"suçlu" - Traduction Turc en Arabe

    • بالذنب
        
    • مجرم
        
    • مذنبة
        
    • مذنباً
        
    • المجرم
        
    • المجرمين
        
    • المذنب
        
    • مُذنب
        
    • مذنبا
        
    • مجرمة
        
    • الذنب
        
    • مذنبين
        
    • مجرما
        
    • مذنبون
        
    • مجرمون
        
    Biliyorum bu seni suçlu hissettiriyor ama beni de öyle. Open Subtitles و أعلم بأن هذا يشعرك بالذنب أنا أيضاً أشعر بالذنب
    Babası kendisini o kadar suçlu hissediyor ki yaptığı her şeyi affediyor. Open Subtitles لكن ذلك مستحيل. والده يشعر بالذنب أيضاً إنه يغفر له كل شيء.
    - Peşimden geldin. - Bir suçlu olduğun için geldim. Open Subtitles ـ لقد جئتِ ورائى ـ لقد جئت ورائك لأنك مجرم
    Ted, bırak gideyim. Sen suçlu değilsin. Bunun kaza olduğunu biliyorum. Open Subtitles انت لست مذنبة, اعرف انها حادثة انت ستشنقين نفسك جراء ذلك
    O durdu, çevresinde döndü, elleri tümüyle ıslaktı, suçlu gibi görünüyordu. Open Subtitles لقد وقف و استدر كانت يداه مبتلتين و يبدو مذنباً تماماً
    Ama sıcaklığa, şefkate, ağlayacak bir omza, gülücüğe, kucaklaşmaya ihtiyaç duyduğunda bir suçlu gibi, karanlık köşelere gizlenmek zorundasın. Open Subtitles لكن لو تريد بعض الدفء وكتف تبكى عليه وابتسامة تحتضنك000 أنت يجب أن تختبىء فى الزوايا المظلمة مثل المجرم
    Canının istediğini yapabiliyorsun, ve kimse seni suçlu hissettirmiyor çünkü kimsenin umrumda değil. Open Subtitles يمكنك فعل ما تريده دون أن يشعرك أحد بالذنب لأن لا أحد يهتم
    Demek istediğim, ayrılmam konusunda beni suçlu hissettirmeye çalışıyosun, ama işe yaramayacak. Open Subtitles أنـا أقول أنـك تحـاولين إشعـاري بالذنب بسبب مغـادرتـي و لـن ينجح ذلك
    Sonra da bana çalıştığı yerde iş görüşmesi ayarlamak için kendini suçlu hissettirdi. Open Subtitles ثم جعلته يشعر بالذنب كي يرتب لي مقابلة عمل بالمكان الذي يعمل به
    Çünkü kadın suçlu hissediyor, benden bu acısını sinsice tedavi etmemi istiyor. Open Subtitles إذ أنّ المرأةَ تشعرُ بالذنب وتريدني أن أعالجهُ سراً من كربه النفسيّ
    Kendimi suçlu hissedecek hiçbir şey yapmadım ben. Babanın, hafıza seviyesi çok düşük. Open Subtitles لم أفعل شيئاً لأشعر بالذنب عليه والدكِ ذاكرته صغيرة, يتنكر بزي ضمير حي
    1400 yeni yatak, sokakta 1400 suçlu demek. Bu eski hapishane doldu. Open Subtitles 1,400سرير جديد يعني 1400 مجرم أُبعد عن الشارع,السجن القديم امتلأ لأقصى حد
    Yabancı bir dine gönül verip ülkesini terkeden bir suçlu. Open Subtitles من أخذ قلبه دين أجنبي. مجرم رمى هذا البلد بعيداً.
    Cinayetten suçlu bulunduğunuz için... mahkeme sizi iğneyle ölüm cezasına çarptırdı. Open Subtitles جدناها مذنبة لجريمةِ القتلِ. حكمُت المحكمةِ عليها ان تحقن حتى الموت
    O durdu, çevresinde döndü, elleri tümüyle ıslaktı, suçlu gibi görünüyordu. Open Subtitles لقد وقف و استدر كانت يداه مبتلتين و يبدو مذنباً تماماً
    Suç soruşturmalarının kuralları gereğince suçlu en son şüphelendiğin kişidir. Open Subtitles وفقا لقواعد تحقيق الجريمة المجرم يكون أقل شخص تشك به
    Sevgilin ve yanındaki 6 azılı suçlu senin sayende hapisten kaçtı. Open Subtitles ان تتركي الباب مفتوحاً لصديقك . و 7 من المجرمين معه
    Herkes senin kederlerini içerek unutmaya çalışan suçlu adam olduğunu biliyor. Open Subtitles الجميع يعلم بأنّه الرجل المذنب الذي يشرب من أجل نسيان أحزانه
    Onun suçlu olmadığını biliyordum. Onda bir sineği bile öldürecek cesaret yoktur. Open Subtitles . كنت أعرف أنه غير مُذنب ليست لديه الشجاعة الكافية لقتل ذبابة
    Ayrıca Waldron'un suçlu olmak gibi küçük bir sorunu var. Open Subtitles وإلى ذلك هناك مشكلة صغيرة في ان يكون والدرون مذنبا
    Ancak kızımın suçlu olduğuna karar verdi, muhtemel nedenleri kim umursar ki? Open Subtitles ، ولكنه مقرّ من البداية أن هانا مجرمة فمن يهتمّ بالاسباب ؟
    Yakın zamanda Kadimlere olan şeyden dolayı kendisini suçlu hissediyor olabilir. Open Subtitles ربما إنها تتحمل بعض الذنب عما حدث بالنسبة للإنشنتس هنا مؤخرا
    O davaları kazanmak, paraları almak. Onların suçlu olduğunu biliyorduk. Open Subtitles تفوز بتلك القضايا ثم تأخذ المال كنا نعرف بأنهم مذنبين
    O zaman aksini ispat eden somut kanıtlar Olmadıkça bir suçlu. Open Subtitles إذن فهو يعد مجرما حتى نحصل على دليل واضح بغير ذلك
    Eğer biri bir şeyle suçlanırsa, ben otomatik olarak suçlu olduklarını varsayarım. Open Subtitles إذا أي واحدِ أبداً متّهم بأيّ شئِ، أنا يَفترضُ آلياً بأنّهم مذنبون.
    - Bir suçlu özgür kalacaktı efendim... bence bu yanlış. Open Subtitles انهم مجرمون كيف ادافع عنهم سيدي وطبقاً لمباديء هذا خطئا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus