çok kötü oldum ve bunu telafi edecek bir şey yapmak istedim. | Open Subtitles | .. لقد شعرت بشعور فظيع وأردت أن أفعل شيئاً مميزاً لا يُنسى |
Kültürümüzde birinin kendi annesini sikmesi, çok kötü bir şeydir. | Open Subtitles | وهذه العبارة في ثقافتنا شيء سيء جداً أن تضاجع والدتك |
sebebi çok iyi veya çok kötü bir şey oluyor. | Open Subtitles | إذا نَحتاجُ سريةً هو أمّا جيد جداً أَو سيئ جداً. |
Yinede, senin kim olduğunu öğrenebilirdi ve bu çok kötü olurdu. | Open Subtitles | ما زال يكن أن تكون عرفت هويتنا وهذا سيء للغاية لنا |
Seneler evvel, çok kötü bir günün ardından eve geldim. | Open Subtitles | 28عاما من قبل, رجعت إلى البيت بعد يوم سيء جدا. |
Sen o harika şeyleri söylediğinde çok kötü karşılık verdim. | Open Subtitles | كنت فظيعة بتصرفي اتجاهك خاصة أن قلت تلك الأشياء الرائعة |
Bence çok kötü bir şey yaptın ve şimdi bunun bedelini hayatınla ödeyeceksin. | Open Subtitles | أعتقد أنك فعلت شيئاً سيئاً جداً وأنت الآن سوف تدفع حياتك من أجله |
Ve eğer savaş böyle giderse, ...geleceğin çok kötü olabileceğini söylüyor. | Open Subtitles | وقالت إذا أستمرت الحرب بهذا الشكل المستقبل قد يكون سيئ جدا |
Hevesli çalışma. Bu bir klasik. İşe yaramaması çok kötü. | Open Subtitles | المُجنّد المتلهّف ،هذا كلاسيكي من المؤسف أن هذا لن ينجح |
Bu kadar uzun süre dikkatini çektiği için çok kötü biri olmalı. | Open Subtitles | لا بد إنه كان شخص فظيع لكي يحظى بإهتمامك كل هذه الفترة. |
Geçen yaz o kızın başına çok kötü bir şey gelmiş. | Open Subtitles | هناك شئ فظيع حدث لهذه الفتاة فى الصيف الماضى |
Birçok insan gibi ben de dil konusunda çok kötü olduğum kanısına varmıştım. | TED | أنا ، مثل العديد من الناس ، توصلت إلى الاستنتاج التالي انني سيء جداً في تعلم اللغات. |
Eğer bu krater oluşurken Mars'ta olsaydınız, gerçekten çok, çok kötü bir gün geçirirdiniz. | TED | إن صدف أنك على الكوكب عند إرتطام المذنب فأنه يومٍ سيء جداً على كوكب المريخ |
Bu çok kötü. Spitter çok üzgündü, hepimizi bunun ona iyi geleceğini bahsetmiştik. | Open Subtitles | أنه فقط سيئ جداً.بأن سبيتير بُكِى جداً، لقد تركنا كُلّنا نَحْصلُ على تعهد. |
Bilin diye söylüyorum mutfak dolapları çok kötü organize edilmiş. | Open Subtitles | لكن فقط للذكر خزائن المطبخ هذه منظمة بشكل سيئ جداً |
çok kötü bebek, çünkü bunun içinde hiçbir şey yok. | Open Subtitles | ذلك سيء للغاية يا حلوتي لأنه لا يوجد شيء بها |
çok kötü bir adam Jaime ve bu iş seni aşar | Open Subtitles | انه رجل سيء جدا يا جيمي وانت تتجاوزين كثيرا يا جيمي |
O korkunç zamanda sana çok kötü laflar ettiğimi biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّي قلت أقوالًا فظيعة لكِ إبان تلك الفترة العسيرة. |
çok kötü biri olduğumu, çok kötü şeyler yaptığımı biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أَعْرفُ كَيف كنت وأن الذى فعلته كان سيئاً جداً |
Yola devam etmeniz gerektiğini biliyorum... ama o çok kötü görünüyor. | Open Subtitles | انا اعرف انكم يجب ان تتحركوا لكنّه يبدو سيئ جدا لي |
O kızla görüşemeyecek olması çok kötü. Çok güzel bir kız. | Open Subtitles | من المؤسف أن لا يستطيع رؤية تلك الفتاة , إنها جميلة |
Sen arkadaşım diyebileceğim tek kişiydin ve ben seni çok kötü incittim. | Open Subtitles | أنت الشخص الوحيد الذي كان صديق لي من أجلي ولقد آذيتك بشدة |
derdiniz ki, bu çok kötü ve hayatınıza devam ederdiniz. | TED | وأنت ستقول، حسنًا هذا سيء جدًا، وسوف تستمر في حياتك. |
İnsanlara kötü şeyler yapan çok kötü bir adamım var. | Open Subtitles | أنا عِندي رجل سئ جداً يفعل أشياء سيئة جدأ للناس |
çok kötü. Bense yardımcı olmak istiyordum. | Open Subtitles | هذا سيئ للغاية ، لقد كنت أحاول أن أكون معيناً |
Bu çok kötü oldu. Ben de biraz heyecan arıyordum. | Open Subtitles | هذا سئ للغاية كنت أتمني الحصول على مزيد من الإثارة |
Benden ayrılmakla kalmıyorsun. Bunu çok kötü bir şekilde yapıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تنفصلي عني فحسب, بل تجعلين ذلك بشكل سيء |