Ve eğer Van Gogh'un gerçekten bu başyapıtı nasıl yarattığını görmek isterseniz? | TED | وماذا إن أردتم رؤية كيف قام فان غوخ فعلا بإنتاج هذه التحفة؟ |
Çok iyi bir görüşünüz yoksa, bir tanesini görmek oldukça zor. | TED | ومن الصعب رؤية إحداها إلّا لو كان لديكم نظر جيد جداً. |
Bu akşam Paris'e gidiyorum. Gitmeden önce seni görmek istedim. | Open Subtitles | سوف أسافر إلى باريس الليلة و أردت رؤيتك قبل سفري |
Bir elmayı görmek için ışık elmaya çarpıp gözlerinize geri döndürmeli. | TED | فلكي ترى تفاحةً، يجب أن يصدمها الضوء وينعكس عائداَ إلى عينيك. |
Seni bir çeyrek saat içersinde annenin odasında görmek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أراك فى حجرة والدتك فى غضون 15 دقيقه |
Ölmesini asla istemedim, ama Amerikalıların önünde başının eğildiğini görmek, beni derinden yaraladı. | Open Subtitles | .. لم أكن أريد موته ولكن كان يؤلمني جداً رؤيته يخضع قبل الأمريكان |
Beni çok görmek istediğini beni uzun zamandır aradığını söyledi. | Open Subtitles | أنك أردت رؤيتي كثيراً.. أنك تبحث عني منذ مدة طويلة. |
Gördüğünüz gibi su kahverengi, çamur ve petrol kahverengi ve hepsi birleştiğinde suyun içinde ne olduğunu görmek gerçekten çok zor. | TED | كما يمكنك رؤية اللون البني لكل من الماء والطين والنفط، لذا عندما تمتزج معا، يُصبح من الصعب رؤية ما يوجد بالماء. |
Bunun nasıl çalıştığını görmek için özel bir videoya bakalım. | TED | لنلقي نظرة على فيديو محدد بحيث يمكنك رؤية كيفية عملها. |
Başka ülkeler görmek istiyorsun. Büyük şehirler, dağlar ve okyanuslar. | Open Subtitles | تريدين رؤية بلاد أخرى مدن كبيرة، جبال عالية، محيطات واسعة |
Peoria'dan başka yer görmedim. New York'un güzellerini görmek isterim. | Open Subtitles | لم أزر أي مكان سوي بيوريا أريد رؤية مفاتن نيويورك |
Kötü senaryoların ne kadar kötü olduğunu görmek eğlenceli olabiliyor. | Open Subtitles | أحيانا ، من الممتع رؤية كيف تكون أسوأ أنواع الكتابة |
Seni bir daha görmek istemiyorum, en azından kahvaltıdan önce. | Open Subtitles | أنا لا أريد رؤيتك ثانيةأبدا على الأقل ليس قبل الفطور |
Seni bir daha görmek istemiyorum, en azından kahvaltıdan önce. | Open Subtitles | أنا لا أريد رؤيتك ثانيةأبدا على الأقل ليس قبل الفطور |
Bu avluda bir yıIdız görmek için boynunu kırman gerekiyor. | Open Subtitles | عليك أن تحطم عنقك كي ترى نجماً في هذه الساحة |
Seni dergilerde "Gülen Jack" ve "Li'l Abner"le görmek isterim. | Open Subtitles | أتوقع أن أراك بأي يوم بالقسم الهزلي مع ليل بنير |
- Sanırım onu tekrar görmek benim için tedavi olacak. | Open Subtitles | أعتقد أن رؤيته مرة أخرى يكون العلاجي للغاية بالنسبة لي. |
Annem... lanetli olduğumu söylüyor. Böyle imgeler görmek Tanrı'ya hakarettir. | Open Subtitles | أمي قالت أنني ملعونه و رؤيتي للأشياء أهانة إلى اللورد |
Başka seçeneğimiz yok, bu yüzden neler olacağını görmek için sabırsızlanıyorum. | TED | ليس لدينا خيار آخر، لذا أنا مهتم جدًا لرؤية ما سيحدث. |
Örneğin, "Sizi tekrar görmek ne mutluluk verici. Havada çok güzel." | Open Subtitles | مثلا قل لقد سعدت برؤيتك مرة اخرى ياله من جو جميل. |
Merhaba Daphne Seni tekrar görmek çok güzel. Parfümün ne kadar büyüleyici. | Open Subtitles | مرحبا دافني سعدت لرؤيتك يا له من عطر اخاذ هذا الذي تضعينه |
Amerikan topraklarına dönmesi için kandırdık. Burada kaldığını görmek istiyorum. | Open Subtitles | خدعناه ليعود إلى التراب الأمريكي أنوي أن ارى يبقى هنا |
Bugün onunla birşeyler yapmam gerek. Ama onu görmek bile istemiyorum. | Open Subtitles | يفترض أن أفعل شيئاً معها لاحقاً، ولا أعتقد أنني أريد رؤيتها |
Üzerinde çalıştıkları şey hakkında kimsenin herhangi bir fikrinin olmadığı ortak, dağıtılmış müzik yapma işine bunun nasıl uygulanacağını görmek istedik. | TED | أردنا أن نرى كيف أن هذا ينطبق على التعاون ، والتوزيع الموسيقى، حيث لا يدري أي من الأشخاص ما يعمل عليه. |
Yolun sonundaki ışığı görmek Dee için her zaman zor oldu. | Open Subtitles | كان من الصعب عليه دائماً أن يرى النور فى نهاية الطريق. |
Amerikadan buraya bir deniz feneri görmek için mi geldiniz? | Open Subtitles | هذا الكتاب جعلك تأتي من أمريكا لكي تري منارة ؟ |
Yapacağız, fakat bilmiyorum. Ben yolda birkaç ağaç görmek istiyorum. | Open Subtitles | لكنني أريد أن أستمتع برؤية بعض الأشجار خلال هذه الرحلة |