| sokak faresi olarak doğdun,sokak faresi olarak öleceksin, ve yalnızca bitlerin seni anacaklar. | Open Subtitles | لقد ولدت كـ جرذ شوارع وستموت كـ جرذ شوارع وفقط القمل سيحزن عليك |
| Nerede ölmek için doğdun ? Seçtiğin bir yer var mı ? | Open Subtitles | ما المكان الذي ولدت لكي تموت فيه هل إخترت مكاناً ما ؟ |
| - Yüzün için üzgünüm. - Önemli değil, böyle doğmuşum. | Open Subtitles | ـ آسفه بشأن وجهك ـ إنه بخير، لقد ولدت معه |
| Aman Tanrım, ücretsiz klinikte bu kızı tedavi etmiştim. doğuştan meme uçları yok. | Open Subtitles | لقد عالجت تلك الفتاة في العيادة المجانية كانت قد ولدت دون حلمتي ثدي |
| Eh, onlar katil cadılar bir aile vardır çok seçkin, çok güçlü ve kim farklı bir doğum lekesi ile doğdu | Open Subtitles | حسناً ، إنها عائلة من السحرة القتلة الذين هم من طبقة راقية جداً ، قوية جداً و ولدت مع وحمة مميزة |
| Senden hemen sonraydı, onu görmeye gidişim. Senin doğduğun eve. | Open Subtitles | كان ذهابى لرؤيتها من بعدك مباشرة للبيت الذى ولدت فيه |
| Bence sen tam kriket sahası için doğmuşsun, öyle değil mi? | Open Subtitles | لدي إحساس إنك بالتأكيد ولدت في ملعب كريكيت ، أليس كذلك ؟ |
| Bir Vampir olarak doğdun, bu zevki asla tatmadın, değil mi? | Open Subtitles | اه نسيت لقد ولدت مصاص دماء لذا لم تستمتع بهذا ابدا؟ |
| Doğumunu başarıyla önledin ama alternatif bir ailenin çocuğu olarak doğdun. | Open Subtitles | لقد منعت ولادتك بنجاح وعوضاً عن ذلك ولدت في عائلة بديله |
| Sen yaşamını bir ölüye adayan 'Cehennemin Çocuğu' olarak doğdun. | Open Subtitles | أنت ولدت كطفلة من الجحيم حياتك مكرسة لتثأري لموت أشخاص آخرين |
| Ben, 70'lerin son yılının son gününde doğmuşum. | TED | لقد ولدت .. في آخر يوم من آخر سنة من السبعينيات |
| Bu -- Bilirsiniz, Ben birşeyler hakkında bu yolla düşünmek için doğmuşum ve her zaman kucuk bir bilim adami gibi oldum. | TED | ولدت وأنا أفكر في الأشياء على هذا النحو، وكنت دائما ابدو كعالم صغير شاب. |
| Ben erken doğmuşum. Her zaman çok küçüktüm. | TED | أنا ولدت قبل الأوان. كنت دائماً صغير الحجم. |
| doğuştan böyleyim. Alt vücudum vardı ve üstü de onunla beraber geldi. | Open Subtitles | لقد ولدت بها , كان عندي عضلات سفلية و العلوية قدمت معها |
| Dört çocuğum var ve en küçük olanı doğuştan beyin felçliydi. | TED | لدي أربعة أبناء، أصغرهم ولدت مصابة بشلل دماغي. |
| doğum sancısı başladığı gece saatler süren ıstıraptan sonra sonunda doğurdu. | Open Subtitles | في ليلة خاضت آلام الولادة بعد ساعات من العذاب ولدت أخيراً. |
| doğduğun günden beri seni gözetim altında tutmak için her şeyden vazgeçtim. | Open Subtitles | من اليوم الذي ولدت فيه ، وقد تركت كل شيء كي أراقبك |
| Seni sevmek için Doğduğumdan eminim ve sen benim olmak için doğmuşsun. | Open Subtitles | أنا متأكد أنني ولدت لكي أحبك وأنكي ولدتي لكي تكوني ملكي |
| O da, benim gibi liberal demokratlığa adanmış bir ailede doğup büyümüştü. | TED | وهي مثلي تماماً، ولدت وتربت في عائلة ديمقراطية ليبرالية. |
| Yere baktı ve küçük bir kızının olduğunu, henüz yeni doğduğunu söyledi. | TED | تدلى ببصرهِ إلى الأسفل وقال لي أنه قد رُزق بابنة ولدت تواً. |
| Bakalım Will doğmadan 4 sene... önce doğmuştu yani 26 mı? | Open Subtitles | دعونا نرى، ولدت أربع سنوات قبل أن، حتى انها ما، 26؟ |
| Şimdi size sağır olarak dünyaya gelmiş bir kızın filmini göstereceğim. | TED | الآن هذا هو الفيديو الذي سأعرضه عليكم لفتاة ولدت وهي صماء. |
| Bayan Vassiliev, Minsk 1907 doğumlu, 69 çoklu doğum. | Open Subtitles | السيدة فاسليف، ولدت فى عام 1907 وانجبت 69 تؤام |
| Ben de onunla aynı topraklar üzerinde doğduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | و أُخبرُها بأني ولدت في الأرضِ نفسهاِ حيث هي ولدت |
| İçimden,insanları tekrar tekrar öldürdüm, ölümlerini garaz ve kinden doğan iğrenç bir arzuyla. | Open Subtitles | بقلبي، قتلت الرجال مراراً وتكراراً، يتمنون وفاتهم برغبة مقرفة ولدت من الحقد والضغينة. |
| Doğduğumdan beri senin gibi bir kadın görmedim o yüzden istiyorum. | Open Subtitles | مُنذ أنّ ولدت ، لم أقـابل في حياتيّ امرأة تشبهك ابداً |