"yalnız" - Traduction Turc en Arabe

    • وحيدة
        
    • وحدك
        
    • بمفردك
        
    • وحدها
        
    • الوحيد
        
    • لوحدها
        
    • لوحدك
        
    • بمفرده
        
    • وحدنا
        
    • انفراد
        
    • بمفردها
        
    • وحيده
        
    • بمفردى
        
    • إنفراد
        
    • وشأني
        
    Şunu söylemeliyim ki bazen hoşuma gidiyordu ve harikaydı, ama öte yandan, kendimi kollamak için yalnız bırakılmış gibi hissediyordum. TED ولا تسيؤا فهمي، أحببتها أحياناً، وكان حبي لها كبيرًا، ولكن في أوقات أخرى، أحسست بأنني تُركتُ وحيدة لأدافع عن نفسي
    Tek şey var ki sevgilim, başlangıçta müthiş yalnız olacaksın. Open Subtitles الشئ السئ الوحيد, هو انك ستكونى وحيدة , فى البداية
    Daha önce aptalca davranan bir ordunun yapamadakılarını yalnız başına yaptın. Open Subtitles لقد فعلت من قبل وحدك ما لا يمكن لجيش ان يفعله
    O yüzden Atlantik City'e yalnız uçmanı istiyorum ve seninle orada buluşacağım. Open Subtitles لذلك أريدك أن تسافري لمدينة أتلانتيك بمفردك وعند رجوعي سأقابلكِ في المطار
    Karının yalnız yaşamadığını anlayamayacak kadar uçmuş bir kaç uyuşturucu bağımlısı. Open Subtitles رجلان كانا يتعاطان الحشيش ولم يدركا أن زوجتك ليست وحدها بالبيت
    Trudeau ona önem veriyor. Benimle yalnız buluşmasına izin vermez. Open Subtitles ترودو، مهتم بها جداً، وهو لن يخاطر بجعلها تقابلني لوحدها
    Yarın saat 16'da, eski Tokyo kulesine gel, ama yalnız. Open Subtitles غداً الساعة 16: 00 تعالي الى برج طوكيو السابق لوحدك
    Albay, üzüntülü bir durumda. Ve kendini yatak odasına kapatıp yalnız kalıyor. Open Subtitles الكولونيل, كان فى حالة هائجة, قام باغلاق غرفة نومه على نفسه بمفرده
    -Neden? yalnız kadınlar için son sığınak olduğunu mu düşünüyorsun? Open Subtitles لأنه من المفترض أن يكون الملجأ الأخير لإمرأة وحيدة ؟
    Güzel ya da çok akıllı değilim, lütfen beni yalnız bırakma. Open Subtitles أنا لست جميلة و لست ذكية أرجوك لا تدعنى وحيدة ثانيةً
    yalnız yolunda, yolculuğuna devam ettiği müddetçe geçmişinin zayıf ışıkları, iyice kararıyordu. Open Subtitles بينما تابعت طريقها وحيدة على الدرب, كانت أضواء الماضي تصبح باهتة أكثر.
    Eğer bugün yalnız olmak ve ailenle kalmak istiyorsan buna gücenmem. Open Subtitles إذا أردت أن تكون وحدك مع عائلتك اليوم لن أشعر بالاهانة
    Belki de onun yanına yalnız gitmelisin. Ben gelmek istemiyorum. Open Subtitles ربما يجب أن تذهب وتقابله وحدك أنا لا أريد الذهاب
    Hiçbir şart altında gece yalnız başınıza çalılığa gidip maceraya atılmak yok. Open Subtitles فى جميع الأحوال لا يجب أن تغامر بالخروج إلى المستنقع بمفردك ليلاً
    Böyle bir şeytanla hiç karşı karşıya gelmedin. yalnız gitmene gerek yok. Open Subtitles لم يسبق أن واجهت هذا النوع من الشر لا داعي للذهاب بمفردك
    Ama şimdi gitmen gerektiğini düşünüyorum. Onun yalnız kalması gerekiyor. Open Subtitles لكن يجب أن تذهب الآن إنها تريد أن تكون وحدها.
    Sınıftaki en zeki çocuk olmak, sınıftaki en yalnız çocuk olmak demektir. Open Subtitles أن تكون أذكى فتى بالصف مثل كونك الفتى الوحيد بالصف فاتهم ذلك
    Görünüşe göre Sindirella'nın baloya yalnız gitmesini istiyor, tıpkı hikayede olduğu gibi. Open Subtitles هو يريد أن يأخذ سندريلا إلى الحفل لوحدها , كما في القصّة
    yalnız gitmene izin veremem şimdi senin yardıma ihtiyacın var. Open Subtitles لن أدعك تذهب لوحدك الآن ، أنت بحاجة إلى المساعدة
    - Tanrım. yalnız başına yapmadığı bir şey var mı? Open Subtitles يا آلهي هل يفعل أي شيء عندما لا يكون بمفرده
    beraber yalnız olduğumuz en son zaman, beklemeye değer bazı şeyler olduğunu söylemiştin. Open Subtitles آخر مره كنا فيها وحدنا سويا أنت قلت أشياءا كانت تستحق الأنتظار لأجلها
    Tek istediğim veda etmek için Arayıcı ile yalnız konuşmak. Open Subtitles .كل ما اطلبه ان اتحدث الي الباحث علي انفراد .لأودعه
    İlk kez tanıştığın bir kız, yalnız başına, evine geliyor. Open Subtitles المرة الأولى التى تقابل فتاه جاءت إلي بيتك الفارغ بمفردها
    Yukarıda insanlar eğlendiğinde insan buradan onları dinlerken, kendini çok yalnız hisseder herhalde. Open Subtitles تبدين وحيده هنا إذا كنتِ تسمعين لكل شخص يحظى بوقت طيب بالطابق العلوي
    Bu gece yalnız olmak ve yabancı kalmak... için bütün nedenlere sahiptim. Open Subtitles هناك كُلّ سبب بإِنَّني يَجِبُ أَنْ أكُونَ بمفردى اللّيلة كونى غريب هنا
    Sanırım kim olduğumdan haberdarsınız. yalnız olarak konuşabilir miyiz lütfen? Open Subtitles أظنك تعلم من أكون، أيمكننا التحدث على إنفراد من فضلك؟
    - Ne dediğimi anladın mı? - Ray, beni yalnız bırak! Open Subtitles ـ أتعرفين ما أعنيه ـ ابتعد عني يا راي، وأتركني وشأني

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus