Bence, birey olarak hepimiz için, özel ve mesleki hayatlarımızda olduğu kadar, toplumsal olarak tamamımızı etkileyen bir sorun. | TED | انها مشكلة كبيرة لنا على الصعيد الفردي والشخصي والعملي والاجتماعي واعتقد ان هذه المشكلة هي أمرٌ تراكمي نتاج ثقافتنا |
Umarım, siz de bana kapasitenin artık bir sorun olmadığı konusunda katılırsınız | TED | ولعلكم تتفقون معي، كما آمل ، ليس هنالك مشكلة سعة بعد الان |
fakat sizle ilgili bir sorun yok. Bakış açınızı değiştirin. | Open Subtitles | لكن قد يكون ليس هناك شيء خاطئ سوى وجهة نظرك |
Kutusuna adam boyunda kaka koyalım ki kendinde bir sorun olduğunu düşünsün. | Open Subtitles | دعونا نتغوط في صندوق قطته لكي يظن أن هنالك خطب ما به |
Bu devirde kimsenin telefonu meşgul çalmıyor artık. Demek ki bir sorun var. | Open Subtitles | لا أحد يضع هاتفه مشغول بعد الآن ذلك يعني بأنّ هنالك خطبٌ ما |
Bende bir sorun olduğundan değil de pek de özel bir şeyler olmadığından söylüyorum. | Open Subtitles | ليس لأنّي أعاني من خطب ما، لكنّي لم أكن مميزاً أيضاً. |
Başka bir sorun daha var: Büyük veri mesleklerimizi elimizden alacak. | TED | توجد هناك مشكلة اخرى. سوف تقوم هذه البيانات الضخمة بسرقة وظائفنا |
Olağanüstü bir sorun bu. Özellikle de İsviçre ekonomisi gibi finans endüstrisine yatırım yapılan tröste dayalı bir ekonomi açısından. | TED | فهذه مشكلة كبيرة إذا كنت تفكر، خصوصا في اقتصاد دولة كسويسرا، والذي يعتمد كثيرا على الثقة الملقاة على القطاع المالي |
Bu fikirler öğretimimizin temelini oluşturduğunda, ve dünyayı böyle düşündüğümüzde, bir sorun var demektir, çünkü desteklediğimiz şeylere engel oluyoruz. | TED | و وعندما تشكل هذه المفاهيم تعليمنا، وما نفكر به في العالم، عندئذ لدينا مشكلة ، لأننا نحبط دعمنا لكل شئ. |
Bu gece en ufak bir sorun istemiyorum. Tamam mı? | Open Subtitles | و لا أريد أي مشكلة من أي واحدة منكم الليلة. |
Lafını bölmek istemem ama küçük bir sorun var. Ben 34 yaşındayım. | Open Subtitles | هناك فقط مشكلة واحدة لا أعنى مقاطعتك , ولكنى فى الرابعة والثلاثين |
Eğer bir sorun çıkarsa, ilk 10 dakika içinde çıkar. | Open Subtitles | إذا حدث أي شيء خاطئ سيحدث في الدقائق العشر الأولى |
Pin kodumda bir sorun var. Tekrar ayarlama yapabilir misiniz? | Open Subtitles | هناك شيء خاطئ مع رقمي السرّي أيمكنك إعادة تعيينه لأجلي؟ |
Şimdi, tipik varsayım, eğer bir insan aldatıyorsa, ya ilişkinizde, ya da sizde bir sorun olduğu şeklinde. | TED | الآن، فإن الافتراض النموذجي إذا ما خان شخص ما إما أن هناك شيء خاطئ في علاقتك أو الخطأ فيك |
bir sorun olduğu belli. Bunu şu anda konuşmamız gerektiğini söylemiyorum. | Open Subtitles | واضح أنّ هناك خطب ما ولستُ أقول أنّ علينا مناقشته الآن |
bir sorun olduğu belli. Bunu şu anda konuşmamız gerektiğini söylemiyorum. | Open Subtitles | واضح أنّ هناك خطب ما ولستُ أقول أنّ علينا مناقشته الآن |
Joel sabah erkenden gözükmeyince bir sorun olduğunu hissettim. | Open Subtitles | عندما لم يظهر في وقت سابق، أيقنتُ أنّ هناك خطبٌ ما. |
bir sorun mu vardı beyler? | Open Subtitles | هل هناك من خطب ما أيها الضابط؟ |
Bizde bir sorun yok. Biz sadece kendimizi ifade ediyoruz. | Open Subtitles | يارجل، ليس هناك خطب بنا نحن فقط نعبّر عن انفسنا |
Sanırım, senle ilgili bir... sorun olmadığını söylemek istiyordun. | Open Subtitles | حسنا ، أعتقد أنك قلت أنه لا يوجد شئ خطأ لديك |
Sizinle ilgili bir sorun var, çünkü bir kadın bedeninde yaşıyorsunuz. | Open Subtitles | لديكما يا أولاد مُشكلة لأنكما تعيشان فى جَسَد اِمرأة. |
Neden demin geldiğimde bir sorun mu var diye sordun? | Open Subtitles | لماذا سألتني عما إذا كانت هناك أي مشاكل عندما دخلت ؟ |
Ölmeden önce Dani Zuber'la yüzleşmiş. Çalışmada bir sorun varmış. | Open Subtitles | داني واجهت زبير , بأنه هناك شيء خطأ مع الدراسه |
Eğer bir sorun çıktıysa geçitli bir gezegene varma şansları olabilir. | Open Subtitles | اذا هناك خطأ ما من المتوقع انهم دخلوا احد هذه الكواكب |
Henry, bir sorun varsa... bana söylersin, değil mi? | Open Subtitles | هنري , إذا هناك شئ خاطئ ستخبرني , اليس كذلك ؟ |
Altuzay iletişimi tamir edilemez, ama bir sorun olduğunu yine de anlarlar. | Open Subtitles | إتصالات الفضاء العميق تحت الإصلاح لازال , إنهم يعلمون ان هناك شيء خاطيء |
Eşcinsel ya da biseksüel olmakta bir sorun yok ki... | Open Subtitles | لأنه لا عيب في أن تكون شاذ أو ثنائي الجنس |
Fakat bu sorun, devam ettirmemiz gereken bir sorun değil. | TED | ولكن هذا ليس مجرد بعض المشاكل التي نحتاجُ إلى إحتوائها. |