"şehir" - Traduction Turc en Arabe

    • المدينة
        
    • البلدة
        
    • المدينه
        
    • المدن
        
    • للمدينة
        
    • بلدة
        
    • مدينة
        
    • الولاية
        
    • مدينه
        
    • البلد
        
    • سيتي
        
    • بالمدينة
        
    • البلده
        
    • البلدةِ
        
    • البلاد
        
    Ayrıca bu yerel otobüsler, şehir merkezine yaklaştıklarında, hepsi yan yana hareket eder ve bir ana cadde üzerinde büyük ölçüde birleşirler. TED و كلما سارت هذه الحافلات المحلية لتصل إلى قلب المدينة مرت كلها جنبا إلى جنب لتلتقي كلها تقريبا في طريق رئيسي واحد
    Günümüzde gece göğü ile ilgili tek güçlük şehir ışıklarının görüşü engellemesidir. TED الصعوبة الوحيدة هي أن السماء ليلا أصبحت محجوبة بسبب وهج أضواء المدينة.
    Bunun alternatifi yürünebilir bir şehir oluyor elbette, şunu da eklemeliyim ki bu Rothko'nun, bu da Seurat'nın eseri. TED البديل هو بالطبع المدينة التي تمتلك قابلية لممارسة المشي، ومن المناسب لي تشبيه هذه برسومات بروثكو، وهذه برسومات سورا.
    Yemek için şehir dışında bir yere gitmek ister misin? Open Subtitles أتريدين الذهاب إلى مكان ما خارج البلدة لتناول العشاء ؟
    Bu, yoğunluğa göre hem anayollar, hem de şehir sokakları için geçerli. TED يحدث هذا في الطرق السريعة وفي شوارع المدينة كذلك إذا كانت مزدحمة.
    Sonrasında evin anahtarlarını alıp gerçek dünyaya açılan kapıdan yürür, belki de şehir merkezine toplu taşıma ile gidersiniz. TED ثم ستأخذ مفاتيح بيتك، تخرج من الباب إلى العالم الواقعي ومن الممكن أن تستقل المواصلات العامة إلى مركز المدينة
    Sağcı şehir konseyiyle mücadele edip SWAT tarzı polis taktiklerini terk etti. TED لقد حارب مجلس المدينة ذي التيار اليميني، وهجر أساليب وحدات الشرطة الخاصة.
    şehir dışında oturduğunu biliyordum ama tam olarak nerede olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles كنت أعرف أنها تعيش خارج المدينة و لكنى لم أعرف أين
    şehir uçsuz bucaksız ve konuşacak hâlâ birçok şeyimiz var. Open Subtitles إن المدينة واسعة و مازال لدينا الكثير لنقوله لبعضنا البعض
    Pazar tüm gün, şehir meclisi adına yeni evlileri tebrik ettim. Open Subtitles طوال يوم الأحد، أقوم بتحية المتزوجون حديثًا نيابة عن مجلس المدينة.
    Babası yine kaçtı. Annesi hafta sonu için şehir dışına çıktı. Open Subtitles والدها هرب ثانية , وأمها تقضى العطلات فى المدينة بعيداً عنها
    Maymun ayaklanmasının ana grubu şu anda şehir üzerinde ilerlemektedir. Open Subtitles ومجموعة العصيان الرئيسية في هذه اللحظة في طريقها الى المدينة
    şehir her yaz İşçi Bayramı'na kadar çıldıran insanlarla dolu. Open Subtitles كل صيف تكتظ المدينة بناس يظلو مجانين حتى عيد العمال
    şehir dışına uzun bir yol var. Bence en hızlısı metroya binmek. Open Subtitles إنه طريق طويل في المدينة أعتقد أن المترو ربما يكون أسرع شيء
    şehir dışından kimseyi istemiyorum. Gazetelere daha fazla malzeme olmak istemiyorum. Open Subtitles لا اريد احداً من خارج المدينة لا اريد عرقلة سير القضية
    Ve O'nu korumak için, şehir dışına çıkarma fikri gülünç. Open Subtitles و فكرتك حول اخراجها من المدينة لاجل حمايتها فكرة سخيفة
    Bu şehir benim için bitti. En azından bir süre için. Open Subtitles هذه البلدة قد انتهت بالنسبة لي على الأقل لفترة من الوقت
    Bütün bir şehir derin vadilerle oyulmuş dağlık bir zeminde uzanıyordu. Open Subtitles المدينه بأكملها تتمدد على تله شديدة الأنحـدار، كونه فالق جيولوجى عميق
    Bir tür şehir efsanesi; Marx'ın, Kapital'i Darwin'e ithaf etmeye çalışması. TED هو نوع من خرافات المدن.. بأن ماركس حاول إهداء كتابه لداروين.
    Çok kutsal adamlar. Kafiristan'ı dolaşarak Kutsal şehir için bağış topluyorlar. Open Subtitles رجال مقدسون جدا , يمشون خلال كافيرستان يجمعون قرابين للمدينة المقدسة
    - Eğer müzik artarsa ve yakında bir şehir bulursak,... Open Subtitles ،إن واصلت الموسيقى على الإرتفاع .. ولم نجد بلدة قريباً
    Eğer bir şehir sosyal olarak bütünleşmediyse onunla baş edemezsiniz. TED لا يمكنك التعامل مع مدينة اذا لم تكن متكاملة مجتمعياً
    Bana dedesini ziyaret etmek için şehir dışında olduğunu, yarın döneceğini söyledi. Open Subtitles لقد أخبرني أن الطفل خارج الولاية يزور أجداده و سيعود في الغد
    Güzellik seni yanıltmasın, Prens Tus. Herhangi bir şehir işte. Open Subtitles إذا تغاضينا عن الجمال ستجدها مدينه كغيرها يا أمير تارسوس
    Bay Chandling bir iflas avukatı. şehir merkezinde bir firması var. Open Subtitles السيد شاندلر هو محامي في قضايا الافلاس ولديه شركة وسط البلد
    İşten sonra hep şehir kulübünde takıldığını söyledi. Belki de oradan bir geçebiliriz. Open Subtitles لقد قال بأنه يخرج ليرفه عن نفسه بعد العمل في نادي السوبر سيتي
    Uzak kanyonlardan ziyade şehir merkezlerini seçmesi güven kazandığı anlamına gelir. Open Subtitles إختياره لساحة بالمدينة عوضا عن وادٍ بعيد تعني أنه يكتسب الثقة
    Yani , bir keresinde büyük bir parti yapmıştı ..babam şehir dışındaydı.. Open Subtitles أعني، فى مره عمل حفله كبيره بسبب ان ابى كان خارج البلده
    Aslında ediyor, Christian. Bu yüzden seni şehir dışına postalıyorum. Open Subtitles في الحقيقة، هو يَعمَلُ، مسيحي، لهذا السبب أُديرُك خارج البلدةِ.
    İnan bana. Eğer bir şey bilseydim, kızlarımı şehir dışına çıkarırdım. Open Subtitles . صدقينى ، اتعلمى , أنا كنت سأخرج بناتى من البلاد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus