Bu Bayan Scott'un bir sonraki filmini çekmeyeceği mi anlamına geliyor? | Open Subtitles | هل ذلك يعنى بأن الآنسة سكوت لن تنشر فيلمها الأخير ؟ |
Bu hala insan oldukları anlamına geliyor. Kovulmaları onlar için daha iyi. | Open Subtitles | هذا يعنى أنهم ما زالوا بشر من الأفضل أنهم أبعدوا عن ذلك |
Az çelik kullandığımız için çok daha fazla güneş alıyorduk bu da kışın ısınmak için daha az ısı gereksinimi duyacağımız anlamına geliyordu. | TED | وهذا يعني دخول ضوء شمس اكثر وهذا يعني انه لايجب ان نستخدم وسائل التدفئة بصورة كبيرة في الشتاء .. بسبب دخول ضوء الشمس |
Aslında biliyorum tabi. Bu, yaşına göre çok başarılı anlamına geliyor. | Open Subtitles | أعني , اعرف معنى ذلك انه يعني ناجح جدا بالنسبة لعمرك |
bu trafik ışığı kırmızı, yeşil değil ve bu durman gerektiği ileriye gitmemen gerektiği anlamına gelir." noktasına değiştirdik. | TED | انت اكتشف اين اشارة المرور. و ان الاشارة حمراء و ليست خضراء و التي تعني التوقف و ليس الحركة. |
Sadece sen polissin, ben mahkumum diye işbirliği yapamayacağımız anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأنك شرطي وأَنا مخادع لا يَعْني بأنّنا لا نَستطيعُ التَعَاوُن. |
Bu, hayatının geri kalanını birlikte geçirmek istediğin insana aşık olduğun ve onunla gerçekten evlenmek istediğin anlamına gelir. | Open Subtitles | انها تعنى ، انى احببت ذلك الشخص .. وانى اريد قضاء عمرى كله معه وانى اريد الزواج منه فعلا |
Ve bu açıkça onların açlıktan ölecekleri anlamına geliyordu. Yiyecek alamıyor, ticaret yapamıyorlardı. | Open Subtitles | وذلك يعنى انهم تعرضوا للتجويع فلم يكن بإستطاعتهم إبتياع الطعام أو إدارة تجارتهم |
Ama bunun, Berlin'i terk edeceğim anlamına geldiğini sanıyorsanız, yanılıyorsunuz! | Open Subtitles | لكن إذا اعتقدتم أن هذا يعنى أننى سأرحل عن برلين |
Duvarın arkasından gelen sesleri duymam benim de katılabileceğim anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | لأننى لا أستطيع سماعك فهذا لا يعنى أننى لا أستطيع المشاركة |
Eğer alex superse, bu bana yalan söylediği anlamına gelir. | Open Subtitles | لو كانت الكس هى المالكة فهذا يعنى انها كذبت على |
Bu onun kim olduğunu bulmak için ölmediğim anlamına gelmez. | Open Subtitles | هذا لا يعنى انى ساموت لاكتشف من يكون رغم ذلك؟ |
Bu, bilgi akışının kesin olarak okuyucunun ellerinde olduğu anlamına gelir. | TED | هذا يعني أن نسبة انتقال المعلومات تقع تمامًا في يدي القارئ. |
İşinizi kaybetmeniz anlamına gelebilir, evinizi kaybetmeniz ve göçmenlik statünüzü kaybetmeniz de. | TED | حسنًا، يمكن أن يعني خسارة وظيفتك، خسارة منزلك، تعريض وضعك كمهاجر للخطر. |
Bu ilk defa yazdığım bir şeyi tekrar okuyabildiğim anlamına geliyordu. | TED | يعني هذا ، أنه وللمرة الأولى، يمكنني قراءة ما قد أكتبه. |
Demek istediğim, aklıma geleni ben sevdim diye, herkes sevecek anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | أعني، ليس معنى أن فكرة أتيت بها قد أعجبتني أنها ستعجب الآخرين |
Gideceğin yeri bilmemen, gideceğin bir yer olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | ليس معنى أنكِ لا تعلمين وجهتكِ أنه ليس لديكِ وجهة |
Ayrıca bir daire içindeki hareketin, hareket ve sabitlik anlamına gelebileceğini düşünebilirsiniz, tıpkı evren gibi, çoğu yerde görebileceğiniz bir şey. | TED | تستطيع أن تتخيل أيضًا أن الحركية في شكل دائري قد تعني الحركة والسكون، مثل الكون، ما تراه في العديد من الأماكن |
Bu serçenin uçup gittiğini görmeniz yakınlarda bir kasaba olduğu anlamına gelir. | Open Subtitles | يظهر ان العصفور يطير في تشكيلات يَعْني ان هناك قرية قريبة هناك |
Seninle bir ilişkimin olması seninle her yere geleceğim anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | هل علاقتى معك تعنى انا نستطيع الذهاب معا لرحله فى اى مكان؟ |
Benim yok diye onun da olmaması anlamına gelmemeli değil mi? | Open Subtitles | فقط لأنني لا أريد ذلك لايعني أنه لايجب عليها ذلك, صحيح؟ |
Bu, öğrencileri devam etme konusunda heveslendirdi ve ayrıca herkesin aynı anda aynı şey üzerine çalıştığı anlamına geliyordu. Eğer bir tartışma forumuna giderseniz, Birkaç dakika içinde bir arkadaşınızdan cevap alabiliyordunuz. | TED | وقد دفع هذا الطلاب للمضي قدماً وكذلك عنى أن الجميع يعملون على نفس الموضوع في نفس الوقت لذلك إذا ذهبت إلى منتدى النقاش يمكنك الحصول على الاجابة من نظير لك خلال دقائق |
Eğer gözlerinde x'ler varsa, bu ölü oldukları anlamına mı gelir? | Open Subtitles | عندما تكون هنالك علامة ضرب على أعينهنّ، أيعني ذلك أنّهن موتى؟ |
Mavilerin ve yeşillerin olduğu yerlerde su gerçekten soğuk anlamına geliyor. | TED | حيث يشير اللونين الأزرق و الأخضر إلى أن المياه شديدة البروده |
Hayır, aslında bu kötü olur çünkü bu evliliğimin bittiği anlamına gelir. | Open Subtitles | لا, في الواقع, هذا سيكون سيئا، لأن ذلك سيعني أن زواجي انتهى. |
Yani bu tecrübelerimden ve çok çalışmamdan bedava faydalanabileceğin anlamına geliyor. | Open Subtitles | بمعنى أنك ستحظى بخبراتى وعملى الشاق فى هذه القضية بدون مقابل |
Fakat sadece şiiri bitirmiş olmam kafamı karıştıran şeyleri çözdüğüm anlamına gelmez. | TED | ولكن ليس معني أنني أنهيت قصيدة أنني قد حللت ما كان يحيرني. |
Bunun ne anlama geldiğini biliyorum; bu, onu harcayacağınız anlamına geliyor. | Open Subtitles | ..نعم, حسناُ, أعلم مايعني ذلك, هذا يعني أنكم ستقوموا بضربه بعنف.. |
Eğer kelimeleri bilmiyorsanız bu, kavramı anlamadığınız anlamına gelir ve bu nedenle kavramın bile bir olasılık olduğunu anlamazsınız. | TED | وإذا لم تعرف الكلمات، يعني أنه ليس بوسعك إدراك المعنى، وبالتالي، إن عدم إدراك ذلك المعنى يهدم احتمال وجوده. |