın her Hangi bir yerinden daha fazla yiyeceğin olduğuna dair açık bir işaret. | Open Subtitles | يوجد إشارة واضحة على المزيد من الطعام بالنسبة لهم في جبال ظفار من أي مكان آخر في الجزيرة العربية. |
Hangi film olduğuna dair en ufak bir fikri yok, Ted. | Open Subtitles | .إنه لا يملك فكرة من أي فيلم أقتبس هذا , تيد |
Kimseden korkmamız için bir neden kalmadı. O adamın elinde hiçbir delil yok. | Open Subtitles | لا يوجد سبب للخوف من أي شخص هذا الرجل ليس لديه دليل ضدنا |
Mutlu mekânda bahis ve kumarın hiçbir çeşidine izin verilmediğine eminim. | Open Subtitles | ليس مسموح بالرهان و المراهنة من أي نوع في مكان السعادة |
Kamera tüm bu sahneleri hiç olmadığı kadar ulaşılabilir hale getirmiş olabilir; ama bu sadece kamerayla ilgili değil. | TED | ربما جعلت الكاميرا الحصول على هذه المشاهد أكثر سهولة من أي وقت مضى، ولكن لا يتعلق الأمر بالكاميرا فقط. |
Beyaz kavşak noktaları, çizgi üzerindeki herhangi bir beyaz noktaya göre dört bir yandan daha fazla beyazlıkla çevrilidir. | TED | نقاط التقاطع البيضاء محاطة بلون أكثر بياضًا نسبيًا من الجهات الأربعة أكثر من أي نقطة بيضاء على طول الخط. |
Burası Kalp Enstitüsü. herhangi bir yerden doktorlar giriş yapabilirler. | TED | هذا في مركز القلب. الأطباء من أي مكان سيستطيعون الدخول |
Siz ikiniz bu vaka hakkında herkesten çok bilgi sahibisiniz. | Open Subtitles | أنتما الاثنين تعرفون عن هذه القضية أكثر من أي شخص. |
Fareler, diğer memeli türlerinin herhangi birinden daha fazla olfaksiyon (koku duyusu) genine sahiptir. | TED | الفئران لديها المزيد الجينات المخصصة للشم من أي الأنواع الأخرى من الثدييات. |